Şubat ayı özelikle 6 Şubat kabus gibi çöktü milletin üstünde, tabiri yerinde ise Urfa’nın da içinde olduğu 11 İl'imiz felaketi yaşadı. Yüz yılda bir meydana gelen bir deprem ile karşı karşıya kaldık.
Bir yanda ölüm, bir figan ve soğuk vurdu insanımızı...
Yetmedi yıkılan binlerce bina, Ev’in altında kalan yine binlerce hayeller...
Geride ise kalan yüzbinlerce umutsuz insanlar...
Şehirlerde, ilçelerde ve köylerde, çadır, giyim, gıda, ısınma ve ekmek sıkıntısı ciddi anlamda yaşandı.
Belediyeler Sivil toplum örgütleri ve hayırsever işadamları da AFAD ile işbirliği içine girdiler.
Geçte olsa yaralar kısmen sarılmaya başlandı.
Hala ciddi anlamda çadır, konteyner ve tuvalet ihtiyacı var.
Haluk Levent AHBAP Derneği adına Kızılay'dan çadır aldıklarını açıkladı. Yine kendisi devam ediyor "Özellikle Adıyaman bölgesinde yaptığım temaslarda depremzedelerin gıda, yiyecek, içek ve giyim sorunlarının hayırsever vatandaşlarımız tarafından giderilmeye çalışıldığını gördüm. Ancak çadır ve Konteyner eksikliği çok çok fazlaydı" diyor. Urfa'da ise çadır bulamayan vatandaşlar hasarlı binalara girmek zorunda kaldı. Hal böyle iken Kızılay'ın derneklere çadır ve gıda satması kabul edilemez. Madem elinizde çadır, gıda vardı depremzede kardeşlerimizi o soğukta, karda, kışta neden mahkum ettiniz?
Kızılay’a, giyim, arsa, ev ve paralar yüce gönüllü vatandaşlarımızın yaptığı bağışlardır. Bu yüzden en hızlı şekilde bedavaya depremzede kardeşlerimizin hizmetine sunulmalıydı bütün imkanlar.
Daha birkaç gün önce TV kanallarında birçok ünlü isim ile ortak yayın yapıp bağış topladılar. Kimi kumbarasındaki parayı, kimi ev almak için kredi çektiği parayı, kimi emekli maaşını, kimi de okul harçlığını gönderdi.
Bana göre Kızılay sınıfta kaldı. Halkın parasıyla, düşkün ve mağdur olan halka sahip çıkamadı.
Bu depremle şunu iyi anladık. Hükümetin deprem politikası yok gibi.
Ayrıca yapı denetimde ve kurumsal denetimde ciddi sorunlar var.
Bunların aşılması lazım.
Mesleki yeterlilik belgesi, liyakatle beraber verilmeli
Deprem yüreğimizi dağladı.
Dileriz bu son olsun.
Kızılay ise kendi aslına (yardım) dönmeli, görevinin sadece yardım dağıtmak olduğunu, ticaretle işinin olmadığını iyi kavramalıdır.
İnsanların acıları ve gözyaşları üzerinden ticaret yapmak doğru değildir.
Umutlu yarınlar için, gelin deprem yaralarımızı beraber saralım...
Anasayfa
Yazarlar
Mehmet CANBEK
Yazı Detayı
Bu yazı 516+ kez okundu.
KIZILAY VE DEPREM
Şubat ayı özelikle 6 Şubat kabus gibi çöktü milletin üstünde, tabiri yerinde ise Urfa’nın da içinde olduğu 11 İl'imiz felaketi yaşadı. Yüz yılda bir meydana gelen bir deprem ile karşı karşıya kaldık.
Bir yanda ölüm, bir figan ve soğuk vurdu insanımızı...
Yetmedi yıkılan binlerce bina, Ev’in altında kalan yine binlerce hayeller...
Geride ise kalan yüzbinlerce umutsuz insanlar...
Şehirlerde, ilçelerde ve köylerde, çadır, giyim, gıda, ısınma ve ekmek sıkıntısı ciddi anlamda yaşandı.
Belediyeler Sivil toplum örgütleri ve hayırsever işadamları da AFAD ile işbirliği içine girdiler.
Geçte olsa yaralar kısmen sarılmaya başlandı.
Hala ciddi anlamda çadır, konteyner ve tuvalet ihtiyacı var.
Haluk Levent AHBAP Derneği adına Kızılay'dan çadır aldıklarını açıkladı. Yine kendisi devam ediyor "Özellikle Adıyaman bölgesinde yaptığım temaslarda depremzedelerin gıda, yiyecek, içek ve giyim sorunlarının hayırsever vatandaşlarımız tarafından giderilmeye çalışıldığını gördüm. Ancak çadır ve Konteyner eksikliği çok çok fazlaydı" diyor. Urfa'da ise çadır bulamayan vatandaşlar hasarlı binalara girmek zorunda kaldı. Hal böyle iken Kızılay'ın derneklere çadır ve gıda satması kabul edilemez. Madem elinizde çadır, gıda vardı depremzede kardeşlerimizi o soğukta, karda, kışta neden mahkum ettiniz?
Kızılay’a, giyim, arsa, ev ve paralar yüce gönüllü vatandaşlarımızın yaptığı bağışlardır. Bu yüzden en hızlı şekilde bedavaya depremzede kardeşlerimizin hizmetine sunulmalıydı bütün imkanlar.
Daha birkaç gün önce TV kanallarında birçok ünlü isim ile ortak yayın yapıp bağış topladılar. Kimi kumbarasındaki parayı, kimi ev almak için kredi çektiği parayı, kimi emekli maaşını, kimi de okul harçlığını gönderdi.
Bana göre Kızılay sınıfta kaldı. Halkın parasıyla, düşkün ve mağdur olan halka sahip çıkamadı.
Bu depremle şunu iyi anladık. Hükümetin deprem politikası yok gibi.
Ayrıca yapı denetimde ve kurumsal denetimde ciddi sorunlar var.
Bunların aşılması lazım.
Mesleki yeterlilik belgesi, liyakatle beraber verilmeli
Deprem yüreğimizi dağladı.
Dileriz bu son olsun.
Kızılay ise kendi aslına (yardım) dönmeli, görevinin sadece yardım dağıtmak olduğunu, ticaretle işinin olmadığını iyi kavramalıdır.
İnsanların acıları ve gözyaşları üzerinden ticaret yapmak doğru değildir.
Umutlu yarınlar için, gelin deprem yaralarımızı beraber saralım...
Ekleme
Tarihi: 02 Mart 2023 - Perşembe
KIZILAY VE DEPREM
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.