Her yıl Kurban Bayramına bir iki Ay kala basında, sanal âlemde, reklamlarda “KURBAN ALLAHA YAKINLIKTIR” Cümlesini hep görürüz bu yılda ayni ifadeleri her yerde görüyorum. İfade çok doğru Kurban Kurbiyetten gelir. Allaha yakınlık ifade eder. Hali vakti yerinde olanın kurban kesmesi Dini bir vecibedir. Hatta kurbanın kesileceği üç günde kurban parası olupta kurban kesmeyenin mescitler, Camilere yanaşmasın diye dini emirler vardır. İnançlı insanımız parası olsun olmasın borçla bile kurbanını alır ve keser veya kestirir. Çokları Namazsız olsalar bile… Sözde hayvan severler kurban kesimine pek sıcak bakmazlar. Onların dini onlara, bizim dinimiz bize... Yaş kuru karışımı olduğu için kesilen, kesilecek kurbanlarla ilgili bazı hususları yazmak istiyorum.
Öncelikle tüm ibadetler Dine fıkha göre olmalıdır. Kurban kesimi de bu kurala dâhildir. Yazmak istediklerimi maddeler halinde yazayım. 1) Kurban severler Kurban Bayramına daha uzun bir zaman varken, neden Kurban keseceklerin kurbanına göz dikmişler. Bazıları benim vakfım, derneğim, medresem veya hayır kurumum var diyebilir yapılan eylem, işlem İslam’a uygunluğunu kimse nazara almıyor. Bu görüş ve eylemler sakattır. Her kim Dini kullanarak insanları kandırarak, çıkar, dünyalık peşinde koşarsa insanların en ednasıdır. 2) Kilo ile canlı hayvanı kurbanı kesmek, ehlisünnet âlimlerinin ekseriyetine göre caiz değildir. Gerçek âlimler niçin susuyorlar. 3) Kurban denilince hac akla gelir yüzbinlerce hacının Kurbanını Diyanet İşleri Başkanlığı ben kestiriyorum diyor. Üstelik kurban paralarını da peşin alıyor. Diyanetten emekli biri olarak bu tutumla diyanet devamlı töhmet altındadır. Bunun izahını basın yolu veya camilerde insanlara izah edilmelidir. 4) Hayırlara köprü olmak iyi bir amel olduğu gibi dinin kurallarına uymayan köprülük hayır kazanacağımıza bize günah getirmez mi? 5) Yakın fakir, yoksul varken, neden hep uzaktaki fakirler üzerinden duygu sömürüsü yapılıyor? 6) Kurban fiyatları şimdiden belli, ülkelere göre değişken fiyatlar neden bir birinden uzak, arada ciddi fiyat farkları var. Kurban hisseleri de aynı bu karmaşık tablo şüphe uyandırmıyor mu? 7) İnsanı Allaha yakınlaştıran sadece Kurban ibadetimidir? 8) marketler bile kurban hisseleri için yarışıyorlar. Kısacası zekat, adak, sadakalar Dinin ilkelerine göre gerçek fakirlere verilmediği gibi, kurban konusu da ayni şüpheleri içeriyor kuşkusu var.
Her şey şuurlu Müslüman, İnsan olmaktan geçer. Müslüman ne aldanır ne de aldatır. Kurban Allaha yakınlık ise, yanlış ameller İnsanı Allaha yaklaştırmaz… Şunu kesin ifade etmek istiyorum asalak gibi gözü hep başkasının cebinde olanlar toplum fertlerini rahat bırakın, herkes istediği gibi Kurbanını kessin hem de kendisi kessin ve dağıtsın. Konu Allaha yakınlık olduğuna göre iş, amel, eylemlerimiz Allaha ne kadar yakın? Müslümanın yaşam tarzı genellikle isyanla geçiyor. Din bir bütündür mevsimlik değildir. Kurban ile Hac iç içedir. Her iki İbadet anlayışı, Hz. İbrahim HZ. İsmail, HZ Hacer’i bize hatırlatması Hacda sembolik olarak şeytan taşlanırken, döndük ten sonra tüm şeytani düşünceleri ret etmekle hac ve Kurban şuuruna ancak varabiliriz. Hac yapmış, Kurban kesmiş şeytanın tüm pisliklerine halen abone ise, gerçek anlamda şeytanı taşlamamış kovmamış ise, yapılan hac ve kurbanın ne kıymeti olur. Mekke, Medine Müslümanlar için İman dolum tesisleridir. Boş giden dolu gelmelidir. Boş gidiş boş geliş bir şey ifade etmez. İslam toplumunda fert ne kadar dini vecibeleri yerine getirirse getirsin. Beşeri sistem şeytanın üretim fabrikası ise, tüm isyan eylemlerinin tozu Müslüman’a dokunur. Beşeri sistem Müslüman olursa, helal haram ilkelerini koyarsa belki Müslüman Tağuti rüzgâr esintisinden azade olabilir. Haramların sonuna kadar açık olduğu alkışlandığı sürece Müslüman da pek huzur olmaz. Dinimizde sadece kurban kesmek insanı Allaha yakınlaştırmaz. İyilikleri yaymak, kötülüklerden ceman arınmak ancak insanı Allaha yaklaştırabilir… Vesselam.