NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ -2

Molla Said rüyada gördüğü Abdulkadir Geylani'nin emri üzerine Mardin Cizre ilçesine gelir. Henüz 13 yaşında bir çocuktur. Ama Allah vergisi bir dehaya, zekaya sahiptir. Buradan Miran aşiret reisi Mustafa Paşanın bulunduğu yere gider. Paşa orada yoktur. Biraz bekledikten sonra, Paşa gelir, herkes ayağa kalkar. Ama Molla Said oralı olmaz. Paşa bu duruma kızar, ne yapacağını, ne diyeceğini bilmez. Aşiretin ileride gelenlerinden, Fettah bey'den bu kimdir diye sorur, meşhur molla said der. Mustafa Paşa buraya geliş sebebini sorur. "Seni hak yoluna davete geldim. Halka zuletmekten vazgeç. Namazını kıl!." Miran aşiret reisi bu cevap karşısında şaşırır. Hayatında belki ilk kez böyle bir davranış karşında kalır. Dışarı çıkar, biraz dolaşır. Tekrar içeri gelir, Molla Said'e bir teklif yapar "Cizre'de ünlü alimler vardır. onlarla seni imtihan edeceğim. imtihan sorularını bilirsen dediğini yapacağım. yok eğer bilmezsen seni Fırat nehrine atarım." der. Molla Sad bu mağrur ve zalim adama şöyle cevap verdi. " Bütün alimleri yenmek benim haddim olmadığı gibi, beni nehre atmak ta senin haddin değildir. Fakat ulemaya cevap verince sizden bir şey isterim ki, o da mavzer tüfeğidir. Şayet sözünde durmaz da zulmeder ve namaz kılmazsan seni onunla vuracağım." Bundan sonra munazara yeri Cizre Bani han olarak kararlaştırılır. Orada bir araya gelirler. Alimler daha önce aralarında en zor kırk soru hazırlamışlardı. Münazara başlamadan önce Molla Said muhataplarına yönelik, " Efendiler benim daha evvel yaptığım gibi şartım hiç kimseye soru sormam, soracağınız sorulara cevap veririm." Bunun üzerine alimler peş peşe sorular sormaya başladılar. Ne sorulduysa cevapları, duraklamadan, açık seçik verildi. Münazaranın galibi Molla Said oldu. Alimler bu durum karşısında hayret ettiler, hayran kaldılar. Bunun üzerine Mustafa Paşa sözünde durdu. Namaza başladı. Mavzer tüfeğini Said'e verdi. Bu mavzer tüfeği işine yaradı. Belki de hayatını kurtardı. Çünkü Cizre'den ayrılınca Biro çölüne doğru giderken yolda eşkiyalara rastlamıştı. Tüfeğini ateşler, eşkiyalar kaçmak zorunda kalır. Molla Said 1892'de Mardin'e gider. 14 yaşındadır, Şehide camii'de ders verir, halkın sorularına cevap verir. Halkın büyük sevgisini hayranlığını kazanır. Yaşamı boyunca soru cevap tarzı devam eder. Soru sormaz. Sorulara cevap verir. İlerki dönemlerde Said Nursi adını alacak bu müstesna alim, yalnız dini bilgiler konusunda değil, her türlü modern bilimler, fizik, kimya, felsefe konusunda uzmandır. İman ile bilimin sentezini yapmıştır. Çocuk yaşta'ki Molla Said adeta Mardin'de kerametler örneği verir. Halkın büyük sevgisini kazanır. Bunu hazmedemeyen bazı kişiler Molla Said'i Mardin mutasarrıfına şikayet ederler. Bunun üzerine iki jandarma eşliğinde elleri kelepçeli olarak Bitlis'e sürgüne gönderilir. Yolda namaz vakti gelince Molla Said jandarmalardan kelepçeleri çıkarın Namaz kılayım." der, jandarmalar bu teklifi kabul etmezler. İkinci kez izin istemeden, kelepçeleri kendiliğinden bir şekilde çözülür. Namazını kılar. Olaganüstü bu durum karşısında jandarmalar adeta şok içerisinde kalırlar. Molla Said'e " Biz şimdiye kadar muhafazınız idik. Bundan sonra hizmetkarınız." derler. Bitlis'e vardıklarında jandarmalar bu hadiseyı halka anlattı." Kelepçeyı nasıl çözdün?" diye soranlara Molla Said "Olsa olsa namazın kerametidir." diye cevap verir. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 20 Haziran 2023 - Salı

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ -2

Molla Said rüyada gördüğü Abdulkadir Geylani'nin emri üzerine Mardin Cizre ilçesine gelir. Henüz 13 yaşında bir çocuktur. Ama Allah vergisi bir dehaya, zekaya sahiptir. Buradan Miran aşiret reisi Mustafa Paşanın bulunduğu yere gider. Paşa orada yoktur. Biraz bekledikten sonra, Paşa gelir, herkes ayağa kalkar. Ama Molla Said oralı olmaz. Paşa bu duruma kızar, ne yapacağını, ne diyeceğini bilmez. Aşiretin ileride gelenlerinden, Fettah bey'den bu kimdir diye sorur, meşhur molla said der.
Mustafa Paşa buraya geliş sebebini sorur. "Seni hak yoluna davete geldim. Halka zuletmekten vazgeç. Namazını kıl!."
Miran aşiret reisi bu cevap karşısında şaşırır. Hayatında belki ilk kez böyle bir davranış karşında kalır. Dışarı çıkar, biraz dolaşır. Tekrar içeri gelir, Molla Said'e bir teklif yapar "Cizre'de ünlü alimler vardır. onlarla seni imtihan edeceğim. imtihan sorularını bilirsen dediğini yapacağım. yok eğer bilmezsen seni Fırat nehrine atarım." der.
Molla Sad bu mağrur ve zalim adama şöyle cevap verdi. " Bütün alimleri yenmek benim haddim olmadığı gibi, beni nehre atmak ta senin haddin değildir. Fakat ulemaya cevap verince sizden bir şey isterim ki, o da mavzer tüfeğidir. Şayet sözünde durmaz da zulmeder ve namaz kılmazsan seni onunla vuracağım."
Bundan sonra munazara yeri Cizre Bani han olarak kararlaştırılır. Orada bir araya gelirler. Alimler daha önce aralarında en zor kırk soru hazırlamışlardı. Münazara başlamadan önce Molla Said muhataplarına yönelik, " Efendiler benim daha evvel yaptığım gibi şartım hiç kimseye soru sormam, soracağınız sorulara cevap veririm."
Bunun üzerine alimler peş peşe sorular sormaya başladılar. Ne sorulduysa cevapları, duraklamadan, açık seçik verildi. Münazaranın galibi Molla Said oldu. Alimler bu durum karşısında hayret ettiler, hayran kaldılar.
Bunun üzerine Mustafa Paşa sözünde durdu. Namaza başladı. Mavzer tüfeğini Said'e verdi. Bu mavzer tüfeği işine yaradı. Belki de hayatını kurtardı. Çünkü Cizre'den ayrılınca Biro çölüne doğru giderken yolda eşkiyalara rastlamıştı. Tüfeğini ateşler, eşkiyalar kaçmak zorunda kalır.
Molla Said 1892'de Mardin'e gider. 14 yaşındadır, Şehide camii'de ders verir, halkın sorularına cevap verir. Halkın büyük sevgisini hayranlığını kazanır. Yaşamı boyunca soru cevap tarzı devam eder. Soru sormaz. Sorulara cevap verir. İlerki dönemlerde Said Nursi adını alacak bu müstesna alim, yalnız dini bilgiler konusunda değil, her türlü modern bilimler, fizik, kimya, felsefe konusunda uzmandır. İman ile bilimin sentezini yapmıştır.
Çocuk yaşta'ki Molla Said adeta Mardin'de kerametler örneği verir. Halkın büyük sevgisini kazanır. Bunu hazmedemeyen bazı kişiler Molla Said'i Mardin mutasarrıfına şikayet ederler. Bunun üzerine iki jandarma eşliğinde elleri kelepçeli olarak Bitlis'e sürgüne gönderilir.
Yolda namaz vakti gelince Molla Said jandarmalardan kelepçeleri çıkarın Namaz kılayım." der, jandarmalar bu teklifi kabul etmezler. İkinci kez izin istemeden, kelepçeleri kendiliğinden bir şekilde
çözülür. Namazını kılar. Olaganüstü bu durum karşısında jandarmalar adeta şok içerisinde kalırlar. Molla Said'e " Biz şimdiye kadar muhafazınız idik. Bundan sonra hizmetkarınız." derler.
Bitlis'e vardıklarında jandarmalar bu hadiseyı halka anlattı." Kelepçeyı nasıl çözdün?" diye soranlara Molla Said "Olsa olsa namazın kerametidir." diye cevap verir. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mahmut ensari
(20.06.2023 14:50 - #333)
Gerçekten müthiş bir insan hayatı hep Elif gibi dost doğru yaşamış ve insanlara örnek olmuş bir şahsiyet teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mahmut ensari
(20.06.2023 14:50 - #334)
Gerçekten müthiş bir insan hayatı hep Elif gibi dost doğru yaşamış ve insanlara örnek olmuş bir şahsiyet teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.