Toplu halde yaşayan insanları bir gemiye benzetebiliriz. Geminin kaptanı sağlam olmalı. Bununla iş Bitmiyor mu? Bitmiyor. Geminin içindekilerin de çok görevleri var. Gemi içinde kavga olsa veya birkaç kişi gemiyi delmeye çalışsa, müdahale olmazsa gemi içindeki tüm zevat zarar görür kaptanda Aynen bunun gibi toplumda hiçbir ayırım yapmadan iyilik yapan neferler olur, birde bunun tersi var ki, Cennet, Cehennemi uhdesine almış, elindeki İman ölçme makinesi ile insanları ha bire sınıflandırıyor. Bozuyor, ifsat fabrikalarını kuruyor, üretim sağlamaya çalışıyor. Hani Müslümanlar din kardeşiydi, komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildi. Bunları çoğaltabiliriz. Bizi vahşi hayvanlar ormanına çekmeye çalışan vasıtalardan bahsetmek istiyorum.
Hani geçmişte basın dördüncü kuvvettir demişler, şimdi ise basın birinci kuvvettir diyorum. Öyle bir basın ki, emir komuta ile manşet atan, yanlışa doğru, doğruya yanlış diyen bir basın. Konuyu anlamak için bugünkü gazetelerden başlıklar sunacağım. (08.09.2019) Niye sesiniz çıkmıyor, paraları PKK ya böyle akıttılar. Kapıları açarız başka bir çare yok. (Yeni Şafak Gazetesi) İkiyüzlüleri açık edeceğiz. Oğlumuzu sorduk başımıza silah dayadılar. (Star gazetesi.) 50 Milyon TL tasarruf ettik. Kılıçtaroğlu’na yine saldırı. Ey hain PKK verin bu anaların evlatlarını. (Sözcü gazetesi) Biz analar her gün ölüyoruz. Mardin’de hain pusu 1 Şehit. (Türkiye gazetesi) Milli barolardan, baronlara isyan. Madem israf var bu araçları niye aldın. (Akit gazetesi) İskide sudan İhale. Değişime karşı hiç direnmedik. (Akşam Gazetesi) Zulmü gördü oyunu bozdu. Bir kaç haftaya çözeriz. (Karar gazetesi) HDP he derse evlatlarımız gelir. Anneler anahtarı verdi. (Diriliş postası) Soykırıma doğru, isyan büyüyor (Milat gazetesi) Esrarengiz ziyaret. Barolara tırpan o mahkemeyi özellikle seçtiler. (Cumhuriyet gazetesi.) HDP. PKK. YPG. Hepsi ABD nin taşeronu. Ahmet TÜRK Türkiye’yi Amerika’ya şikâyet etti. (Yeni Söz gazetesi) Müsbet hareket mesajı. Van da Bediuzzaman coşkusu. AKP MHP ye mahkûm oldu. (Yeni Asya gazetesi) İhaneti gösterdiler. Neden sesiniz çıkmıyor (Güneş gazetesi) Çuvalladılar. İhaleler yandaşa. (Bir Gün Gazetesi) Vatana ihanet demokratik hak mıdır? Cumhuriyet kadınları anaların nöbetinde (Aydınlık Gazetesi) 200 Bin göçmen sınıra dayandı. Hedef Fıratın doğusu. (Ortadoğu gazetesi) Kapıları açmayın anlaşalım. Kimliğimizi kaybettiğimizde geriye hiçbir şeyimiz kalmaz.( Doğru haber gazetesi) Yeni konutları solladı. Zorunlu deprem sigortasına zam Gün Boyu Halktan gizli işler yapmayı bırakın. Çözüm adresi o kapı değil (Yeniçağ gazetesi) Son gazeteler manşeti Milli Gazeteden. Milli görüş gömleğini çıkaranlar Milli gazeteye yer vermemişler. Gazete elimde manşetleri. ABD Hala Irak’a yığınak yapıyor. Müslüman bütün İnsanların haklarını gözetir. Milli görüş gömleğini çıkarınca yanlış yapmamaları mümkün değil. Sorunlar şekil değişikliği ile devam ediyor. (Milli Gazete)
İşte toplumun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli basınımızın bugünkü manşetleri böyle, buda devede kulak, başlıkları seçerek aldım. Hele iç sayfalar, köşe yazarlarına yazdıklarını bir okusanız nereye gideceğimizi anlarsınız. İnternet, sanal âlem gazete okumayı vurmuş. Tirajlar balon gibi şişiriliyor. Devletten reklam alsınlar diye. Yerel gazetelerin çoğu hangi il ilçe belediyesi kimin ise iş yapmayanları, halkın sorunlarını çözmeyenleri her gün manşetle yağlıyorlar hepsi bu kadar.
Memur maaş zamları belli oldu. Memur-Sen’in dersini almış olması lazım… İktidarın yanlış doğrularına firesiz alkış tutarsanız nasıl olsa kafesteki kekliksiniz kıymetinizde bu kadar olur.
Verilen zam ye ye bitmez. İflasın göstergesidir diyebiliriz. Gazete manşetlerinden görüldüğü gibidir. Yokluktan, yolsuzluktan, adaletsizlikten kimse bahsetmiyor. Sen ben kavgası var. Okullar açıldı, eğitimin domino taşları aynı hamasi nutuklar atılmaya devam ediyor değişen bir şey yok. Eğitimin eğitim olması için Önce Ahlak sonra Maneviyat olmalıdır. Başka çare yok. Nesiller bozulmuş, ekilen nifak tohumları yıllarca toplumda devam eder. YÖK’ÜN emirleri dinleniyor. Emirleri yerine getiriliyor. Göğün emirlerine kulaklar sağır, gözler kör. Kim olursa olsun yanlışa yanlış doğruya doğru denmediği müddetçe istikametler yanlıştır. Bu gidiş uçuruma doğrudur… Vesselam.