Mehmet CANBEK
Köşe Yazarı
Mehmet CANBEK
 

SİNDİRME POLİTİKASI

Urfa’mız tarihiyle, kültürüyle, inanç turizmiyle, Medeniyetiyle, gelenek -görenekleri, misafir perverliği ve yemekleri ile her zaman kendinden ziyadesiyle söz ettirmeyi lokal olsada başarmıştır. Birçok değere sahip olan Kent yönetim kısmında her zaman sıkıntılar yaşamıştır. Şehrin önünü açması gereken siyasiler yaptıkları girişimler çok yetersiz kalıdı, kalıyor. Dünde böyleydi, bugünde böyle… Gereke ulusal anlamda gerekse uluslararası anlamda tanıtımımız yok denecek kadar az. Turizm ve tanıtıma yönelik olarak kendimizi, kentimizi dışa anlatmaktan oldukça zorlanıyoruz. Yıl içinde birkaç tanıtım yapılsada bunlarda çok cılız kalıyor. Yanı başımızdaki Antep’e bakın; Başkan Şahin,kaç tane Uluslararası Festival yapıyor. Gastronomi festivali var, Baklava festivali, Fıstık festivali bunları uzatmak mümkün.. Belediyeler ve Sivil toplum örgütleri katkısıyla tanıtımlar, Uluslararası düzeyde yapılıyor. Hiç umamadığınız yerlerden yardım alıyorlar; reklamlar Üst düzeyde yapılıyor. Bizde herkes günü kurtarmanın peşinde… Elimizde olan değerlere bile sahip çıkamıyoruz. Göbekli tepenin tanıtımını bile biz Urfa da bilbordlarında görüyoruz. Urfa’yı aşmada bir zorluğumuz var. Birecik köprüsünü elimizdeki değerlerle geçebilirsek; inanın Urfa adına çok güzel ve harika tanıtımlar ve gelişmeler olur inancı içindeyim… Sıkıntımız var. Şehrin gelişmesini bizim gibi amaçlayan ve destekleyen bir grup var. Şehrin yöneticileri tarafında bu gruba mobing uygulanıyor. Bu arkadaşlar hiç hak etmedikleri iftiralara, suçlamalarla karşı karşıya kalıyorlar.(bunların içinde, Gazeteci, STK temsilcisi, Bürokrat, vatandaş ve  bende varım) tamamen bir sindirme politikası ortaya konuluyor. Sindirme Politikası Şu: Görme, duyma, bilme, yazma,konuşma taktiğini uygulatmaya çalışıyorlar Kimin umurunda; mesele eğer Urfa ise.. Fek hesaplar için piyasada dolaşan isimler utanç veriyor.. Siyasiler için duyduklarımız söylentiler, söylemler iğrenç Daha neler, neler!... Baskı ile rota bulunmuyor. İşin güzel tarafıda şudur sindirme polikasıyla karşı karşıya kalan bu arkadaşları yıllardır bilirim, tanırım, hiç dönek olmadı, bazıları gibi adamına göre sürüm çekmediler; kendi kalemlerini paraya veya kişisel menfaat için asla satmadılar. Bugünde aynı Şekilde Şehir sevdasıyl "devam" diyorlar. Demem oki hasiklik, kindarlık, kamplaştırmayı hala içimizden atamadık. Liyakati, birikimi çöp sepetine attık. Dava adamı kavramını Bürokrasinin her kademesine soktuk. Dava adamımız bir şey bilmese dahi koltuğu hak ediyor ve kapıyor Kurumları baba çiftliğine çevirdik, Üniversitesi böyle, Belediyeler böyle,Kurumlar çoğu böyle… Kısaca söylemek gerekirse; amaç gelişim kalkınma, Kentleşme,teknik, teknolojı değil! Yandaş ve dava adamını çoğalmak; koltukları liyakatsiz kişilere çok kolayca teslim ediliyor İtiraz eden, muhalefet edenlere baskı uygulamayı kendilerince  marifet, görev sayan bir zümre var İşçi hakkı yeniliyor, liyakatlı yok sayılıyor, Tecrübe görünmezlikten geliniyor maalesef İşte; böyle bir Urfa ile ancak Eğitimde 79. Sırada, yaşanabilir Kent olarak 68. Sırada, Mevsimlik işçilik konusunda 1. Sırada oluruz, turizmde avuç yalarız… Gidişat iyi değil beyler; iyi değil!...
Ekleme Tarihi: 21 Ocak 2020 - Salı

SİNDİRME POLİTİKASI

Urfa’mız tarihiyle, kültürüyle, inanç turizmiyle, Medeniyetiyle, gelenek -görenekleri, misafir perverliği ve yemekleri ile her zaman kendinden ziyadesiyle söz ettirmeyi lokal olsada başarmıştır.

Birçok değere sahip olan Kent yönetim kısmında her zaman sıkıntılar yaşamıştır.

Şehrin önünü açması gereken siyasiler yaptıkları girişimler çok yetersiz kalıdı, kalıyor.

Dünde böyleydi, bugünde böyle…

Gereke ulusal anlamda gerekse uluslararası anlamda tanıtımımız yok denecek kadar az.

Turizm ve tanıtıma yönelik olarak kendimizi, kentimizi dışa anlatmaktan oldukça zorlanıyoruz.

Yıl içinde birkaç tanıtım yapılsada bunlarda çok cılız kalıyor.

Yanı başımızdaki Antep’e bakın; Başkan Şahin,kaç tane Uluslararası Festival yapıyor.

Gastronomi festivali var, Baklava festivali, Fıstık festivali bunları uzatmak mümkün..

Belediyeler ve Sivil toplum örgütleri katkısıyla tanıtımlar, Uluslararası düzeyde yapılıyor.

Hiç umamadığınız yerlerden yardım alıyorlar; reklamlar Üst düzeyde yapılıyor.

Bizde herkes günü kurtarmanın peşinde…

Elimizde olan değerlere bile sahip çıkamıyoruz.

Göbekli tepenin tanıtımını bile biz Urfa da bilbordlarında görüyoruz.

Urfa’yı aşmada bir zorluğumuz var.

Birecik köprüsünü elimizdeki değerlerle geçebilirsek; inanın Urfa adına çok güzel ve harika tanıtımlar ve gelişmeler olur inancı içindeyim…

Sıkıntımız var.

Şehrin gelişmesini bizim gibi amaçlayan ve destekleyen bir grup var.

Şehrin yöneticileri tarafında bu gruba mobing uygulanıyor. Bu arkadaşlar hiç hak etmedikleri iftiralara, suçlamalarla karşı karşıya kalıyorlar.(bunların içinde, Gazeteci, STK temsilcisi, Bürokrat, vatandaş ve  bende varım) tamamen bir sindirme politikası ortaya konuluyor.

Sindirme Politikası Şu:

Görme, duyma, bilme, yazma,konuşma taktiğini uygulatmaya çalışıyorlar

Kimin umurunda; mesele eğer Urfa ise..

Fek hesaplar için piyasada dolaşan isimler utanç veriyor..

Siyasiler için duyduklarımız söylentiler, söylemler iğrenç

Daha neler, neler!...

Baskı ile rota bulunmuyor.

İşin güzel tarafıda şudur sindirme polikasıyla karşı karşıya kalan bu arkadaşları yıllardır bilirim, tanırım, hiç dönek olmadı, bazıları gibi adamına göre sürüm çekmediler; kendi kalemlerini paraya veya kişisel menfaat için asla satmadılar.

Bugünde aynı Şekilde Şehir sevdasıyl "devam" diyorlar.

Demem oki hasiklik, kindarlık, kamplaştırmayı hala içimizden atamadık.

Liyakati, birikimi çöp sepetine attık.

Dava adamı kavramını Bürokrasinin her kademesine soktuk.

Dava adamımız bir şey bilmese dahi koltuğu hak ediyor ve kapıyor

Kurumları baba çiftliğine çevirdik, Üniversitesi böyle, Belediyeler böyle,Kurumlar çoğu böyle…

Kısaca söylemek gerekirse; amaç gelişim kalkınma, Kentleşme,teknik, teknolojı değil!

Yandaş ve dava adamını çoğalmak; koltukları liyakatsiz kişilere çok kolayca teslim ediliyor

İtiraz eden, muhalefet edenlere baskı uygulamayı kendilerince  marifet, görev sayan bir zümre var

İşçi hakkı yeniliyor, liyakatlı yok sayılıyor, Tecrübe görünmezlikten geliniyor maalesef

İşte; böyle bir Urfa ile ancak Eğitimde 79. Sırada, yaşanabilir Kent olarak 68. Sırada, Mevsimlik işçilik konusunda 1. Sırada oluruz, turizmde avuç yalarız…

Gidişat iyi değil beyler; iyi değil!...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.