Doğru doğrudur, yanlış da yanlıştır. Bu günkü yazımda toplum adına bazı yanlışları dile getirmeye çalışacağım. Rahmetli Üstat Necip Fazıl yanlışları, Doğru yolun sapık kolları olarak isimlendirir. Diyanetten emekli biri olarak Diyaneti eleştirmek pek hoşuma gitmemekle beraber toplum adına bir nebzede olsa birkaç konuyu irdelemek, yanlış bulduklarımı yazmak bir vatandaş olarak hakkım olsa gerek. Doğrunun yanlışlarından biri Hac konusudur. Hac İslam’ın şartlarındandır. Farz olan bir ibadeti, zorlaştırmak, engeller koymak kimsenin haddi değildir. Ülkemizde İslam’ın şiarı olan Ezan bile Şimdi İnsan haklarından dem vuran siyasi mevta tarafından Türkçeye çevrilmişti. Ümmet fertleri bunu unutamaz. Şimdi bu alanın önünde engel yoktur. İktidarın eksi, artıları olmakla beraber, Dini konulardaki tutumu artı olarak görmekteyim. Büyüklerimiz kin ayrı, Din ayrı demişler.
28 Aralık 2018 de Diyanetçe Hac kurları çekildi. Kısmeti olan bu sene Hacca gidecek. Yanlış değilsem bu sene hacca gideceklerin sayısı 80 Bin civarında. Diyanetin hacı adaylarını kuraya tabi tutmaları zaruretten kaynaklanan bir durumdur. Senelerce bekleyen bu kurada talih kuşu başına konanlar sevinmiş, kurada adı çıkmayanlar ise üzülmüştür. Toplumda rahatsızlığa sebep olanlar ise; 1- Hacca daha en az 6 Ay varken, Diyanet neden hac paralarını şimdiden alıyor. 2-Madem hac paraları şimdiden alınıyor neden iki taksit, Taksitler çoğaltılabilirdi. 3- Eskiden Şirketle hacca gitmek isteyenler paralarını şirkete yatırırdı şimdi tüm paraları neden Diyanet uhdesine alıyor. 4-11 Ocak 2019 tarihinde paralarını yani birinci taksiti yatırmayanların kayıtları silinecekmiş, doğrumu dur? Ekonomik krizin her kesi sardığı malumdur. Alacağım var alamadım, pamuk, mısır, hasadını kaldırmadım, satamadım veya sattım alacağımı alamadım gibi durumlar ve sıkıntılar. Kaç gün sonrada olsa birinci taksiti bulamayanlar parayı bulduklarında birinci taksiti yatırsalar olmaz mı? Senelerce hac için beklenen emekler neden boşa gitsin? 5-Hac paraları yatırılırken neden dolar kuru temel alınıyor? Hani Dolara karşı top yekûn savaş vardı? 6-Tüm sıkıntılarda yöneticilerimiz nefes alıcı paketlerden bahsederler, binlerce insanı ilgilendiren, Dini bir ibadet olan hac konularında, sıkıntılarda çözüm beklemek vatandaşın doğal hakkı değil mi?
Güncel başka bir konu ise, Kobiler için açıklanan nefes alma paketidir. Paketler iyi niyetlerle olabilir. Toplum içindeyiz, borcu borçla kapatmak, 1,54 Faiz geliri ile bankalara kıyak çekmek sıkıntılara deva değildir. Bazı basın kuruluşları bankaların kar oranlarını periyodik yayınlarlar. Hiç hoşlanmam. Borçluyu daha da borçlandırmak, bankalara mahkûm etmek, iyi bir alamet değildir. Sıkıntıların tek çözümü faizsiz krediler, uzun vade, üretim, istihdam piyasaya para sürmektir. Çünkü piyasada sıcak para yok. Sayın başkan tarafından kredi kartı borcu olanların Ziraat bankasınca yapılandırma olacakmış, aynen Kobiler gibi borcu borçla kapatmak taktiğidir. Borçluları bankalara mahkûm etmektir. Bir kaç bankadan tek çatı altında ziraat bankasında cem olması görünürde iyi olsa da, kredi kartı borçlusunu borçtan kurtarmıyor. Emekli Memurun, Ocakta alacağı çok yüksek zamla belki, kredi kart borçları kapanabilir borçlular bari faizin katmerlisine bulaşmaz. Memur zamları öyle abartılıyor ki, zan edilir ki, çuval dolusu maaşlara zam var. Bunca zamlara, sıkıntılara rağmen verilen zam 4 kilo et parası ye ye bitmez. Göz boyama böyle olsa gerek. Genel sıkıntılardan az zam olabilir, bari abartmayın, sıkıntı çeken dar gelirlinin aklı ile oynamayın, siyasete malzeme yapmayın. Büyüklerimiz derler ya çeken bilir. Ayağı yere basmayanlar sıkıntının ne olduğunu bilmez.
Güncellerden biride İktidar partisi 31 Mart 2019 da yapılacak Belediye seçimlerinde iktidar partisi İl adayını açıklamış, diğer partiler ise adaylarını henüz açıklamamış, İktidarın İlçe belediye adaylarını açıklamaması, açıklanacak denmesi açıklamanın ileri bir tarihe ertelenmesi akıllarda soru işaretleri
bırakıyor. Kulislere göre İktidarın İlçe Belediye adayları isim listelerinde oynama olmuş onun için şimdi açıklanmıyor deniyor. Anlayacağınız Ankara’dan kokular buraya kadar geliyor bunları fısıltı haberlerden öğrendim. Seçim bir yarıştır. Öylede olmalıdır Adayların açıklanmaması toplumda tedirginliğe sebeptir. Toplum fertlerinin sorunları var, aday isimleri ile fanatik siyaset söylemleri ile toplum fertleri gına getiriyor. Toplum sorunların çözümünü bekliyor. Siyaset dili halen çok sert, ayrıştırıcı, Yazar Dilipak’ın dediği gibi, siyasetinde bir fıkhı olmalı, helal harama riayet edilmelidir. Bizler halk olarak doğruların yanında, yanlışların ise karşısındayız. Birileri hoşlanmasa da… Vesselam.