Ey Malik Bin EŞTER! Bütün bunlara rağmen ek olarak halktan uzun süre uzak kalmamaya dikkat et. İyilikleri azaltan ve sevaplarına güvenen aldanır. Eğer sen adaletli ve cömert biriysen halkın istek ve şikâyetlerinden kaçmana gerek yok. Şayet cimri ve hakkı teslim etmeyen biriysen o zamanda halk zaten senden ümidini keser, bir şey istemez. Her iki durumda da halktan uzaklaşmanın bir anlamı yoktur. İnsanlar sana ya bir zulmü şikâyet edecek yâda bir meselede senden adalet isteyecektir. Sadakati az olanın dostu da az olur. Sonra haksız yere kan dökmekten da sakın. Çünkü haksız kan dökmek kadar büyük bir suç ve felakete sebep olan, nimeti yok eden, devleti mahveden bir şey yoktur. Allah’u Teâlâ mahşer günü hesap sormaya dökülen kanlardan başlayacaktır.
Asla haram yoldan kan dökerek hâkimiyetini güçlendirmeye çalışma. Böyle yaparsan hâkimiyetini artırmış değil, azaltmış, belki de yok etmiş olursun. Hele kasten bir can kıyarsan artık ne Allah katında ne de bana karşı bir kurtuluş yolun kalır. Gün gelir zalim parmaklarını ısırır. Sakın kendini beğenme. Nefsinin hoşuna giden şeylerden kaçın. Övülmeyi isteme, nitekim şeytanın iyilerin iyiliklerini mahvetmek için kullandığı en etkili silah budur. Halka yaptığın iyilikleri başlarına kakma. İşlerini abartma, sözünden dönme, başa kakmak iyiliği ortadan kaldırır. Abartmak gerçeğin görünmesine mani olur. Sözden dönmekte Allah’ın gazabına ve halkın nefretine sebep olur.
Allah CC. Şöyle buyurur. ( yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında büyük bir nefretle karşılanır.) Bir işe sabırsızlık edip, vaktinden önce başlama, vakti gelincede gevşeklik edip o işi erteleme, açıklığa kavuşmamış konularda inat etme, açıklığa kavuşan konularda da ihmalkârlık etme. Her şeyin yerini ve zamanını doğru belirle, herkesin ittifak ettiği hususlarda kendini bir köşeye çekme. Görevlilerinin yanlışlarından habersizmiş gibi davranıp gerekeni yapmaktan kaçınma. Böyle yaparsan sen zararlı çıkarsın. Kısa bir zaman sonra olay açığa çıkar ve mazlumun hakkı senden alınır. Öfkene, eline ve diline hâkim ol. Bunları kontrol edebilmek için öfkelendiğin zaman öfken geçene kadar beklemeye özen göster. Böylece kendine hâkim olursun. Ancak Rabbine döneceğin günü aklından çıkarmayarak ve Ahirette yönelik endişelerini sürekli tazeleyerek, bunların üstesinden gelebilir ve nefsini kontrol edebilirsin.
Şimdi sana düşen vazife, senden öncekilerin adil hükümlerini ve isabetli davranışlarını örnek alman, Peygamber efendimizin S.A.V. Hadisi şerifleri ve ayeti kerimelerin doğrultusunda hareket etmendir. Bizim usullerimize ve teamüllerimize gevşeklik gösterme, bu emirnamede açıkladığım konular nefsinin arzularına kapılarak üreteceğin bahanelere karşı aleyhindeki delillerdir. Kudreti bütün istekleri kuşatmış olan Allah’ın rahmetine sığınarak zati ilahisinden kullarının memnuniyetini kazanmak ve ülkeleri mamur etmek üzere gücümüzün yettiği kadar çalışmayı sana ve bana nasip etmesini diliyorum. Üzerimizdeki nimetlerini tamamlasın. Bize yönelik ikramlarını kat kat artırsın. İkimize de saadetle şehadet şerbetini içirmeyi nasip etsin. Biz yalnız Allah’a yöneliriz. Salat ve selam Allah’ın elçisine, onun tertemiz aline olsun. Âmin. Nasihatler bitti. Allah yöneticilerimizi nasipdar eylesin. Bu 4. Yazı kaynak: İlmin kapısı imam aliden yöneticilere kitapçıktan yazar: Mükerrem Mete Semerkand. Her Müslüman’ın bu kitabı okumalarını tavsiye ederim. Vesselam…