Eski tarihlerde, kitlik dönemlerinde karne ile insanlara zaruri ihtiyaçlar verilirdi. Genç nesil bunları bilmez. Allah o günleri bir daha göstermesin inşallah. Asrımızda hiç bir insanın elbisesinde ayakkabısında yama göremezsiniz. Zengini de fakiri de ayni karede. Nimetler ne kadar çoğaldı ise, şükürsüzlük, isyan o kadar çoğalmıştır. Karne denilince gençlik, okul, eğitim yuvası akla gelir. 19 Ocak 2018 de ülkemizde yirmi milyona yakin genç karne aldı. Gencimizin karnesi iyi veya kötü olabilir. Eğitim sistemimiz ortada, maddeci, ezberci, maneviyattan yoksun bir eğitim gençliğe bir şey vermemiş veremez. Okuttuğumuz genç teknolojide, sanayide, eğitimde, tıp’da, ticaret’te, maddi ve manevi kalkınmada toplum fertlerine öncülük edebiliyor mu? Sorun meydana getiren değil, sorun çözücü ise mesele yok. Bunun tersi ise işsizler ordusuna diplomalıları katmaktan başka bir şey değildir.
Yirmi milyon genç küçümsenecek bir şey değildir. Bir ülkenin ham maddesi beyin gücüdür. Devlet kademelerinde birer üretim makinesidir. Bu gençlik gerçek anlamda üretimdir, adalettir, siyasettir, düşmana karşı en büyük ordudur. Bu gençlik su, ekmek, hava kadar kıymetlidir. Bu körpe dimağ gençliğin hakkını vermemek, maddi, manevi anlamda yoğurmamak, hele yalan, kayırmacı, menfaat odaklı, siyasete maşa olarak kullanmak ise, gençliğe en büyük ihanettir. Gençlik tablomuz hiç iyi değil idealsiz bir gençlik yetiştiriliyor. Ahlaki ilkeleri sarsılmış, ibadetsiz bir gençlikle karşı karşıyayız. Dini okullarda dâhil olmak üzere... Ülkeyi yönetenler bazen dindar nesilden söz etseler de somut bir adim göremiyoruz. Gençlik teknolojinin, sanal dünyanın, uyuşturucunun, tüketimin kurbanı olmuştur. Asrımızda neden filozoflar yok, gerçek bilim, ilim adamları yok. Gerçek ulema, gerçek şeyh yok, mevcutlar ise vitrinlik olabilir.
Alkışlayanları, tapanlarda olabilir. Ancak çay akar göz bakar misali karneleri notsuzdur. Öğrenciler karne notunu alırken, yöneticilerin, dünyayı kan golüne çevirenlerin karne notları yokmu? Elbette vardır. İnsanları öldüren, saltanatlar uğruna ülkeleri işgal eden, insanları göçe zorlayan, insanları aç bırakan, dul, yetimleri çoğaltan, gözyaşı döktüren, insanları eğitimsiz bırakan, sözde adaletsizlerde mazlum kitlelerden sıfır not verilmiştir. Bu vahşiler insan haklarından, yalancı demokrasiden, kendileri terörist kan dökücü oldukları halde ben teröristleri temizliyorum diyebiliyorlar. Bunlarin karnesi de sıfırdır. Çoğu zaman sayın reis bunları yerin dibine batırıyor mazlumların tercümanı oluyor. Dünyada sermaye savaşı var. Silah tüccarları hep kazanmıştır. Yeri gelmişken, Kudüs filiskinin başkenti oldu mu? Filistin halkı Siyonist’in zulmünden kurtuldu mu? Merak ediyorum.
Günlerdir nikâhsızlar, zina severler 5 Ayda 115 kız çocuğu taciz edilmiş diye ekranlarda konuyu sakız gibi çiğniyorlar. Behey gafiller bu tablo devede kulaktır. Günlük, haftalık, aylık, kiralık evlerde yapılanlar, tüm ülkeyi saran seks köleliğini dillendirmemek, iki yüzlülük alametidir. İslam dini zinanın her çeşidine yasaklamıştır onun için nikâh, aile yuvası kutsaldır. Can benim istediğimi yaparım ben hürüm diyen zihniyet nasıl zinadan bahseder. Karma eğitimi savunan bu yosunlu beyinliler değilmi? Müftülere nikâh kıyma yetkisi verilirken yine salyalar savuran bunlar değil mi? Tüm zina çeşitleri Müslümanlar için çirkin bir tablodur. Haramdır hem de yüz karasıdır. Maneviyatsız gençlik dediğim işte budur. Bir ülkenin gençliği yarının yatırımıdır. Yöneticilerinde karneleri var ki, notu da halk verir Ekonomide, adalet’te, dış siyasette, iç huzurda, yönetim anlayışında, günlük yaşam hayatındaki inanç ilkelerine olumlu olumsuzluklar yönetenlerin karne notlarıdır.
Siyasetçiler seçildikten sonra mevsimlik, seçimden seçime halkla buluşma değil, tüm zamanlarda halkla beraber olmak, dertlere deva bulmak, ülke sorunlarını çözmek mecburiyetindedirler. Böylesi erdemli siyasetçilere ihtiyaç var. 28 Şubat mazlumları halen haklarını alamamış, kalleş darbeyi yapanlar, binyıl devam edecek diyenler. Brifing verenler, beşli çeteler, namdar sözde yazarlar, postal yalayıcılarda hak ettiği cezayı almamış, bu zihniyetlerin halk nazarında karne notu da sıfırdır. Adalette adaletsizlik var. Paylaşımda adaletsizlik var. Üretmeden tüketim var. Ülkenin en güzel yerleri beton yığınlarına dönmüş, aile yuvaları yıkılıyor. Sömürü aracı faiz insanları sömürmeye devam ediyor. Çalışanlar bankaları doyuramıyor. Katilim bankaları alternatiftir pek bilgim yok. Herkesin bir notu birde karnesi var. Ahiret karnesi, notu her şeyin üstündedir vesselam…