Halil DOĞAN
Köşe Yazarı
Halil DOĞAN
 

HER ŞEYE RAĞMEN YAŞAM

Sen gülünce, yürür kervanlar. Acıların diner, sarı saçlı çocuklar sevinir. Özgürlükçü düşününce yansırsa yüzüne. Yeryüzü güler sen hayata güzel bakınca. Aydınlar günler, ekinler sarı sarı başaklar verir. Acıların diner. Değişim geçirir doğa, değişir ekolojik yaşam senden feyiz alır. Emekçinin nasırlı elleri gamsız çalışır gündüz gece. Senden umut olursa doğanın efendisine, insansın insanca yaşamak hakkındır, adalet senin gücün olmalıdır. Umut taşımak isteyen tüm insanlarımız, geleceğe daha iyi bir gözle bakmak, yeni günün, kendisine halkına ümmetine ve tüm dünya insanına dua ederler. Ama kendi ırkının çektiği acıları görmek istemezler. Böyle kendi özünden uzaklaşan ve kendisiyle yaşayanları uzak gören bir düşünce tarzı dünyanın hiçbir yerinde yoktur, bizim halkımızın bir kesimi hariç. Değişimden direnir, geleceğe umutla bakmaya, hasrettir ama göreceli baktığı için hep uzak durur ve var olan kesimleri de dışlar. Böyle umutsuz vakaların olduğu bir coğrafyada yaşamak, her kesimi sevmek gerekirken milliyetçi duyguların esiri olup çıkar ama milliyetçiliği de bilmez. Kendi duygularını değil de başkasının düşüncesine mahkûm olmuştur. Demokrasi denilen her kesimin barış içinde ve her kesimin kendisini daha özgür htiği bir ülke görmek dileğidir. Bu ülkenin varlığı gelecek kuşaklarımıza bırakacağımız bir mirastır. Mirasın temeli kaostan uzak, birbiri ile barışık halkların, üstünlük düşüncesinin gitmediği paylaşımcı bir yaşam ilkesi olmasıdır. Asya'nın Karagözlü çocuklarının ve orta doğunun, içi içe girmiş tüm halkların sevincini ve özlemlerini paylaşacağı bir ülke hayalini aşmamız gerekir. Bunu sağlarken her kesimden insanların bir arada bulunacağı, buna kardeşlik projesi demek doğru olmaz, bu sevginin, paylaşımın ve birbirini iyi anlayan demokratik yaşamı kabullenmek gerekir. Bu yaşamda her kesimin hukuki ve adilane bir düsturu taşımsı gerekir. Geçmiş acıları unutmak geleceğe umutları taşımak, geçmişten dersler çıkarmak gerekir. Geçmişin karanlık ve kas dolu günleri unutmak gerekir. Emek ve insanca yaşamın verdiği tüm hakları kullanmak ve başka bir düşünceyi hegemonyasının altında tutmak olmamalıdır. Gülen çocukların sevinç çığlıklarını duymak, sevinçlerine ortak olmak, kadın haklarına duyarlı ve kadını mahkum kılmak olmamalıdır. Doğanın sahibi değil onun bir canlısı olarak görmek gerekir. Gücünün yettiğine ezmek değil onu sevip korumaktır. Geleceğini bir kesime teslim etmek olmamalıdır. Her şeye rağmen savaşın olmadığı, barışın ve özgürlüğün tüm yaşayan kesimlere verildiği bir ülkenin ferdi olmak, gibi bir hayalimin gerçekleşmesi dileğimle.
Ekleme Tarihi: 24 Nisan 2022 - Pazar

HER ŞEYE RAĞMEN YAŞAM

Sen gülünce, yürür kervanlar. Acıların diner, sarı saçlı çocuklar sevinir. Özgürlükçü düşününce yansırsa yüzüne. Yeryüzü güler sen hayata güzel bakınca. Aydınlar günler, ekinler sarı sarı başaklar verir. Acıların diner. Değişim geçirir doğa, değişir ekolojik yaşam senden feyiz alır. Emekçinin nasırlı elleri gamsız çalışır gündüz gece. Senden umut olursa doğanın efendisine, insansın insanca yaşamak hakkındır, adalet senin gücün olmalıdır.

Umut taşımak isteyen tüm insanlarımız, geleceğe daha iyi bir gözle bakmak, yeni günün, kendisine halkına ümmetine ve tüm dünya insanına dua ederler. Ama kendi ırkının çektiği acıları görmek istemezler. Böyle kendi özünden uzaklaşan ve kendisiyle yaşayanları uzak gören bir düşünce tarzı dünyanın hiçbir yerinde yoktur, bizim halkımızın bir kesimi hariç.

Değişimden direnir, geleceğe umutla bakmaya, hasrettir ama göreceli baktığı için hep uzak durur ve var olan kesimleri de dışlar. Böyle umutsuz vakaların olduğu bir coğrafyada yaşamak, her kesimi sevmek gerekirken milliyetçi duyguların esiri olup çıkar ama milliyetçiliği de bilmez. Kendi duygularını değil de başkasının düşüncesine mahkûm olmuştur.

Demokrasi denilen her kesimin barış içinde ve her kesimin kendisini daha özgür htiği bir ülke görmek dileğidir. Bu ülkenin varlığı gelecek kuşaklarımıza bırakacağımız bir mirastır. Mirasın temeli kaostan uzak, birbiri ile barışık halkların, üstünlük düşüncesinin gitmediği paylaşımcı bir yaşam ilkesi olmasıdır.

Asya'nın Karagözlü çocuklarının ve orta doğunun, içi içe girmiş tüm halkların sevincini ve özlemlerini paylaşacağı bir ülke hayalini aşmamız gerekir. Bunu sağlarken her kesimden insanların bir arada bulunacağı, buna kardeşlik projesi demek doğru olmaz, bu sevginin, paylaşımın ve birbirini iyi anlayan demokratik yaşamı kabullenmek gerekir. Bu yaşamda her kesimin hukuki ve adilane bir düsturu taşımsı gerekir. Geçmiş acıları unutmak geleceğe umutları taşımak, geçmişten dersler çıkarmak gerekir. Geçmişin karanlık ve kas dolu günleri unutmak gerekir.

Emek ve insanca yaşamın verdiği tüm hakları kullanmak ve başka bir düşünceyi hegemonyasının altında tutmak olmamalıdır. Gülen çocukların sevinç çığlıklarını duymak, sevinçlerine ortak olmak, kadın haklarına duyarlı ve kadını mahkum kılmak olmamalıdır. Doğanın sahibi değil onun bir canlısı olarak görmek gerekir.

Gücünün yettiğine ezmek değil onu sevip korumaktır. Geleceğini bir kesime teslim etmek olmamalıdır. Her şeye rağmen savaşın olmadığı, barışın ve özgürlüğün tüm yaşayan kesimlere verildiği bir ülkenin ferdi olmak, gibi bir hayalimin gerçekleşmesi dileğimle.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.