Ülkemizi kaosa sürükleyip parçalamak isteyen Siyonist Emperyalist güçlerin oyunlarının ardı arkası kesilmez iken kazanan taraf hep biz olmaktayız. Güzel bir usta eğitimci hocamın güzel bir deyimi vardı. Sen düşmanını tanımasan düşmanınla mücadele veremesin. Şuan aynen onu oynuyor olduk. Ülkemin lideri sosyal medyalarda kendini bilmeyen yorumları ülkemizin lideri de onlardandır. Liderimizin onları iyi tanımasaydı kendileriyle böylesi bir mücadelede galip gelemezdi. Bakın bilgin bir o kadar ekonomist lider Erbakan hocamız onları çok iyi bilmesinden onlara karşı duruşundan dolayı asla hükümet olmasını istemedikleri gibi seçimlerde galip gelmesini bile hep çelme taktılar. Ülkemi parçalamak isteyen güçlerin cahil halkımızı halen avutmaya çalışmalarına gerçekten şaşırıyorum. Şimdi bir siyasetçi hanım efendi çıkmış ben yapılara karşıyım asla yapı taraftarı olmadım ve terör konusu olunca asla konuşmayan ama konuşurken ülkede ülkücüler ve milliyetçilerin içinden gelmiş bir milliyetçiyim demesine ben çok gülüyorum. Sen değil miydin? İç işler bakanıyken ülkede terör hortladı. Faili meçhul ölümler bir anda tavan yaptırıldı. Sen içişler bakanı iken Bingöl, Elazığ yolunda  33 suçsuz günahsız vatandaşımı kurşuna dizdiler. Sahi sen o zaman kimin adına siyaset yapıyordun? Sen o zaman nerenin içişler bakanıydın? Yahu siyasetinde içine ettiniz yahu. Lütfen azıcık gerçekçi olun çıkın aslan gibi yolunuzu, fikrinizi, zikrinizi halkıma doğru söyleyiniz. Zavallı Kürt kardeşlerim halen akıllarına Kürt devleti deyip ülkemin liderine kan püskürtmenize ne gerek siz ne kadar cahilsiniz yahu adamlar gözünüze baka, baka sizleri kullanıyorlar siz halen kalkmış bunların peşinde gidiyor iseniz gerçekten sizlere acıyorum. Ne kadar zavallı ve biçaresiniz. Ülkemin hükümeti yıllarda ülkeye girişi yasak olan hemşerim değerli sanatçı sadece Kürtçe şarkı söylediği için ülkeye girişi yasak olan İsmail Aygün (şivan Perwer) ülkeye davet edip. Sırf Kürt vatandaşlarımızın gönlü olsun bu hükümetin sadece kendi seçmenin değil ülkede yaşayan her kesimin hükümeti ve her vatandaşına eşit mesafe ve eşit muamele gösterdiğinin göstergesini sergilediler. Biz böylesi bir hükümetin varlığını benimsemeyip halen bizleri bir birimize kırdıracak tavır davranışlarda bulunan ve bizi ülkemize devletimize düşman eden güçlerin sözlerine kanıp onları tercih ediyor isek gerçek anlamda bizler hem ahmak, hem de cahil olduğumuzu kanıtlamış olmaktayız. Dünya ülkeleri teknoloji ile uğraşırken biz halen dil meselesi peşinde üstünlük peşinde koşuyoruz. Arkadaşlar bir iş alanlarına iş istihdamlarına bakın üreticilerin ürünlerine bakın bakalım üstünde dili dini yazılıyor mu? Hayır. Pazarda kim daha çok pay kapmakta kimler daha kaliteli ürünleri imal edip ülkeye kazançlar sağlama peşinde iken o üretim yapan firmaların sahipleri çalışanları ve hatta ürünlerin doğuşuna varlığına katkı sağlayan herkes bir dilden bir dinden olmadığı çok açık ve net olarak görülmektedir. Buyur gelin İstanbul ilinde bakın en basit sıradan bir üretim haneye girin Arap, Özbek, Türkmen, Afgan, Gürcü, vs. daha nice sayamadığımız dilden dinden insanlar çalışırken şimdi o ürün onların elinden geçiyor diye almayalım satmayalım karşı koyalım. Arkadaşlar ülke hepimizin bizler bu ülkenin neferleri vatandaşları olarak hepsi bizim lütfen artık uyanın kimselere piyon, kukla olmayın. Kendi benliğinizle kendi varlığınızla ülkenize sahip çıkın. İstanbul nüfusunun yarısı nerede ise doğu ve Güneydoğulu vatandaşlarımız yaşamakta peki o zaman neden İstanbul o zaman gidin işinizi üretiminizi kendi illerinizde yapınız olmuyor işte bu bir gerçek ki ülkenin doğusu ile batısı bizimdir biz her yere biriz beraberiz varlığımız birliğimiz daimi olarak var olacaktır. Bize güven vermiş olan bendi irademizi benliğimizi kimselerin kümbetinin altına koyamayız bizi kullanmak isteyen kişilere asla müsaade etmeyeceğiz birlikte tek yürek olarak gelecekteki büyük devletimizi ilan edeceğiz.