Her geçen gün ömrümüzden geçiyor. Nerden geldim? Nereye gidiyorum? Ne yapıyorum soruları ile insanoğlu her an muhataptır. Yeryüzünde ne kadar nebatat varsa nasıl ki, rengi, tadı, kokusu, şekli, yenileni yenilmeyeni varsa aynen bunun gibi insanlarda hepsi aynı değildir. Güneşin doğuşu, batışı, gece gündüzün oluşu insanlık için Mevla’nın büyük nimetlerindendir. Her uyanışta hayırlı işlerle uğraşmak, insanlara faydalı olmak Dinimizin emridir. Bize bahşedilen tüm günler mübarektir. Dünyanın hayat yolculuğunda kimi İnsanlar kan akıtmaktan zevk alır. Kimi İnsanlar nerede bir mazlum varsa dert edinir. Kimi insanlar İnsanlık için elzem olan ne varsa onu gasp eder. Kimisi de bunun tersi için çalışır. İnsanlık için fayda getiren ne varsa elde etmek için emek sarf edenler devamlı bedel öder ve ödemeye de devam ediyorlar.
Takvim sayfalarında çok önemli günler belirtilir. Ölüm günleri, doğum günleri gibi, aslı olmayan günler o kadar çok ki, neredeyse tüm günler anılan günler olacak. Anneler, babalar, sevgililer, yaşlılar, kadınlar günü neler neler. Kıymeti olan günleri severiz. Menfaate, sömürüye, şöhrete dayalı günleri ise sevmez semtine bile uğramayız. 4 Mart 1193 Günü Selahaddin’i Eyyubi’nin ölüm günüydü. Selahaddin 1138 Tarihinde Irak’ın Tikrit beldesi doğumludur. Rahmetle anıyorum. Selahaddin’i Eyyubi Kürt asıllıdır. Her kavim kendisine çekmek ister aslı Kürt’tür. Kendisinden söz ettirmesi diline bağlı değil, Dinine bağlılığıdır. Yaşadığı dönemde İlim tahsil etmiş. Hem Din hem de dünya İlimlerini elde etmiştir. Onu kahramanlaştıran, Dini yaşayışı, mertliği, Fetihlerde zekice taktikleri, adil yönetim anlayış, cihat şuuru, ferasetli vasıflarıdır denebilir. Selahaddin; Eyyubi sultanlarındandır. Bugünkü gibi mezhep taassubu ile ümmet için olan Fatimi devletini etkisiz haline getirendir.
Siyonist düşünce Hıristiyanlar 88 Yıl Kudüs’te kalmış, Müslümanlara hayat hakkı tanımamışlar sel gibi Müslüman kanını akıtmada bir beis görmemişler. Bugün İslam coğrafyasında olduğu gibi... Kurtuluş için Selahaddin bekleniyordu. 2 Ekim 1187 de Hittin savaşı ile Kudüs Haçlı zihniyetinden Selahaddin kurtarmış, Hem de kan akıtmadan. 55 Yıllık Ömründe insanlık adına çok izler bırakan Selahaddin Kudüs kahramanı, Mekke, Midine için HadimülHaremeyndir. Vefat edince servet mal bırakmadı, bıraktığı izler servetten daha kıymetlidir. Şam Emevi Camiinde medfundur. Tekrar Allah rahmet eylesin. Kanayan yara Ortadoğu için hele Filistin için acil bir Selahaddin bekleniyor. Müslümanların çoğalmasına rağmen, Kudüs yine Yahudi’nin çizmesi altında, Yusuf’u kardeşleri kuyuya attıkları gibi, Ümmet fertleri de, Filistin, Kudüs’ü belki geçici olarak şimdi kuyuya atmışlar inayet Allahtan kurtarıcı bekliyor. Uzağı göremeyen tuzakları göremez misali dün İslam topraklarında plan, proje neydi ise bugün aynı hain düşünceler İslam coğrafyası üzerinde emellerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Allah Müslümanlara feraset versin. Mescidi Aksa Yahudi’nin çizmesi altında iken ben nasıl gülebilirim diyen Kudüs, Fatihi Selahaddin’in anlayışını Rabbim ümmet fertlerine nasip eylesin. Bu yıl Selahaddin’i Eyyubi’yi anma etkinliklerinin yapıldığını basından gördüm yapanları kutluyorum. Bu yazıyı yazdığım gün 8 Mart takvimde Dünya kadınlar günüymüş. Gerçek olsa önem verir kutlarız. Kadına en büyük hakkı veren, kadim Annelik takdim eden, Cennet Annelerin ayakları altındadır diyen, Anne Babanıza öf bile demeyin taltif eden İslam dinidir. 2018 Yılında 400 e Yakın kadın ülkemizde hunharca katledilmiş, Suriye zindanlarında binlerce kadın çığlık atıyor. Mısır, Filistin, Yemen Irak zindanlarında da aynı figanlar var. Ayrımcı anlayışlar kadını sadece sömürür. Ülkemizde sayısı çok fazla kadına seks köleliği yapılıyor niçin sesiniz çıkmıyor ey Feministler? Ey sözde kadın hakları seviciler. Kadına uzanan eller kırılsın, kadına şiddet Cahiliye âdetidir. Kadına tüm şiddeti kınıyorum. 8 Mart gelmeden önce ekranlarda hediye paketlerinin reklamları yapılıyor. Özel Marketlerede özendiriliyor. Sömürmek için Kimisi kadını, Kimisi Dini, Kimisi ise Irkı Kullanıyor. Bu kötü hasletlerden Allaha sığınırız. Üç Ayların içindeyiz. Yazar Ahmet TAŞGETİREN’İN dediği gibi hepimizin manevi MIR A Tabi tutulması lazım ki, Kusur hatalarımızı gördükten sonra günümüz iyi ve bereketli geçsin… Vesselam.