Ey insanlar, biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Tanışasınız
diye, sizi milletler ve kabileler halinde kıldık. Şüphesiz Allah
katında en değerli olanınız takvada en ileri olanınızdır. Şüphesiz
Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır.
(Hucurat Suresi 13)
Dillerimizin, ırklarımızın, renklerimizin, soylarımızın, kabilelerimizin
ayrı ayrı olması bizlerin tanışıp kaynaşmak birleşip birlikte olmak
içindir. Birbirimize karşı dilimizi, ırkımızı, rengimizi, soyumuzu,
kabilemizi üstün saymak için değildir.
Bu ayeti kerime, insanlığın tek anne ve babadan meydana gelen soy
kardeşler olduğunu bildirmektedir ve hiçbir milletin diğerine karşı
üstünlük taslamasına hakkı olmadığını beyan etmekte ve insanların üstünlük
lerinin ancak yaratan Rablerinin emir ve yasaklarına uymakladır. İşte
bu itibarla İslam ırkçılığı, kavmiyetçiliği reddetmektedir.
Akrabalık ilişkisiyle birbirine bağlanan fertlerin bir araya getirildiği
topluluğa aile denir. İslam toplumunda erkeğin aile reisi olarak kabul
edildiği ataerkil aile sistemi yürürlüktedir. Erkeğin reisliği bir üstünlük
olarak Allah tarafından da teyid edilmiştir? “…erkekler, kadınlara göre
bir derece üstünlüğe sahiptir.” (Bakara: 2/228)
Aile; toplumun çekirdeği, kadın ise insanlığın yarısıdır. Kadının, kadınlı
ğından kaynaklanan farklı sorumlulukları ve görevleri vardır. Kadın ve
erkek, Allaha karşı sorumlulukta, birbirleri ile eşittirler, eşitsizlik olarak
değerlendirilen hususlar, farklı sorumluluklardan kaynaklanmaktadır.
Dolayısı ile hiç kimse sorumlu olmadığı şeyden mes’ul değildir, mes’ul
olmadığı hususlar nedeni ile hesaba çekilmez, sorgulanmaz ve küçümse
nemez.
Müslüman, hayatı paylaşmak ve kolaylaştırmak, insan neslinin kaliteli bir
şekilde çoğalmasına katkıda bulunmak, arzularını haramdan korumak için
aile kurar ve yürütür. Bu ailenin, İslam toplumu ve devletinin en ufak bir biri
mi olmasına büyük özen gösterir. Kadın çocuğu doğurur ve yetiştirir, kadınlar
ise toplumu doğururlar. Aile toplumun hücresidir. Aileler sağlam olunca toplum
sağlığa ve huzura kavuşur. Aile içinde her ferdin birbirine karşı sorumlulukları
vardır. Karı-koca birbirinin dostudur, ilişkiler dostluk muvacehesine göre
düzenlenir. “ Kadın, erkeğin mülkiyetinde olan bir mal olmadığını, aynı
haklara sahip olduklarını Peygamber Efendimiz beyan ediyor.” Yine peygamberi
miz, veda hutbesinde kadınlara dair şu tarihi açıklamayı yapmıştı: “Ey insanlar,
kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye
ederim. Siz kadınları Allah emaneti olarak aldınız. (…) Sizin kadınlar üzerinde
hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.
Müslüman bir ailede çocuk edinme işi de bir sorun olmaz. Bilinçli bir baba kız
çocuklarının peş peşe oluşunu anlayışla karşılamalıdır. Ebeveynin, çocuklarına
karşı görevlerini peygamberimiz şöyle sıralıyor: doğduklarında iyi bir isim koymak,
helalinden nafakasını temin etmek, yazmayı, yüzmeyi ve atıcılığı öğretmek ve
evlendirmek. Böylece Müslüman aileler genişleyerek kitlelere dönüşür.
İslam tek eşi tavsiye eder, zarurete binaen çok eşliliğe ruhsat verir. Bu konu İslam
düşmanı art niyetliler tarafından kasıtlı olarak istismar edilmektedir.
Peygamberimiz (s.a.v.) “Allah’ın en sevmediği helal boşanmaktır.” buyuruyor.
Keyfi boşanma haramdır. Şiddetli geçimsizlik, derin görüş ayrılığı boşanmayı
meşru kılabilir. Her iki taraftan seçilen hakemler uzlaşmayı sağlayamazsa son
çare olarak iki şahit huzurunda talak gerçekleşir.
İslami bir aile kuramayanlar, iç sorunlarını çözemeyenler büyük işlerin üstesinden
gelemezler, İslam davasında başarı sağlayamazlar. Müslüman genç, ideal İslam
devletinin ve cemaatinin ilk uygulamasını kendi ailesinde tatbik etmelidir…