Şanlıurfa ili ülkenin en çok göç alan son 5 yılda nüfus bakımdan kısa zaman içinde en yükselen şehir olmuştur.
Bu şehirde böylesi nüfusun patlaması ile göçlerin artması komşu ülkeden mülteci akınına nasibini alan şehir olma özeliğiyle beraber birçok sorunu da beraberinde getirir olmuştur.
Bu sorunların en başında şehir yaşamı nasibini almıştır. Şehirde konut durumları büyük bir talep ile ihtiyaç duyulmuştur. Buna paralel olarak iş istihdamı işe işsizlik had safhalara ulaşmıştır.
Yol ve araçların yoğunluğu ile geçmişten ülkemde yapılan ölçeklere göre kişi başına düşen araç sayısı ilimiz ülkemizin ilk onlara girmektedir.
Hal böyle iken bu durumlara karşı ilimin bu konuda çok büyük aksaklıklar büyük eksiklikler ile halen idare eden yöneten siyasetçi ve idarecilere şaşıyorum.
İlimde geçmişte yapılan birçok işin alt yapıları şimdiden yetersiz kalırken bazı işlemlerin geçmişten ders almadan kendi işleyişleri doğrultusunda yapılması en büyük hatalar doğurmaktadır.
Birçok vatandaşımıza göre yapılan işlemlerin yatırım gibi görünse de işin özünde gelecekte bunların gereksiz yapılan projeler olmaktan ziyade birer enkaz olarak önümüze çıkacaktır. Şimdiden bunu algılamayan idareci ve yöneticilerimizin şimdi kendi işleyişleri doğrultusunda böyle işler ile meşgul olurken bu yapılan işlemlerin ilimin vatandaşımın hakkına parasına ihanet ve heba etmekten öte bir durum olmadığı apaçık ortadadır.
İlime yapılması gereken acil projeler var iken ilim için sadece heba edilen projelere yönelik çalışma gösteren, yapılan projelerin gereksizliği ve heba edilen maddi kaynakların durmaksızın böylesi projelere aktarılması gerçekten ilimin bir vatandaşı olarak beni derinden üzmektedir.
Ben ilime yapılan tüm yatırımların ilime yatırım değil ihanet olduğunun ilime gerekli yatırımların yapılmadığını bunları söylerken de benim ilimde sevilmeyen ve dışlanan bir kişi olduğumu ilan eden yöneticilerin akıllarına şaşıyorum.
İşte bu bana tam o atasözünü hatırlatıyor. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Bende derim ki ben Şanlıurfa ilime geldiğimde bu yapılan yanlış ve hatalı projelerden yapılan ilgisizlik ve alakasızlıktan dolayı bu şehirde kaldığı süre içersinde içler acısı elemler ile yaşar olmaktayım. Onun için artık bir karar aldım. Ayın bir haftası oda ailemi atalarımı ziyaretten dolayı zorunlu bir şekilde gelmek zorundayım. Yoksa bu ilde kaldığım süre zarfında zaten ben hiçbir kurumun hiçbir makam ve mevki amiri ile görüşmemekteyim. Makam mevki olan şahsiyetlerin ilimde hizmet elcileri değil himmet erleri olarak orada bulunmaktadırlar. Makam mevkiler geçicidir. Bizim hizmetimiz halkımıza hak için biz hakka hizmeti halka hizmet olarak halka hizmet etmeyi de hakka hizmetin bir olduğunu bilinci ile yüce rabbime şükürler ol geçmişten günümüze kadar halkımın hakkımın hizmetinde bulunmaktan kendimi onurlandırmışım. Bunu bana hiçbir makam ve mevki onurlandırmasını da beklememişim. Şimdi bu yaptığım hizmetimden dolayı bana buğuz eden şahsiyetleri hiç takmam çünkü anlım ve onurum şerefim ile yaşamaktayım.