NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

SOKAK KÖPEKLERİNİ KATLETMEK AKLINIZDAN NASIL GEÇEBİLIR

Dünya'da insanlarla bir arada yaşamaya başlayan, ilk evcilleşen hayvan köpektir. Köpekler insanların eski kadim bir dostudur. Aralarında duygusal bir bağ vardır. Köpekler kadar insana sadık hayvan yoktur. Bu konuda çeşitli örnekler verilebilir.  Dünya insanların olduğu kadar diğer canlı varlıklarındır. Evcilleşen, yani insanlar arasında yaşayan hayvanlar olduğu gibi, insanlar arasında yaşamayan, yırtıcı,  insanlara zarar veren çeşitli hayvanlar da vardır.  Ülkemizde, son yıllarda, nasıl oldu, neden oldu'da sokaklarda köpeklerden geçilmez oldu. Bu sahipsiz Köpekler şehir içlerinde aç, hasta, perişan bir vaziyette geziyorlar. Bu köpeklerin bazıları agresif, saldırgan oluyor, insanlara zarar veriyorlar. Bundan dolayı iktidara yakın sağcı  basın, medya"da bunların haberleri verilir, köpeklerin etkisiz hale getirilmesi için iktidara, vicdani olmayan telkinler, tavsiyeler yapılır. Sonunda, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan parti grubuna sahipleri olmayan sokak köpeklerinin, son çözümde uyutulması, bir nevi öldürülmeleri şeklinde meclise sunulmak üzere bir yasa teklifi hazırlanmasını emretti. Ancak kamuoyundan gelen yoğun baskılar sonucunda, yasa yumuşatılarak, yalnız, saldırgan ve hasta olanların uyutulması şeklinde meclise yasa teklifi verilecektir. Insana ürkütücü, tuhaf gelen, sözde sağcı, İslamcı diye geçinen çevrelerin, buna son olarak Cumhurbaşkanı'da katılarak  bu hayvanların toplu bir şekilde öldurülmelerini düşünmeleri, hatta uygulamalarını tasarlamak istemeleri, hakkında, Insan, doğrusu, vicdana sığmayan bu anlayış karşısında hayrete düşüyor. Oysa böyle bir anlayış ve düşünce de olanlar, İslami kültürel bir inanç taşıdıklarını söylerler. Oysa bu düşünce yapısı insani, islami değildir.Hele inançlı diye geçinenlerin köpek katlıyla ilgili başı çekmeleri anlaşılır olmadığı gibi büyük bir çelişkidir. Zira kültürümüzde ve inancımızda insanlara merhamet, şefkat olduğu kadar, hayvanlara'da bir sevgi ve merhamet vardır.  Bu konuda tarihimizden halk düzeyinde bazı olumlu, yönetim düzeyinde'de bazı olumsuz örnekler verilebilir. Osmanlı döneminde olsun, cumhuriyet döneminde olsun, anadolunun bir çok yerinde, bazı zamanlar belediyeler bazı sokak köpeklerini zehirleyerek öldürmek istemişler, halk bunları görünce derhal gidip, yoğurt veya süt getirip yedirerek mutlak bir ölümden kurtardıkları olmuştur.  Tarihimizde en acı olay, buna köpek katliamı demek mümkün, Osmanlı devletinde, Padişah  Sultan Reşat döneminde 1910 yılında, iktidarda olan İttihat Terakki partinin telkinleriyle, İstanbul'da sokak köpeklerinin toplatılmasına karar verilmiştir. Halktan kişiler, köpekleri cezalandırmanın bir uğursuzluk getireceği kaygısıyla toplama teklifini red etmişlerdir. Ancak bu işi sokak serserileri, işsiz güçsüzlerin, haydutların üstlendiğini tarih kitapları yazıyor. Sonuçta 80 bin köpek Istanbul'un çeşitli semtlerinden toplanır, Sivriada'ya gönderilir. Zavallı hayvanlar ada'da yiyecek bir şey bulamadıklarından, açlıktan birbirlerini yiyerek feci bir şekilde ölmüşlerdir. İstanbul halkı, 1912 Balkan savaşı yenilgisini köpek katliamı vicdansızlığının sonucu olduğunu düşünmüşlerdir. Ondan sonra, halk Sivriada'ya hayırsız ada demişlerdir. Tarihte Bu acı olaydan önce, Sultan 2. Mahmut döneminde sahipsiz bir  köpek, İngiliz diplomatının ayağını ısırması nedeniyle, köpekler toplatılmış, Sivriada'ya gönderilmiş. Halk buna tepki göstermiş, köpekler tekrar geri getirilmiştir. Şimdi benzer böyle bir süreç yaşanıyor. Sokak köpekleri toplatılip uyutma adı altında katledilmesi isteniyor. Beyler bunu nasıl düşünürsünüz, buna vicdanınız nasıl elverir.  Anlamak zor. Evet doğru başı boş bu hayvanların bazıları insanlara zarar veriyor. Çözümü katletmek olamaz. Bunun çözüm formülü: aşı
Ekleme Tarihi: 03 Haziran 2024 - Pazartesi

SOKAK KÖPEKLERİNİ KATLETMEK AKLINIZDAN NASIL GEÇEBİLIR

Dünya'da insanlarla bir arada yaşamaya başlayan, ilk evcilleşen hayvan köpektir. Köpekler insanların eski kadim bir dostudur. Aralarında duygusal bir bağ vardır. Köpekler kadar insana sadık hayvan yoktur. Bu konuda çeşitli örnekler verilebilir.
 Dünya insanların olduğu kadar diğer canlı varlıklarındır. Evcilleşen, yani insanlar arasında yaşayan hayvanlar olduğu gibi, insanlar arasında yaşamayan, yırtıcı,
 insanlara zarar veren çeşitli hayvanlar da vardır. 
Ülkemizde, son yıllarda, nasıl oldu, neden oldu'da sokaklarda köpeklerden geçilmez oldu. Bu sahipsiz Köpekler şehir içlerinde aç, hasta, perişan bir vaziyette geziyorlar. Bu köpeklerin bazıları agresif, saldırgan oluyor, insanlara zarar veriyorlar. Bundan dolayı iktidara yakın sağcı  basın, medya"da bunların haberleri verilir, köpeklerin etkisiz hale getirilmesi için iktidara, vicdani olmayan telkinler, tavsiyeler yapılır. Sonunda, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan parti grubuna sahipleri olmayan sokak köpeklerinin, son çözümde uyutulması, bir nevi öldürülmeleri şeklinde meclise sunulmak üzere bir yasa teklifi hazırlanmasını emretti. Ancak kamuoyundan gelen yoğun baskılar sonucunda, yasa yumuşatılarak, yalnız, saldırgan ve hasta olanların uyutulması şeklinde meclise yasa teklifi verilecektir. Insana ürkütücü, tuhaf gelen, sözde sağcı, İslamcı diye geçinen çevrelerin, buna son olarak Cumhurbaşkanı'da katılarak  bu hayvanların toplu bir şekilde öldurülmelerini düşünmeleri, hatta uygulamalarını tasarlamak istemeleri, hakkında, Insan, doğrusu, vicdana sığmayan bu anlayış karşısında hayrete düşüyor. Oysa böyle bir anlayış ve düşünce de olanlar, İslami kültürel bir inanç taşıdıklarını söylerler. Oysa bu düşünce yapısı insani, islami değildir.Hele inançlı diye geçinenlerin köpek katlıyla ilgili başı çekmeleri anlaşılır olmadığı gibi büyük bir çelişkidir. Zira kültürümüzde ve inancımızda insanlara merhamet, şefkat olduğu kadar, hayvanlara'da bir sevgi ve merhamet vardır.  Bu konuda tarihimizden halk düzeyinde bazı olumlu, yönetim düzeyinde'de bazı olumsuz örnekler verilebilir. Osmanlı döneminde olsun, cumhuriyet döneminde olsun, anadolunun bir çok yerinde, bazı zamanlar belediyeler bazı sokak köpeklerini zehirleyerek öldürmek istemişler, halk bunları görünce derhal gidip, yoğurt veya süt getirip yedirerek mutlak bir ölümden kurtardıkları olmuştur. 
Tarihimizde en acı olay, buna köpek katliamı demek mümkün, Osmanlı devletinde, Padişah  Sultan Reşat döneminde 1910 yılında, iktidarda olan İttihat Terakki partinin telkinleriyle, İstanbul'da sokak köpeklerinin toplatılmasına karar verilmiştir. Halktan kişiler, köpekleri cezalandırmanın bir uğursuzluk getireceği kaygısıyla toplama teklifini red etmişlerdir. Ancak bu işi sokak serserileri, işsiz güçsüzlerin, haydutların üstlendiğini tarih kitapları yazıyor.
Sonuçta 80 bin köpek Istanbul'un çeşitli semtlerinden toplanır, Sivriada'ya gönderilir. Zavallı hayvanlar ada'da yiyecek bir şey bulamadıklarından, açlıktan birbirlerini yiyerek feci bir şekilde ölmüşlerdir. İstanbul halkı, 1912 Balkan savaşı yenilgisini köpek katliamı vicdansızlığının sonucu olduğunu düşünmüşlerdir. Ondan sonra, halk Sivriada'ya hayırsız ada demişlerdir. Tarihte
Bu acı olaydan önce, Sultan 2. Mahmut döneminde sahipsiz bir  köpek, İngiliz diplomatının ayağını ısırması nedeniyle, köpekler toplatılmış, Sivriada'ya gönderilmiş. Halk buna tepki göstermiş, köpekler tekrar geri getirilmiştir. Şimdi benzer böyle bir süreç yaşanıyor. Sokak köpekleri toplatılip uyutma adı altında katledilmesi isteniyor. Beyler bunu nasıl düşünürsünüz, buna vicdanınız nasıl elverir.  Anlamak zor. Evet doğru başı boş bu hayvanların bazıları insanlara zarar veriyor. Çözümü katletmek olamaz. Bunun çözüm formülü: aşı

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.