HZ.Ali (R.A) Dört halifeden biridir. Allah Resulünün amcası oğlu olup, aynı zamanda damadıdır. Amcaoğullarında Allah resulüne ilk İman eden Hz. Ali olmuştur. 4 Yıl 9 Ay halifeliği vardır. Şimdi Ümmet fertlerini ateşte kavuran fitne o dönemde de vardı. Küfede şehit edilerek Mezarı aynı yerdedir. HZ. Ali’ye İlmin kapısı denir. Allah’ın Arslan’ı lakaplıdır. Hilafeti döneminde nereye bir idareci gönderirse, Nasihatlerle gönderirdi, bu nasihatlerini belki bizi idare edenlere bir nebze faydası olur diye birkaç yazı ile yazmaya devam edeceğim. Bizim görevimiz tebliğdir. Hidayet ise Allah’a mahsustur. Hz. Ali çok sevdiği dostu Malik B.EŞTERİ Mısır’a vali olarak tayin eder. Şu nasihatlerde bulunur; Allaha itaat etmeyi, kulluktan ayrılmamayı, Kur’an-ı Kerimde buyrulduğu üzere Farzlara ve Sünnetlere uymanı emrediyorum. Ancak bu farzlara ve Sünnetlere uyanlar saadete ulaşır. Uymayanlarsa hüsrana uğrar.
Allah yolunda elinle dilinle ve kalbinle Hizmet et. Çünkü Allah Dinine yardım edene yardım eder ve dinini yükselteni yükseltir. Sonra iştahın kabardığı zaman, nefsine hâkim ol. Asileştiği zaman dizginlerini çek. Zira Allah rahmetiyle muhafaza etmezse nefis insani helake sürükler. Ey Malik! Seni vali ettiğim beldeyi, senden öncede yönetenler oldu. Bunların içinde Adil olanlarda vardı, zalim olanları da vardı. Şimdi sen kendinden önceki hakkında ne düşünüyorsan, bundan sonra halkında senin hakkında öyle şeyler düşünecektir. Neler söylüyorsan halkında senin için söyleyecektir. Allah’ın insanlara bir kul hakkında söylettikleri o kulun gerçek halini gösterir. Bu yüzden kendine azık olarak iyilik biriktir. Hırsları, arzuları kontrol et. Nefsinin helal olmayan isteklerine karşı elini sıkı tut. Bu sıkılık nefse az bile gelir.
Hatalardan korunmanın yolu söz ve davranışlardan önce iyice düşünmektir. Ey Malik. Halka kalbini aç. Muhabbet besle ve lütufta bulun. Sakın yırtıcı bir hayvan gibi o çaresizlere saldırma. Çünkü onlar iki sınıftır. Ya dinde kardeştirler yâda yaratılışta benzerindirler. Kabahatleri ve bir takım kusurları olabilir. Hatayla veya kasten işledikleri suçları da vardır. Amma ellerinden tutup, yardım edilse doğru yola gelebilirler. Nasıl ki sen Allah’tan kusurlarını bağışlamanı istiyorsan sende onların kusurlarını bağışlamalısın. Sen onların üstündesin. Valilik yetkilerini sana verende senin üstündedir. Seni Vali yapanın üstünde de Allah ise seni halkla imtihan ediyor. Görevini nasıl yapacağına bakıyor. Sakın Allah’la savaşmaya kalkıp da gazabına siper olma. Sen ne ilahi gazaba dayanabilecek güçtesin nede Allah’ın af ve mağfireti olmadan kurtulma imkânın var.
Bil ki, yöneticiliğin başı yumuşak davranmaktır. Öfkeni her zaman muhafaza et. Sinirlerine hâkim ol. Badirelere atılma. Hâkimiyet bendedir, hükmederim itaat ederler deme. Çünkü böyle bir davranış kalbi bozar. Dini zayıflatır. Fesada uğratır. Şayet yetkilerinden dolayı içinde ufakta olsa bir kibir meydana gelirse derhal Allah’ın yüce kudretiyle hükmettiği kâinata bir bak. Allah muazzam ve muhteşem bir şekilde nelere kadirken, senin kendini idare edecek kadar bile bir kuvvete sahip olmadığının farkına var. Böyle düşünmek tepelerde gezinen bakışlarını yere indirir. Heyecanını alır. Seni terk eden aklını tekrar başına getirir. Sakın Allah ile yarışmaya kalkma, azamet ve hâkimiyette kendini onunla kıyaslama. Yerleri ve gökleri yaratan yüce Allah bütün zorbalarırezil eder. Kibirlileri iyice alçaltır.Unutma toplum adaletle düzelir.Kaynak son yazının hitamında olacaktır. Vesselam…