Değişimin en köklü icra yeri şüphesiz siyaset aranasıdır, bu arenanın liyakatli ellerde olması gerekir.  Ancak, son dönemlerde tıkanan siyaset ve onun argümanını (ellindeki malzeme) oluşturan bireyler, zamanla mentalleşme (hantal) evresine girmek suretiyle tınanınca onun açmazını da yeni siyasi figürlerin ortaya çıkarılmasıyla önleme yoluna gidilir ama kemik kadrolarda ki hantal sistem devam etiği için değişim pek uzun süreli bir heyecan getirmediği gibi partilerde küskünlükleri de beraberinde getirmekte. Özelde, ilimizde yaşanan il ve ilçe yöneticilerine baktığımızda iktidar ve muhalefetin birçok kadrosunun değiştirildiğini görmek mümkün. AKP’li Eski Bakan’ın başka bir partiye geçişiyle birlikte, patilerde bir heyecan fırtınası esmeye başlamış ama bunu artçı şoklarını CHP Urfa il ve ilçe örgütlerindeki görevden almayla devam edince halkımız zaten görevden alınan yöneticilerini bile tanımazken, yerine gelenleri bilmeleri daha da zorlaştı. Siyasi arenanın en çok top koşturduğu kent olan Urfa, en çok liyakatsiz ve bencil siyasetçilerin elinde oyuncak olmakla kalmadı, eğitimde, bilimde, teknikte Türkiye’nin en sonlarında kendisine yer almış oldu ki, buna bile şükür eder olduk. Maalesef ön sıralarda yer aldığımız alanlar var, adam kayırma, rant, kenti parselleme, rant çeteleri bunun birkaç örneği olarak görmek mümkün.  Geçmişin bana necilik kültürün bir sonucu olarak, Urfa bölgesinde yapılan yanlışların sonucu olarak imajı olmayan.  Rantın kurbanı bir kent olarak, on binlerce yıldır ayakta olmasına rağmen son yılarda biçilen rol nedeniyle adeta Urfa kenti siyasi bir enkaz olarak duruyor. O enkazda Urfa’nın kaderi olmamalıdır.