Bir önceki yazımda Camiler haftasını yazdım Bu yazıda ise Kutsal mekânlar olan Camileri Ayet ve hadisler ışığında yazmaya çalışacağım. Her toplumun kutsal mekânları olur. Kimisinin Kilise, Kimisinin Sinagog, kimisinin fani şeyler (Hindistan’da İneğe tapanlar gibi) Müslümanların ise en kutsal mekânları Camilerdir. Mekkedeki, Kâbe, Medinedeki Mescidi Nebevi, Filistin Kudüs’teki Mescidi AKSA, Cenneti Mualla, Cennetül Baki, Uhud şehitliği, Kuba mescidi, Arafat ve yeryüzündeki Kutsal mekânlar olan Camilerdir. Müslümanlar bu mekânları canları gibi severler. Kim yeryüzündeki Camileri imar eder, korursa büyük sevap alır. Camilerle ilgili Rabbimiz C.C. Şöyle buyurur.” Allah’ın mescitlerini ancak Allaha ve Ahiret gününe inanan, Namaz kılan, zekâtı veren ve Allahtan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır. Tevbe suresi ayet 18. “
Mescitler şüphesiz Allahın’dır. Öyleyse oralarda Allaha yalvarırken, başkasını katmayın.” Cin S. Ayet 18 “ Allahın mescitleri içinde, Allahın isminin anılmasını men eden ve o mescitlerin harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır. İşte o zalimler yok mu? Onların bu mescitlere korka korka gitmekten başka hakları yoktur. Bunları yapan o zalimlere dünyada büyük bir felaket ve mahrumiyet Ahrette de büyük bir azap vardır.” Bakara suresi ayet.114. Camilerle ilgili çok ayet var üç ayetle iktifa edelim. Bu ayetlerin iniş sebepleri var oraya girmiyorum. Birinci ayette Camileri Allaha inanan ondan korkan, başkasından korkmayan, ahret gününe inanalar, namaz kılanlar, zekâtını kura’n-a göre verenler, ancak imar eder, değer verirler. Camileri dert edinenler hidayet, kurtuluş üzere umulanlardan olur. İkici ayette ise Mescitler Allahın’dır İbadet yaparken başkalarını araya katmayın istekler sadece Allahtan olsun Üçüncü ayette Allahın mescitlerini harap eden, Anılan Allah isminin anılmasını men edenlerin zalim olduklarını, bu zalimlerin dünyada felaketle boğuşacağını, ahrette ise büyük bir azap vardır denmektedir.
Camilerle ilgili çok hadiste mevcuttur. Az da olsa birkaç hadis meali yazalım. Allah Resulü Buyurur. “ Kim Allah için bir ev yaparsa (Evden kasıt mescitlerdir) Allah’ta Cennette onun için bir ev yapar.” Buhari salât 65 “Bir kimse evine gelene nasıl ikram ederse Allah’ta evine Mescide gelene özel ikramda bulunur.” Sahihi Buhari cilt 2 sayfa 625 “ Beldelerin Allaha en sevimli yerleri, Mescitlerdir. Beldelerin Allaha en sevimsiz yerleri ise, çarşı ve pazarlardır.” Müslim Mescit 288. Kim Allah için bir mescit yaparsa Ahrette Mükâfatlanır. Aranan şart Allah için olacak gösteriş için değil. Desinler diye değil. Evimize gelen bir misafire nasıl ikram ediyorsak Camiye gelen oturan, tefekkür eden, ilim öğrenen. Namaz kılan da Allah tarafından özel ikramlarla donatılır. Mekânların, beldelerin Allaha en sevimlileri Camilerdir Sevilmeyenleri ise çarşı ve pazarlardır. Pazarlarda çok insi şeytanlar dolaşır. Mal satmak için insanlar kandırılmaya çalışılır, yalanın daniskası yapılır. Çarşılarda ise dil, göz, kulak günahları işlenir ki, bu da azap gerektirir.
Eylül Ayının son haftasında bir sabah Namazını Şanlıurfa Merkez Karaköprü merkez İlçesi Atakent Mah. İncirliova Camiine tirit davetlisiydim. Sabah Namazında Camiye gittim güneşin doğmasına 16 dakika kala namaza başlandı kısa surelerle Sabah Namazı kılındı, dua yapıldı. Namaz sona erdi. Tirit ziyafeti başladı sonra birisi dua yaparak herkes dağıldı. Güzel adet ve ikramdır. Sabah Namazında Camiye katılım yüz civarındaydı. Hocaya sordum tirit vermezsen bu Cemaati bulabilirmisin? Hoca hayır dedi. Bu kadar Cemaate biraz nasihat
etsen yine kimse kalmaz dedi. Bu durum Camilerdeki Cemaati bariz bir şekilde bize gösteriyor. Bu Camide yıl boyunca Mukabele okunur. Ayda bir tirit ziyafeti verilir. Her gün Camile en az iki sefer hoca tarafından cemaate dini sohbetler verilir. Hele Caminin banisi Hacı Mustafa Kara Abimiz var ki, Cemaati mıknatıs gibi camiye çekmede pür mahirdir. Tam bir camii sevdalısıdır. Yaptıkları da karşılıksızdır. Akıbeti diğer Camilerimizin başına olsun. Nerde olursa olsun Mezarlıklar da Müslümanların kutsal mekânlarıdır. Her İlimizde asri mezarlıklarımız var. Yanlış imarlardan Mezarlık için yer de bulunmuyor. Büyük Şehirlerimizde mezarlık tam bir sorun halini almış. Kutsal mekânları imar etmek korumak gelecek nesiller için en büyük mirastır. Kutsal mekânlar ağlama duvarı olmamalıdır. Müslümanların kutsal mekânlarını koruması pazara kadar değil, mezara kadar olmalıdır. Vesselam…