Fuat GEMALMAZ
Köşe Yazarı
Fuat GEMALMAZ
 

ŞANLIURFA İDARECİLERİ YÖNETİCİLERİ GÖRE DAVET

Şanlıurfa ilinin geri kalmasına çanak olan yönetimlerle idame edilmektedir. Bu ilime yönetici olan şahsiyetlerin anlamış değilim. Bu yönetici idareci olan şahsiyetlerin ya hiç il dışına çıkmamışlar veya hiç il içinde gezinip ilimizde neler oluyor, hayat nasıl diye bir izlenimde bulunamıyorlar. İlimdeki yöneticilerin kapasitesi dar olduğundan böylesi gelişimleri değişimleri göremeyecek ve değişimleri yapamayacak kadar dar kapasiteli olmalarına şaşıyorum. İlimizin ülkede tarihsel bakımdan ilk sırada yer alan bir şehir. İlimiz kültürel bakımdan ülkenin en kültürel bakımdan zengin bir şehir. Değişik dinlerin değişik dillerin birlik beraberlik içinde yaşayan bir ildir. Böyle gelişmiş böylesi tarihi ve kültürel bakımından zengin bir şehrin gelişiminde katkı değil tamamen geri bırakma mantığının halen güdüldüğü görülmektedir. İlimi neden bu kadar hakir kılıyorum denilecek olanlara şimdi işte sizin yöneticilerinizin idarecilerin ilime hizmetten çok zahmet eder olduklarını görmekten artık içim içimi yemektedir. İlimde özelikte turizm merkezi haline gelmesi nedeniyle kültür mantarı gibi çoğalan her köşe başında artık var olan yemek yeme salonları bu salonların genelinde bir lavabo özelikle tuvalet yok. Bazı işletmelerde el yıkama lavabosu bile yok. Böylesi işletmelere ruhsat veren yerel yönetimlerin idarecileri sizler böylesi yerlere gitmediğinizi biliyorum ama bu iş yerlerine ruhsat verirken ruhsat yönetmeliğine uygunluğunu kimler denetleyip kimler görmektedir. Özelikle ikinci konu ilimizde çay ocağı dediğimiz yerlerin geçmişten gelen bir gelenek olarak toz şeker ve çay bardakları kabaksız kullanması bu çok yanlış bir durumdur. Özelikle toz şekerin ilimizde kullanması yaygın olması ilimizin sıcak olması nedeniyle yaz aylarında aşırı derecede siyah sineklerin çoğalmasına en büyük etkendir. Çay tabakları kullanmadan çay ikram edilmesi müşteriye sunulan çayları ikram eden garsonların elleri ne kadar temiz sormuyorum çünkü çayı ikram ederken müşteriye verirken bardağın ağzını parmaklarıyla tutarak sunması büyük yanlış hatta sağlık acısından büyük skandal bir durumdur. Kültür turizm ili olmamız ile özelikle çarşı bölgesi zaten çarşı bölgemizin dar olması yeterince sıkıntılı bir durum iken bu bölgedeki esnafların dükkân önü tezgâhlarını her geçen gün cadde ve sokağa çıktıkça çıkınca çarşıya girmek dolaşmak hatta çarşıdan geçmek bile büyük bir eziyet sıkıntılı bir hal almaktadır. Böylesi sorunları yaşayan kültürün medeniyetin merkezi olan bir ile yakışmayan bir o kadar da tepki çeken bir olay haline gelmiştir. Ben ülkenin en ücra köşesine gittiğim illerde bile özelikle çay Ocakların kahvehanelerin olmazsa olmazı olan porselen çay tabakları ve sarmalı paketler içindeki şekerler ile yapılan hizmeti görünce şehrin ne kadar gelişmişliği kendi modern bir şehir olarak gösterdiğini görmekte olunuyor insan. Çarşı Pazar gezinirken özelikle ilimizdeki esnaf olan kardeşlerimize gün içersinde kesinlikle dükkan önüne cadde sokağa asla çöp dökmeme ve çarşı pazarı temiz tutma zorunluluğunu benimsetip gerekli uyarıların yapılması dükkan önünü kirleten ve çarşı pazarı kirleten iş yerlerine özelikle cezai işlem uygulanması ile uyarıların yapılması ilimizin modern bir şehir ve gelen her turisttin tekrar gelmesini istiyor isek başta esnaf kardeşlerimize bunu bilinçli bir şekilde tasvip edip esnaf olan arkadaşlarımızı da bu konuda bilinçlendirmemiz gerekmekteyiz. Özelikle idareci ve yöneticiler ruhsat verirken ruhsat şartnamesinde ne isteniliyor ise ve kanun neyi gerektiriyor ise onu yerine getirip öylece iş yeri açmak ve iş yeri ruhsat almaya müracaat etmelerini sağlamalıyız. Diğer bir konu özelikle abideden balıklı göle kadar olan bölgede kaldırım üstü seyyar satış yapan tüm tezgâhlar ilime çok çirkin görüntü vermektedir. Özellikle bu tezgâhların kaldırım işgaliyesinden çok sağlıksız ürünler satmakla kalmayıp birde vergi veren kira veren esnaf kardeşlerimize büyük engel ve büyük eziyetler vermektedirler. Böylesi yerlerin kesinlikle kaldırılması böylesi yerleri zaten belediye muhtaç olan engeli yada muhtaç insanlarımıza el sanatları kandın eli v.s nice yerler açmakta böyle kaldırım üstü satış yapan işleri yürüten şahsiyetlerin izlenimine bakınız hepsi denetimsiz sağlıksız ve gereksiz durumlardan öte bir durum değildir. Buda şehrime gelen turizme büyük sekte vurmaktadır. İdarecilerimizin özellikle başlı konular bunlar demiyorum. Birçok işletme ve iş konusunda ruhsatlarında denetim ve ilimizi turizm merkezi yapmamız için hemen göreve çağırıyorum. Bu konulara hemen el atıp bu yapılan tüm hatalarınızı düzeltmek için hepinizi göreve davet ediyorum.
Ekleme Tarihi: 05 Şubat 2020 - Çarşamba

ŞANLIURFA İDARECİLERİ YÖNETİCİLERİ GÖRE DAVET

Şanlıurfa ilinin geri kalmasına çanak olan yönetimlerle idame edilmektedir.

Bu ilime yönetici olan şahsiyetlerin anlamış değilim. Bu yönetici idareci olan şahsiyetlerin ya hiç il dışına çıkmamışlar veya hiç il içinde gezinip ilimizde neler oluyor, hayat nasıl diye bir izlenimde bulunamıyorlar.

İlimdeki yöneticilerin kapasitesi dar olduğundan böylesi gelişimleri değişimleri göremeyecek ve değişimleri yapamayacak kadar dar kapasiteli olmalarına şaşıyorum.

İlimizin ülkede tarihsel bakımdan ilk sırada yer alan bir şehir. İlimiz kültürel bakımdan ülkenin en kültürel bakımdan zengin bir şehir. Değişik dinlerin değişik dillerin birlik beraberlik içinde yaşayan bir ildir.

Böyle gelişmiş böylesi tarihi ve kültürel bakımından zengin bir şehrin gelişiminde katkı değil tamamen geri bırakma mantığının halen güdüldüğü görülmektedir.

İlimi neden bu kadar hakir kılıyorum denilecek olanlara şimdi işte sizin yöneticilerinizin idarecilerin ilime hizmetten çok zahmet eder olduklarını görmekten artık içim içimi yemektedir.

İlimde özelikte turizm merkezi haline gelmesi nedeniyle kültür mantarı gibi çoğalan her köşe başında artık var olan yemek yeme salonları bu salonların genelinde bir lavabo özelikle tuvalet yok. Bazı işletmelerde el yıkama lavabosu bile yok. Böylesi işletmelere ruhsat veren yerel yönetimlerin idarecileri sizler böylesi yerlere gitmediğinizi biliyorum ama bu iş yerlerine ruhsat verirken ruhsat yönetmeliğine uygunluğunu kimler denetleyip kimler görmektedir.

Özelikle ikinci konu ilimizde çay ocağı dediğimiz yerlerin geçmişten gelen bir gelenek olarak toz şeker ve çay bardakları kabaksız kullanması bu çok yanlış bir durumdur. Özelikle toz şekerin ilimizde kullanması yaygın olması ilimizin sıcak olması nedeniyle yaz aylarında aşırı derecede siyah sineklerin çoğalmasına en büyük etkendir. Çay tabakları kullanmadan çay ikram edilmesi müşteriye sunulan çayları ikram eden garsonların elleri ne kadar temiz sormuyorum çünkü çayı ikram ederken müşteriye verirken bardağın ağzını parmaklarıyla tutarak sunması büyük yanlış hatta sağlık acısından büyük skandal bir durumdur.

Kültür turizm ili olmamız ile özelikle çarşı bölgesi zaten çarşı bölgemizin dar olması yeterince sıkıntılı bir durum iken bu bölgedeki esnafların dükkân önü tezgâhlarını her geçen gün cadde ve sokağa çıktıkça çıkınca çarşıya girmek dolaşmak hatta çarşıdan geçmek bile büyük bir eziyet sıkıntılı bir hal almaktadır.

Böylesi sorunları yaşayan kültürün medeniyetin merkezi olan bir ile yakışmayan bir o kadar da tepki çeken bir olay haline gelmiştir.

Ben ülkenin en ücra köşesine gittiğim illerde bile özelikle çay Ocakların kahvehanelerin olmazsa olmazı olan porselen çay tabakları ve sarmalı paketler içindeki şekerler ile yapılan hizmeti görünce şehrin ne kadar gelişmişliği kendi modern bir şehir olarak gösterdiğini görmekte olunuyor insan. Çarşı Pazar gezinirken özelikle ilimizdeki esnaf olan kardeşlerimize gün içersinde kesinlikle dükkan önüne cadde sokağa asla çöp dökmeme ve çarşı pazarı temiz tutma zorunluluğunu benimsetip gerekli uyarıların yapılması dükkan önünü kirleten ve çarşı pazarı kirleten iş yerlerine özelikle cezai işlem uygulanması ile uyarıların yapılması ilimizin modern bir şehir ve gelen her turisttin tekrar gelmesini istiyor isek başta esnaf kardeşlerimize bunu bilinçli bir şekilde tasvip edip esnaf olan arkadaşlarımızı da bu konuda bilinçlendirmemiz gerekmekteyiz.

Özelikle idareci ve yöneticiler ruhsat verirken ruhsat şartnamesinde ne isteniliyor ise ve kanun neyi gerektiriyor ise onu yerine getirip öylece iş yeri açmak ve iş yeri ruhsat almaya müracaat etmelerini sağlamalıyız.

Diğer bir konu özelikle abideden balıklı göle kadar olan bölgede kaldırım üstü seyyar satış yapan tüm tezgâhlar ilime çok çirkin görüntü vermektedir. Özellikle bu tezgâhların kaldırım işgaliyesinden çok sağlıksız ürünler satmakla kalmayıp birde vergi veren kira veren esnaf kardeşlerimize büyük engel ve büyük eziyetler vermektedirler.

Böylesi yerlerin kesinlikle kaldırılması böylesi yerleri zaten belediye muhtaç olan engeli yada muhtaç insanlarımıza el sanatları kandın eli v.s nice yerler açmakta böyle kaldırım üstü satış yapan işleri yürüten şahsiyetlerin izlenimine bakınız hepsi denetimsiz sağlıksız ve gereksiz durumlardan öte bir durum değildir. Buda şehrime gelen turizme büyük sekte vurmaktadır.

İdarecilerimizin özellikle başlı konular bunlar demiyorum. Birçok işletme ve iş konusunda ruhsatlarında denetim ve ilimizi turizm merkezi yapmamız için hemen göreve çağırıyorum. Bu konulara hemen el atıp bu yapılan tüm hatalarınızı düzeltmek için hepinizi göreve davet ediyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.