Kuzu yünün, insan gücüyle olağanüstü bir dokuya dönüştüğü bir mesleğin incelikleri.
Kaybolan meslekler dizisi.
Zaman gittikçe her şey değişiyor. İhtiyaçlar değiştikçe bazı şeyler artık yol oluyor. Doğal olarak o işi yapanlar işsiz kalıyor ve bazı mesleklerde ölüyor. Yeni nesil; bazı meslekleri bir TV belgeselinde sadece görüntü olarak seyrediyor.
Keçecilik Keçe, yün, kil ya da pamuğun ıslak ortamda çiğnenip dövülerek liflerinin birbirine kaynaşmasıyla elde edilen ve örtü, yaygı, çadır, giysi yapımında kullanılan kaba kumaştır. Keçe; insan gücünün sanatla buluştuğu en eski mesleklerden biridir. Keçecilik özelikle, Konya, Diyarbakır, Afyon, Isparta, Uşak, Urfa, Bursa keçe üretim merkezleri olarak tanındı.
Keçecilikte; kalfa ve ustalar 6-7 yıl süren eskide ahilik dönemlerinde yün dikme, yün atma, ayakla yün tepme, kalıba yün hazırlama, hamamda keçe pişirme gibi yöntemleri öğreniyorlardı.
Keçe, yeryüzünde bilinen en eski tekstil yüzeyidir. İlk defa nasıl yapıldığı ve kullanıldığı hakkında kesin veriler olmamasına rağmen; kullanımına ait en eski yazılı belge Homeros’un İlayda adlı eserindedir.
Anadolu’ya göç eden konar-göçerler, keçeyi kendileri üretmek sonucu, sanatları kültürlerini de getirmişlerdir. Geçmişten günümüze kullanım alanının genişliği nedeniyle de keçe, her zaman günlük yaşamın bir parçası olarak varlığını sürdürmüştür.
Bir dönem için kullanım alanları azalan keçenin; birçok çeşidi günümüzde turistik ve hediyelik eşya üretiminde başrolü oynamaktadır.
Keçe sözlük anlamı olarak: “Yapağı veya keçi kılının dokunmadan yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş”, “yapağı veya keçi kılının dürülüp, kuvvetlice bastırılması veya dövülmesiyle elde edilen; kepenek, çadır, çarık, külah ve döşeme örgüsü yapımında kullanılan dokunmamış kaba kumaş” tanımlanmaktadır.
Urfa gibi merkezlerde yaygın olarak üretilmiştir. Keçeden, Zaman zaman kıyafetlerde üretilmiştir. Son dönemlerde Keçeciliğin birçok yerde bittiğini görüyoruz. Keçecilik 21. Yüzyılın sonunda otomasyonla üretilen sentetik ve plastik üretimler Keçeciliği bitirme noktasına getirmiştir. Bitmeye yüz tutan meşklerden biri olarak yakın zamanda tarihin küflü sayfaları arasına kaybolup gidecektir.