Üstadı bu yazımda da yazmaya devam edeceğim. Önce üstadın ifadelerini yazıyorum sonra da anladıklarımı, hatalar olursa af ola (BEN KIŞTA GELDİM SİZ BAHARDA GELECEKSİNİZ.} Ne güzel ifade, ey mirasyediler siz din için ne baskılar gördünüz, ben bu dini yaşar, yayarken, çok şiddet gördüm, baskı gördüm, rahat yüzünü görmedim tüm sıkıntılara göğüs gerdim siz sabredin siz baharda geleceksiniz, dini yaşama da yaymada bahar misali günler göreceksiniz. Bu bahar sizi uyutmasın, geçmişten ibret alın, hani bir zamanlar 163. madde vardı Demokrasi kılıcı idi. Şimdi böyle bir şey yok. Hürriyetler eskiye göre çok geniş, hiç kimse mazeret beyan etmesin, hak dava uğruna bir olmanız gerekirken, birleşmemek için sanki yemin etmişsiniz. Rahatlık sizi tembelliğe sevk etmesin…( İC DİSA, DIS, İCE ÇEVRİLSE KİMİN NE OLDUGU ORTAYA CİKAR.) İçi bozuk, dışı süslü püslü olanlara bir tokmaktır. Kimin iyi kimin kotu olduğunu Allah bilir. İçte ne olursa dışa o sızar. (SEN MESLEĞİM HAKTIR VEYA DAHA GÜZELDİR DEMEYE HAKKİN VAR. FAKAT YALNIZ HAK BENİM MESLEGİMDİR DEMEYE HAKKİN YOKTUR.) Meşrepte, partide, gazete, dergide, hatta lider sisem de benimki iyidir demek hakkinken, yalnız hak ve güzel sadece benimdir demek haksizliktir.
Her oluşumun iyi veya kötü tarafları olabilir. Başkalarına da hayat hakki tanımak İslami bir görevdir. (BOYLE DEHSETLİ BİR ASİRDA İNSANIN EN BÜYÜK MESELESI, İMANINI KURTARMAK YÂDA KAYBET MEK DAVASIDIR.) Ahir ve ağır, zamanda olaylar karşısında iman veya iman uçurma ile karsı karşıya olduğuna işarettir. (ZALİM İZZETİNDE, MAZLUM ZİLLETİNDE KALIP, BURADAN GÖÇÜP GİDİYORLAR. DEMEK BİR MAHKEME-İ KÜBRAYA BIRAKILIYOR.) Zalim zulmeden demektir. Mazlum ise zalimin zulmüne maruz kalmış, zulmü kaldırmak için caba göstermemiş ise mazlum zillet içindedir. Zalimin zulmü varsa mazlumun da ahi vardır. Mazlum ahini dünyada zalimden alamazsa öyle büyük bir mahkeme var ki, o mahkemede her kesin hakkı alınacaktır. Üstad Müslümanların zillet içinde olmaları, küfrü mutlak karşısında mağlup olmalarının nedenini Altı maddede izah eder. 1-Ye'sin Ümitsizliğin içimizde hayat bulup, dirilmesi. 2- Sıdkın hayat-i İçtimaiye-i siyasiye de ölmesi. 3- Adavete muhabbet. 4- Ehli imani birbirine bağlayan nurani Rabıtaları bilmemek. 5- Çeşit çeşit Sarı hastalıklar gibi intişar eden İstibdat. 6- Menfaat-i Şahsiyesine himmeti hasretmek.) Hem fert hem de toplum olarak bu hastalıklardan korunmak lazım ki, kurtuluş olsun.
Evvela Müslümanlarda ümitsizlik olmamalı, akidevi yönden tevhit inancında sağlam intisabı olursa Müslüman neden ümitsiz olsun.
Siyaseti zalime, kemik siyaseti, yalan üzerine kurulu siyaset olursa o siyasetten insanlara fayda gelmez sıdk doğruluk adil siyasetin mayasıdır. Siyasette doğruluk ölmüşse, hele yalan siyaseti her gün ekran vaizleri inci inci anlatıyorlarsa vay o toplumun haline.
Düşmanlığa taraf olmak düşmanlığı sevmek en büyük hastalıktır. İman ehlini birbirine bağlayan çok rabıtalar var. Cehaletten bilmiyor, her ehli imanin Allah'ı bir, Peygamberi bir, kıblesi bir, ülkesi bile birdir bu birler yapışkan misalidir.
Partide, lider sultasında, meşrepte, hazret ve efendilerde ünsiyet peyda etmeye çalışanlara ibret olmaz mı? Zorbalığı, şiddeti, ceberrutluğu, baskıyı yaymak, taraftar olmakta toplum hastalıklarındandır. Ben tok olayım başkası bana ne demek eblehliktir toplum için en zararlı tedavisi mümkün olmayan bir urdur.
Müslüman nefsi için istediğini (meşru istek) Din kardeşi için de istemedikçe gerçek mümin olamaz. (MENFAAT UZERİNE DÖNEN SİYASET CANAVARDİR.) Ondandır ki gün geçmiyor ki, siyasetçiler bir birleri ile boğuşmasın. ( NEFSİNİ İSLAH ETMEYEN, BASKASINI İSLAH EDEMEZ.) Her insanda nefis vardır, nefsi ıslah etmek, tuzağına düşmemek en büyük görevdir. Her insan temizliği önce nefsinden başlamalıdır. Avrupa hayranlarına bilhassa gençlere beyanı ikazdır (EY BU VATAN GENÇLERİ! FRANKLERİ (Batı'yı) TAKLİDE CALIŞMAYINIZ. AVRUPA'NIN SİZE ETTİKLERİ HADSİZ ZULUM VE ADAVETTEN SONRA, HANGİ AKILLA ONLARİN SEFAHET VE BATİL EFKARLARİNA (Fikirlerine) İTTİBA EDİP EMNİYET EDİYORSUNUZ? YOK, YOK! SEFİHANE TAKLİD EDENLER İTTİBA DEGİL, BELKİ ŞUURSUZ OLARAK ONLARIN SAFINA İLTİHAK EDİP, KENDİ KENDİNİZİ VE KARDESLERİNİZİ İDAM EDİYORSUNUZ. AGÂH OLUNUZ Kİ, SİZ AHLAKSİZCASİNA İTTİBA ETTİKÇE, HAMİYET DAVASİNDA YALANCILIK EDİYORSUNUZ… CÜNKÜ ŞU SURETTE İTTİBAINIZ, MİLLİYETİNİZE KARSİ BİR İSTİHFAFDIR. (HAFİFE ALMA) VE MİLLETE BİR İSTİHZADİR (ALAY ETMEK) Lemalar 17.lema.
Geçmişte Avrupa hayranları solaklardı. Ne acıdır ki, bugün Avrupa hayranları alkışlayıcıları Müslümanlardır. Bir kısım sözde ekranlar ve gazetelerdir. Tek dişi kalmış canavarlardan medet ummak Müslümanlar için intihardır. Müslümanlarla alay etmektir. Müslümanları hafife almaktır Avrupa sarhoşlarına ders olur inşallah.
Anasayfa
Yazarlar
Mehmet CENGİZ
Yazı Detayı
Bu yazı 834+ kez okundu.
ÜSTAD BEDİUZZAMAN HAZRETLERİ (2)
Üstadı bu yazımda da yazmaya devam edeceğim. Önce üstadın ifadelerini yazıyorum sonra da anladıklarımı, hatalar olursa af ola (BEN KIŞTA GELDİM SİZ BAHARDA GELECEKSİNİZ.} Ne güzel ifade, ey mirasyediler siz din için ne baskılar gördünüz, ben bu dini yaşar, yayarken, çok şiddet gördüm, baskı gördüm, rahat yüzünü görmedim tüm sıkıntılara göğüs gerdim siz sabredin siz baharda geleceksiniz, dini yaşama da yaymada bahar misali günler göreceksiniz. Bu bahar sizi uyutmasın, geçmişten ibret alın, hani bir zamanlar 163. madde vardı Demokrasi kılıcı idi. Şimdi böyle bir şey yok. Hürriyetler eskiye göre çok geniş, hiç kimse mazeret beyan etmesin, hak dava uğruna bir olmanız gerekirken, birleşmemek için sanki yemin etmişsiniz. Rahatlık sizi tembelliğe sevk etmesin…( İC DİSA, DIS, İCE ÇEVRİLSE KİMİN NE OLDUGU ORTAYA CİKAR.) İçi bozuk, dışı süslü püslü olanlara bir tokmaktır. Kimin iyi kimin kotu olduğunu Allah bilir. İçte ne olursa dışa o sızar. (SEN MESLEĞİM HAKTIR VEYA DAHA GÜZELDİR DEMEYE HAKKİN VAR. FAKAT YALNIZ HAK BENİM MESLEGİMDİR DEMEYE HAKKİN YOKTUR.) Meşrepte, partide, gazete, dergide, hatta lider sisem de benimki iyidir demek hakkinken, yalnız hak ve güzel sadece benimdir demek haksizliktir. Her oluşumun iyi veya kötü tarafları olabilir. Başkalarına da hayat hakki tanımak İslami bir görevdir. (BOYLE DEHSETLİ BİR ASİRDA İNSANIN EN BÜYÜK MESELESI, İMANINI KURTARMAK YÂDA KAYBET MEK DAVASIDIR.) Ahir ve ağır, zamanda olaylar karşısında iman veya iman uçurma ile karsı karşıya olduğuna işarettir. (ZALİM İZZETİNDE, MAZLUM ZİLLETİNDE KALIP, BURADAN GÖÇÜP GİDİYORLAR. DEMEK BİR MAHKEME-İ KÜBRAYA BIRAKILIYOR.) Zalim zulmeden demektir. Mazlum ise zalimin zulmüne maruz kalmış, zulmü kaldırmak için caba göstermemiş ise mazlum zillet içindedir. Zalimin zulmü varsa mazlumun da ahi vardır. Mazlum ahini dünyada zalimden alamazsa öyle büyük bir mahkeme var ki, o mahkemede her kesin hakkı alınacaktır. Üstad Müslümanların zillet içinde olmaları, küfrü mutlak karşısında mağlup olmalarının nedenini Altı maddede izah eder. 1-Ye'sin Ümitsizliğin içimizde hayat bulup, dirilmesi. 2- Sıdkın hayat-i İçtimaiye-i siyasiye de ölmesi. 3- Adavete muhabbet. 4- Ehli imani birbirine bağlayan nurani Rabıtaları bilmemek. 5- Çeşit çeşit Sarı hastalıklar gibi intişar eden İstibdat. 6- Menfaat-i Şahsiyesine himmeti hasretmek.) Hem fert hem de toplum olarak bu hastalıklardan korunmak lazım ki, kurtuluş olsun. Evvela Müslümanlarda ümitsizlik olmamalı, akidevi yönden tevhit inancında sağlam intisabı olursa Müslüman neden ümitsiz olsun. Siyaseti zalime, kemik siyaseti, yalan üzerine kurulu siyaset olursa o siyasetten insanlara fayda gelmez sıdk doğruluk adil siyasetin mayasıdır. Siyasette doğruluk ölmüşse, hele yalan siyaseti her gün ekran vaizleri inci inci anlatıyorlarsa vay o toplumun haline. Düşmanlığa taraf olmak düşmanlığı sevmek en büyük hastalıktır. İman ehlini birbirine bağlayan çok rabıtalar var. Cehaletten bilmiyor, her ehli imanin Allah'ı bir, Peygamberi bir, kıblesi bir, ülkesi bile birdir bu birler yapışkan misalidir. Partide, lider sultasında, meşrepte, hazret ve efendilerde ünsiyet peyda etmeye çalışanlara ibret olmaz mı? Zorbalığı, şiddeti, ceberrutluğu, baskıyı yaymak, taraftar olmakta toplum hastalıklarındandır. Ben tok olayım başkası bana ne demek eblehliktir toplum için en zararlı tedavisi mümkün olmayan bir urdur. Müslüman nefsi için istediğini (meşru istek) Din kardeşi için de istemedikçe gerçek mümin olamaz. (MENFAAT UZERİNE DÖNEN SİYASET CANAVARDİR.) Ondandır ki gün geçmiyor ki, siyasetçiler bir birleri ile boğuşmasın. ( NEFSİNİ İSLAH ETMEYEN, BASKASINI İSLAH EDEMEZ.) Her insanda nefis vardır, nefsi ıslah etmek, tuzağına düşmemek en büyük görevdir. Her insan temizliği önce nefsinden başlamalıdır. Avrupa hayranlarına bilhassa gençlere beyanı ikazdır (EY BU VATAN GENÇLERİ! FRANKLERİ (Batı'yı) TAKLİDE CALIŞMAYINIZ. AVRUPA'NIN SİZE ETTİKLERİ HADSİZ ZULUM VE ADAVETTEN SONRA, HANGİ AKILLA ONLARİN SEFAHET VE BATİL EFKARLARİNA (Fikirlerine) İTTİBA EDİP EMNİYET EDİYORSUNUZ? YOK, YOK! SEFİHANE TAKLİD EDENLER İTTİBA DEGİL, BELKİ ŞUURSUZ OLARAK ONLARIN SAFINA İLTİHAK EDİP, KENDİ KENDİNİZİ VE KARDESLERİNİZİ İDAM EDİYORSUNUZ. AGÂH OLUNUZ Kİ, SİZ AHLAKSİZCASİNA İTTİBA ETTİKÇE, HAMİYET DAVASİNDA YALANCILIK EDİYORSUNUZ… CÜNKÜ ŞU SURETTE İTTİBAINIZ, MİLLİYETİNİZE KARSİ BİR İSTİHFAFDIR. (HAFİFE ALMA) VE MİLLETE BİR İSTİHZADİR (ALAY ETMEK) Lemalar 17.lema. Geçmişte Avrupa hayranları solaklardı. Ne acıdır ki, bugün Avrupa hayranları alkışlayıcıları Müslümanlardır. Bir kısım sözde ekranlar ve gazetelerdir. Tek dişi kalmış canavarlardan medet ummak Müslümanlar için intihardır. Müslümanlarla alay etmektir. Müslümanları hafife almaktır Avrupa sarhoşlarına ders olur inşallah.
Ekleme
Tarihi: 12 Nisan 2016 - Salı
ÜSTAD BEDİUZZAMAN HAZRETLERİ (2)
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.