Hükümet büyük atılım için şimdiden hamle ataklarına geçmeye başlamalıdır. Ülkede en büyük kaos şuanda geçim ve ekonomi alanları olmaktadır. Bu ekonomi dünya ülkeleri içersinde olduğu büyük güçlük ve kaoslarda olduklarını halkına kısmen yansıtmaları olsa da aslında büyük krizler içersinde mücadele etmekte oldukları görülmektedir. İşte şimdi bakın Avrupa ekonomik tedbirler alma içindeler. Ülkelerinde kaos olacak durumları analiz edip gerekli ihtiyati tedbirler almaktalar. Bu tedbirlerin ekonomi boyutları bütçeden karşılansa da işin özünde ülkenin en büyük sanayi ve üretim alanlarında faaliyet gösteren şirketler ile diyalog içersinde yardımlaşma destekler ile en az bir şekilde aldatma içersinde büyük çabalar sarf etmektedirler. Ülkemizin en büyük sorunları geçmişten günümüze gelen sıkıntıların birikimlerin patlak vermesiyle oluşan enkazların bertaraf edilmesi de öyle hemen hal edilecek durumlar değildir. Geçmişte gelen bu enkazların başlarında devlet içine bulunan yapının tüm devletin kurum ve mevkilerini kavun ve maddeleri kendi istedikleri sistem ve şekillerle yönetirken geçmiş hükümetlerin de dışa bağlı sadakat yemini ile iş yaptıkları bunun dışında asla başka bir iş yapmadıkları günümüzün göstergesiyle tamamen ortadadır. Bu birikim olmuş sorunların birden bertaraf edilmesi mümkün olmadığı gibi birde işin esasına ve kökten değişim için büyük araştırma ve analizler yapılması gerekmektedir. İşte bunlardan biri sosyal devlet olarak öncelikle tüm vatandaşlarımız olan halkımızın refahı huzuru için geçim ve ekonomi durumlarını en iyi şekle getirmek bizim hükümet olarak görevimizdir. Öncelikle devlet hazine arazileri olan şehir merkezlerine bu yerleri en uygun konutlar yaparak hiç adına konut olmayan gerçek geçim sıkıntısı ve asgari ücretli olan vatandaşlarımıza ailelere öncelikle konutlar yaptırmak ve bu konutların ihtiyaç ve nüfuslara göre istihdam etmesini sağlamalıyız. Artık hayat öyle ki yaşlanmış insanlarımızın artık büyük evlerde ikametleri bile sıkıntı ve eziyet olmakta onların en uygun olan şekilde sağlıklı yaşam idamesi olacak şekilde idame edilecek konutların tahsisini sağlamalıyız.  İkinci aşama ülkemizde özelikle bankaların borçlandırdıkları mağdurların devlete borçlanmış vatandaşlarımızın ödeme imkanları olmayan ve büyük sıkıntılar içinde yaşam mücadelesi veren halkımızın. Borçlarının avukatlara devrin olan dosyalardan bu yeni adı varlık şirketleri olan avukatlık mercilerin halkımızı her gün arayıp tehdit varaklı laflarla tehdit varaklı sözlerle halkı korkutmaklar. Zaten bu zavallı vatandaşlarımızın ödeme imkan ve olanakları olsa onlarında biran önce bu durumlardan kurtulmak çabası içersinde olduklarını bilmekteyiz. İşin en önemli kısmı ise bu borçlar bankalar devlete olan vergiden düşmüş olup bu ödenmeyen borçları zaten devletime satmışlar. Halkımızın olan bu borçlarını en uygun fiyata varlık şirketine satıp oradan varlık şirketleri almış oldukları alacaklı dosyalardan halkı tehdit ve korkutarak ne tahsil ederim düşüncesiyle bu yoldan kazanç elde etmeye çalışılmaktadır. Hükümetin acilen böylesi bir mafyalaşma gibi olan sistemin bitirilmesine ve halkımızın üzerinden böylesi kazanç elde etmeye çalışılan varlık şirketlerinin durumuna bir an önce çözümleme analizini yapmalıdır. Diğer bir hususun artık ülkemizde en önemli savunma ve enerji bakımından çok güçlü ülkelerin arasında bulunduğumuzun başlarında gelmiş durumdayız. Şimdi işte yatırım ve gelişim amacına yönelmemiz gerekmektedir. Bunların başında 2023 yılında devlet demiryollarına büyük önem ve hız vermek zorundayız. Bu ulaşımla ülkemizde büyük atılımlar gelişmeler sağlayacağız. Ulaşım olan bir toplumda gelişim, gelişim olan bir toplumda huzur olunur. Ülkemizin kalkınma hamlesi bu esaslı konuların ele alınmasıyla sosyal devlet anlayışının temel taşları yerine oturmuş olunacaktır.  Sosyal devlet anlayışı ile gelişim gösterir isek gelişimle güçleşme olacaktır. Güçlü bir devlet anlayışıyla üretim istihdamı artacak üretim istihdamın artmasıyla ihracat artacak artan ihracat ile büyüme hızımız yükselecek. Bakın şimdi başta Afrika ülkeleri olmak üzere orta doğu dahil dünyanın bir çok ülkesine tekstilden tutun mutfak malzemelerine kozmetikten tutun ev tekstiline kadar bir çok alanda ülkemizin ihracatları hızla büyüme göstermektedir. Böylesi bir pazarın varlığı ile üretim ve halkımızın yanında olacak en büyük eksikliklerin giderilmesi için hükümet devlet olarak gidermek bizim görevimizdir.  Ülkemizin en büyük pazarı olan alanlarda büyük gelişim ve yatırım göstermekle dünya ticaret merkezleri haline getirmek halkımızın vatandaşlarımızın bu alanda büyük caba sarf ederken hükümet olarak elimizden gelen kolaylığı sağlamakta görevimiz olduğunu bilmeliyiz. Bu yapılacak çalışmalarda şimdiden başarılar diliyorum.