Doğrudan temin ihalelerinde vurgun, soygun olduğunu her fırsatta dile getirdik.
Daha önce gündeme defalarca getirdik. Devlet resmi yollarla gözü pek; kara idareciler ve Müdürleri tarafından resmen soyuluyor.
Türkiye’de en çok Doğrudan teminler Urfa’da yapılıyor.
Büyükşehir, Merkez ile Haliliye, Eyyübiye, Karaköprü Belediyeleri; diğer ilçe Belediyelerinde aynı minval üzerine devam ettiklerini üzülerek görüyoruz.
Bunun yanında Valilik bünyesinde olan Kurumlar, Kaymakamlıklar, Yine bunların yanın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Sağlık İl Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Karayolları, Tarım il Müdürlüğü, Orman Bölge, DSİ Bölge Müdürlüğü, Sulama Birlikleri, TİGEM, Tarım Reform İl Müdürlüğü, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler il Müdürlüğü, SGK İl Müdürlüğü, Maliye Vergi Daireleri, Müftülük, Türk Telekom, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, İl Kültür Turizm İl Müdürlüğü, Vakıflar, İŞKUR ve Tugay gibi Devletin resmi kurumları olan yerlerin hepsinde doğrudan temin ihaleleri hat safhada…
Bunların yanında Harran Üniversitesi ve Dekanlıkları, Gap İdaresi; odalar hepsi ayı uygulama ile yanı doğrudan teminle İhalelere devam ediyorlar.
Defalarca yetkili mercileri uyardık.
Belediye Başkanlarına gittik. Doğrudan temin İhalelerinin yasal olmadığını, İhale yasasının bazı maddelerini kendilerine izah ettik.
Fakat düzelme ve çözüm adına hiçbir şey yapılmadı.
Şimdi yapacağımız tek şey kaldı.
Doğrudan temin ihalelerini 3 oranını geçen kurumları direk olarak Cumhurbaşkanlığına Şikayet edeceğiz. Bunun takibini KİT’ten ve Basın İlan Kurumundan çok rahatlıkla yapabiliriz.
Başkada elimizde hiçbir şey kalmıyor.
Devletin soyulmasına bu Şehirin sorumlu kişileri olarak izleyici kalamayız.
Rekabet ortamının olduğu, şeffaf açık ihaleler yapılana kadar biz şikâyetlere devam ederiz.
Hatta gerektiğinde elimizde olan birçok kurum müdürün ve yöneticinin isimleri var.
Bunlara hem ifşa ederiz veya suç duyurusunda bulunuruz.
Şehir kurnaz beylerin keyfine bırakılacak kadar sahipsiz değildir.
Kurum müdürlülerinin ve Amirlerin Doğrudan teminle yaptıkları ihalelerinin tamamı devleti soymaktan öteye geçmiyor.
Kendi vatandaşında 10 TL yardım toplayan Devlet; diğer taraftan doğrudan temin ile giden trilyonların farkında değildir; farkındalığı sağlayacağız…
Vali Abdullah Erin’e birkaç defa durumu izah ettik. Kurum müdürlerinin bu konuda cingöz olduklarını; resmi boşlukları kendi lehlerine çevirdiklerini ifade ettik.
Sayın Valinin girişimi ile kısa bir süreliğine de olsa bir düzenleme oldu.
Lakin kısa bir zaman diliminden sonra tekrar eski tas eski hamam misali herkes kendi yöntemine dönmeye başladı.
Peygamberler Şehri olan Urfa’da bu başıboşluk yakışmıyor.
Din ile cüzdan arasında seçim şansı olan Bürokratlarımızı maalesef tercihlerini cüzdandan yana kullanmışlardırlar, kullanıyorlar.
Bu vurgun silsilesi giderek hızla yayılıyor.
Başka Şehirlerle kıyaslama yapıyoruz yaptık.
Hemen yanı başımızda, Diyarbakır’a, Mardin’e, Antep’e baktık.
Urfa’nın Maşallahı olduğunu gördük. Doğrudan temin ihaleleri kıyaslamasına baktığımızda 60-70 farkın olduğunu net gördük.
Gelişim adına atılan Urfa’da atılan tek bir adım yok.
Lakin kate kullı işlerle yine dindar Urfa’nın Bürokrasisi birinci sırada…
Urfa’da ahlaksız, pervasızlık, kanunu bilmemezlik maalesef zirvede.
Bu kokuşmuşluğun, Devlet soygunun, vurgunun birilerinin “dur “ demesini çok ve özlemle bekledik.
Şimdiye kadar çıkan olamadı.
Bundan sonra çıkar mı bilmem!
Şahsım olarak Sayın Valimiz Abdullah Erin’den bu konuda umutluyum.
Çünkü diğerlerine usulsüzlük sıradan iş, yöntem haline gelmiş!
Oysaki acık ihale şefaflık, rekabet ortamını oluşturur;yöntem kesinlikle idarelere yayılmalı zannımca...
Sayın Vali Şeffaf duruşuyla eminim bu aksakların üstesinden gelecektir.
Konu bizim takibimizde…
Sekiz yerel Gazete olarak daha sık takip edeceğiz durumu.