Ey! Kudüs, Ey! Mübarek Mescidi Aksa üzülme, sabırsızlanma biz seni, sen bizi, özlemişsin… Çok haklisin. Asrımızda Hz… Ömer yok, Selahaddini Eyyübi yok, Abdülhamit de yok. Sen esirken ben gülemem diyen Selahaddin’in sözü bize emanet iken, biz onun torunları dünyevileştik, Müslümanlardan başka dostlar edindik. Aramıza tefrika girdi, Ümmet fertleri dağıldı. Birleşmiş Milletlerde senin için bir oylama oldu vuslatımıza merhem olur inşallah. Ümmet ne kadar gözyaşı döküyorsa sende o kadar hüzünlüsün… Üzülme ümmet fertlerinde bir kımıldanma var, sen bizim ikinci kıblegahımızsın. Bil ki, Ey! Kudüs ümmetin başındaki liderlerin, yöneticilerin çoğu kıbleyi şaşırmış Amerika, Avrupa birliği, NATO, Rusya kıbleleri olmuş, putları olmuş, döndürmeye çalışıyoruz Elimizi açıp dua ediyoruz duamız kabul olmuyor. Dilleri ile Âlimlerimiz gerçekleri anlatacakken suskun, anlatanlar zindanlarda, idam sehpasında, sürgünde, elimizde bir tek buğz kalıyor oda İmanın en zayıf derecesidir. Üzülme ey Kudüs geleceğiz. Sana namahrem Siyonist eli değmiş cünüp olanın gusül yapması gibi, Siyonist’in esaretinden kurtulacaksın. En kısa zamanda geleceğiz.
Selahaddinin torunları senin için Diyarbakır da büyük bir miting yaptı sesini duymuşsun. Ankara’nın göbeğinde seni dert edinen Abdulhamidin torunları da senin için miting yaptılar yeri göğü inlettiler. Milli görüş camiası da yeni kapı meydanında Siyonist, katil, işgalci İsrail’i telin mitingi düzenledi. Her Mübarek Cuma namazı sonrası Türkiye’nin çoğu camilerinde protestolar yapılıyor. Kahrolsun Amerika, katil İsrail diyoruz. Biraz rahatlaman lazım sabırlı ol geleceğiz. Ey Kudüs insanlık bunalımda kurtuluş çaresini arıyor. Adalet senin özgürlüğünle sağlanacak. Birlik özgürlüğünle kemal bulacak. Mevsim kıştır. Soğuklar şiddetlidir. Fırtınalar ağaçları koparıyor. Üzülme mevsim değişecek, yaprak döken ağaçlar tekrar yeşillenecek, karlar eriyecek, evlerden sobalar kalkacak, ısıtıcı doğalgazın, kaloriferin vanaları kapanacak. Çünkü kışın sonu bahardır. Baharda bülbüllerin sesini duyacaksın, güllerin kokusunu hazedeceksin. Ey Kudüs, Ey Aksa size gelemedik. Peygamberin buyruğu olan gazyağı, zeytinyağı bile gönderemedik. Mevla sabredenlerle beraberdir. Sana uzanan eller kırılacak. Sabır silahın olsun, dünya işlerimizde sıkıntılarımız var.
Oğlan, kız üniversiteyi bitirmiş biri mimar biri doktor olacak… Yakında oğlanın düğünü olacak, davetiyeler basılacak, çeyizler alınacak, döşenecek, düğünler görkemli olacak, bürokratlar davet edilecek, en pahalı yemekler yedirilecek. Uç gün uç gece düğün çalgılı olacak, havai fişeklerle karanlıklar aydınlanacak, Gençlerin nikâhını da İl müftüsü kıyacak, belediye başkanımız da nikâh şahidi olacak. Az bir şey mi? Başka hangisini sayayım mesela her yıl Umreye gidiyorum. Umre sonrası insanlar günahlardan temizleniyor ya, öyle bir umre ki, Müslüman her şeyin iyisine layık otel beş yıldızlı, sabah akşam yirmi çeşit yemek, anlayacağın süper umre yapıyorum. Az bir şey mi? Baba vefat etti büyük bir servet bıraktı. Babaya hayır gitsin diye Cami yapmaya karar verdik. Tüm izinler alındı binlerce cemaatini barındıracak cami inşaatı devam ediyor. Masraf takriben 1,5 Trilyon Caminin içi çini süsleme, çift minareli, cami halıları özel siparişli, halılar kışın ısıtmalı, yazın soğutmalı teknolojinin tüm imkânlarından istifade edilmiş. Caminin ortasındaki avize dışarıdan ithal batmanlarca ağırlıktadır.
Endişem bu kadar masraflı, ziynetli Camide Namaz kılanların azlığı, Ayni cami denginde sabah Namazlarında cemaatin sayısı onu geçmiyor. Bu hayır bırakılır mı? Az bir şey mi? Mazeretleri devam edelim ey Kudüs. İnsan dünyada evsiz olamaz Bankalar kredi vermede bonkör bari iyi bir ev alalım diye müteahhide başvurdum beş odalı dairede anlaştım 10 Yıllığına bankadan yüklü kredi çektim. Ödeme bütçemi zorluyor. Bir taraftan geçim derdi, diğer taraftan banka kredi taksit parası rahat edeceğime dünya bana zindan, başıma bir şey gelirse taksitleri kim verecek endişesi var. Evde çok güzel çift banyo, helâları bile çift, beş odalı, kapıları, pencereleri, avizeleri kumanda ile açılıp kapanır. Ey Kudüs sen kalbimdesin mazeretimi arz ettim. Yalniz üzülme yakında geleceğiz. Yumruğu, kurşunu din kardeşimize değil, seni işgal edenlere attığımızda geleceğiz. Ey! Kudüs seni korumak için ellerindeki taşlarla canlarını Siyonistlere siper eden, Mehmet, Ayşelerin ellerine seni korumak için silahlar verilince geleceğiz. Cihat ayetlerini, hadisleri, Fıkhi konuları tekrar gözden geçirip, âlimlerimiz kıyam için fetva verip Ümmet ayağa kalktığında
üzülme geleceğiz. Ey! Kudüs senin sayende önce biz esaretten kurtulacağız. Yıkılma, üzülme, sabırsızlanma, inan ki yakında Muhammed’in ordusu, Selahaddinin torunları, mehdinin Askerleri ile beraber geleceğiz… Vesselam.