NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Dünya nüfusunun yarısını kadınlar diğer yarısını erkekler oluşturuyor. Her iki cins insan soyunun devamını sağlıyor. Biri olmadan diğeri olmuyor. Bir elmanın yarısı gibi. Ama bu birliktelik sosyal alanlarda eşit olmuyor.Tarih boyunca kadınlar genel olarak malesef ikinci sınıf olmuştur. Oysa her iki cinsin anotomik, fiziksel özellikleri farklı, zihin, düşünce ve yetenek olarak ta  birbirlerinden farklı özeliklere sahiptir. Kadınlar daha müşfik, daha barışçılar, daha nayıf ve kibarlar. Erkekler kaba gücü temsil ederler, bunu bazen kulanırlar. Kaba gücü temsil eden bir erkek, bir kadından üstün olamaz. İşin doğrusu kaba gücu temsil etmese de üstün.olamaz  Dedik ya her iki cinsin farklı özelikleri vardır. 8 Mart Dünya kadınlar günü olarak kullanmasının nedeni her iki insan cinsinin birbirlerinine ezmeden, birbirlerinin haklarına saygılı olarak sevgi içerisinde bir yaşam sürmeleri için her yıl 8 Martta dünyanın birçok ülkesinde kutlanıyor. Bugünun tarihçesinden biraz söz edelim.  8 mart gününün diğer adı daha doğrusu ilk adı Dünya emekçi kadınlar günüdür. Bunun nedeni, 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin.New York kentinde 40 bin dokuma işçilerinin daha iyi calışma koşularının iyileştirilmesi için greve gitmişler. Polisin işçilere saldırması sonucu fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi nasıl çıktığı anlaşilmayan bir yangında feci bir şekilde yanarak can vermişlerdir.  Bugünun anısına 1921 de Sovyetler birliğinde Lenin ve arkadaşları tarafından yanan kadın işçilerin  anısina 8 mart dünya emekçi kadınlar günü olarak kutlanmasına karar verilmiştir. Tarih boyunca kadınlar böylesi katliamlara maruz kalmadiysa bile çoğunlukla ezilmişlerdir. Örneğin en temel bir insan hakkı olan oy kullanma hakkı bile olmamıştir. 1917 sovyet devriminde kadınlar dünyada belki ilk olarak oy hakkını kazanmışlardir. Osmanli devleti döneminde bile kadınların oy kullanma seçme seçilme özgürlüğü yoktur. Türkiye cumhuriyeti döneminde cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından birçok Avrupa ülkelerinden önce kadinlara oy kullanma seçme seçilme  hakkı verilmiştir. Atatürk dönemi elbette bazı yönleri tarafından eleştirilebilir  Ama iyi tarafları da olmustur. Örneğin insanlara yurttaşlık hakları verilmiştir. Daha doğrusu insanlar, padişha ve devlete  kulluktan vatandaş olma sürecine gelmişlerdir. En nihayet birleşmiş miletler 1977 tarihinde aldığı bir kararla 8 mart gününü kadınların insan hakları temelinde siyasal ve sosyal bilincinin gelistirilmesi için tüm dünyada kadınlar günü olarak kutlanmasina karar vermiştir. Bugün dünyanın bazı ülkelerinde tatil günüdür.  Kadın sorunu aslında bir sosyal eşitsizlik sorununu olduğu kadar bir siyasi ve sınıfsal bir sorun da denilebilir. Zira toplum bilimciler insanlık tarihini inceledikleri zaman, aslında her iki cins, sınıfsal sosyal konum dışında bir iktidar mücadelesi vermişlerdir. Nitekim bilim İnsanlarına göre ilk siyasal örgütlenmeyi kadınlar, anaerkil bir toplum olarak siyasal ve sosyal iktidar olmuşlardır. Sonra bu toplum yapısı devrilerek ataerkil yani erkek eğemen bir düzene, iktidara geçilmiştir. Bu her iki cins dışında, toplumların tarihi ezen ulus ve ezilen ulus dışında sınıflar arasında, ezen sınıf ile ezilen sınıflar arasında bir  mücadele tarihidir. Toplumsal tarihsel gerçekliği  inkar edilsede tarihin bir yönü de böyledir. Bu anlamda ezilen sınıf kadınları iki yönlü baskı altındadır, kadın olarak ve sınıf olarak.  Ezen snıf mensubu kadınlar sınıfsal olarak ezilmezler. Konuyu toplumun ilk birimi aileye getirecek olursak, burada yine bir iktidar mücadelesi, yani erkeğin kadına, kadının erkeğe karşı bir üstünlük olma mücadelesi yaptığı görulür. Doğru olan, insani ve ahlaki olan, her iki cinsin hoşgörü hak hukuk, sevgi saygı içerisinde yaşamalarıdır. Burda konu açılmışken, bence insanlık tarihinde eski çağın ilkel koşuları içerisinde bundan yaklaşık 1400 yıl önce Arabistan'da  bir Islam devrimi olmuştur.  Zira kadınlar orda köle gibidirler. Kız çocukları diri diri çölde kuma gömülerek feci bir şekilde oldürülüyordu. Bu vahşi uygulamaya Hazreti Muhammed son vermiştir. Kadınlara bazı haklar tanımıştir. Bu yönüyle Islam peygamberi maddi anlamda bir devrimcidir. Nerdeyse özel mülkiyeti ayetlerle ve hadislerle yasaklamıştir. Muhamned peygamber kadınlara kaba davranmamış el bile  kaldıramamıştır. Kadınlara çok  nayif davranmıştir. Hazreti Muhammed'i çok evlilikle eleştirenler, eski ilkel çağın şartlarını bilmeleri halinde bu eleştiriyı yapmazlar, yapsalar da  geçerli olmaz. Kadın haklarını tarihte  tanıyan liderler, Lenin, Mustafa Kemal ve bazılarına yanlış gelebilir, bir tespit yaparsam son dönemde yanlışlıklarına rağmen  Abdullah Öcalan olmuştur. Öcalan bu konuda çok ileri giderek erkekiği öldürmek kavramını geliştirerek neredeyse kadını erkeğe üstün kılacak bir teori ve uygulama geliştirmiştir. Doğru olan ve  gerçekçi olan,  her iki cinsin birbirlerini ezmeden samimi ve sadakatli olarak yaşamalarıdır. Dünya kadınlar günu kutlu olsun.
Ekleme Tarihi: 07 Mart 2025 - Cuma

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Dünya nüfusunun yarısını kadınlar diğer yarısını erkekler oluşturuyor. Her iki cins insan soyunun devamını sağlıyor. Biri olmadan diğeri olmuyor. Bir elmanın yarısı gibi. Ama bu birliktelik sosyal alanlarda eşit olmuyor.Tarih boyunca kadınlar genel olarak malesef ikinci sınıf olmuştur. Oysa her iki cinsin anotomik, fiziksel özellikleri farklı, zihin, düşünce ve yetenek olarak ta  birbirlerinden farklı özeliklere sahiptir.
Kadınlar daha müşfik, daha barışçılar, daha nayıf ve kibarlar. Erkekler kaba gücü temsil ederler, bunu bazen kulanırlar. Kaba gücü temsil eden bir erkek, bir kadından üstün olamaz. İşin doğrusu kaba gücu temsil etmese de üstün.olamaz
 Dedik ya her iki cinsin farklı özelikleri vardır. 8 Mart Dünya kadınlar günü olarak kullanmasının nedeni her iki insan cinsinin birbirlerinine ezmeden, birbirlerinin haklarına saygılı olarak sevgi içerisinde bir yaşam sürmeleri için her yıl 8 Martta dünyanın birçok ülkesinde kutlanıyor. Bugünun tarihçesinden biraz söz edelim. 
8 mart gününün diğer adı daha doğrusu ilk adı Dünya emekçi kadınlar günüdür. Bunun nedeni, 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin.New York kentinde 40 bin dokuma işçilerinin daha iyi calışma koşularının iyileştirilmesi için greve gitmişler. Polisin işçilere saldırması sonucu fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi nasıl çıktığı anlaşilmayan bir yangında feci bir şekilde yanarak can vermişlerdir. 
Bugünun anısına 1921 de Sovyetler birliğinde Lenin ve arkadaşları tarafından yanan kadın işçilerin  anısina 8 mart dünya emekçi kadınlar günü olarak kutlanmasına karar verilmiştir.
Tarih boyunca kadınlar böylesi katliamlara maruz kalmadiysa bile çoğunlukla ezilmişlerdir. Örneğin en temel bir insan hakkı olan oy kullanma hakkı bile olmamıştir. 1917 sovyet devriminde kadınlar dünyada belki ilk olarak oy hakkını kazanmışlardir. Osmanli devleti döneminde bile kadınların oy kullanma seçme seçilme özgürlüğü yoktur. Türkiye cumhuriyeti döneminde cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından birçok Avrupa ülkelerinden önce kadinlara oy kullanma seçme seçilme  hakkı verilmiştir.
Atatürk dönemi elbette bazı yönleri tarafından eleştirilebilir
 Ama iyi tarafları da olmustur. Örneğin insanlara yurttaşlık hakları verilmiştir. Daha doğrusu insanlar, padişha ve devlete  kulluktan vatandaş olma sürecine gelmişlerdir.
En nihayet birleşmiş miletler 1977 tarihinde aldığı bir kararla 8 mart gününü kadınların insan hakları temelinde siyasal ve sosyal bilincinin gelistirilmesi için tüm dünyada kadınlar günü olarak kutlanmasina karar vermiştir. Bugün dünyanın bazı ülkelerinde tatil günüdür. 
Kadın sorunu aslında bir sosyal eşitsizlik sorununu olduğu kadar bir siyasi ve sınıfsal bir sorun da denilebilir. Zira toplum bilimciler insanlık tarihini inceledikleri zaman, aslında her iki cins, sınıfsal sosyal konum dışında bir iktidar mücadelesi vermişlerdir. Nitekim bilim İnsanlarına göre ilk siyasal örgütlenmeyi kadınlar, anaerkil bir toplum olarak siyasal ve sosyal iktidar olmuşlardır.
Sonra bu toplum yapısı devrilerek ataerkil yani erkek eğemen bir düzene, iktidara geçilmiştir. Bu her iki cins dışında, toplumların tarihi ezen ulus ve ezilen ulus dışında sınıflar arasında, ezen sınıf ile ezilen sınıflar arasında bir  mücadele tarihidir. Toplumsal tarihsel gerçekliği  inkar edilsede tarihin bir yönü de böyledir.
Bu anlamda ezilen sınıf kadınları iki yönlü baskı altındadır, kadın olarak ve sınıf olarak. 
Ezen snıf mensubu kadınlar sınıfsal olarak ezilmezler. Konuyu toplumun ilk birimi aileye getirecek olursak, burada yine bir iktidar mücadelesi, yani erkeğin kadına, kadının erkeğe karşı bir üstünlük olma mücadelesi yaptığı görulür.
Doğru olan, insani ve ahlaki olan, her iki cinsin hoşgörü hak hukuk, sevgi saygı içerisinde yaşamalarıdır.
Burda konu açılmışken, bence insanlık tarihinde eski çağın ilkel koşuları içerisinde bundan yaklaşık 1400 yıl önce Arabistan'da  bir Islam devrimi olmuştur.
 Zira kadınlar orda köle gibidirler. Kız çocukları diri diri çölde kuma gömülerek feci bir şekilde oldürülüyordu. Bu vahşi uygulamaya Hazreti Muhammed son vermiştir. Kadınlara bazı haklar tanımıştir. Bu yönüyle Islam peygamberi maddi anlamda bir devrimcidir. Nerdeyse özel mülkiyeti ayetlerle ve hadislerle yasaklamıştir. Muhamned peygamber kadınlara kaba davranmamış el bile  kaldıramamıştır. Kadınlara çok 
nayif davranmıştir. Hazreti Muhammed'i çok evlilikle eleştirenler, eski ilkel çağın şartlarını bilmeleri halinde bu eleştiriyı yapmazlar, yapsalar da  geçerli olmaz. Kadın haklarını tarihte  tanıyan liderler, Lenin, Mustafa Kemal ve bazılarına yanlış gelebilir, bir tespit yaparsam son dönemde yanlışlıklarına rağmen  Abdullah Öcalan olmuştur. Öcalan bu konuda çok ileri giderek erkekiği öldürmek kavramını geliştirerek neredeyse kadını erkeğe üstün kılacak bir teori ve uygulama geliştirmiştir.
Doğru olan ve  gerçekçi olan,  her iki cinsin birbirlerini ezmeden samimi ve sadakatli olarak yaşamalarıdır.
Dünya kadınlar günu kutlu olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.