NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

FİLİSTİN'DE KATLIAM YAŞANIYOR İSLAM ÜLKELERİ NEREDE?

Filistin'de sekiz aydır bir insanlık dramı yaşanıyor. Şimdiye kadar çoğu çocuk, bebek, kadın yaşlı, olmak üzere yaklaşık kırk bin Filistinli masum.,müslüman, Arap, evlerine bombalar yağdırılarak, depremden beter olan, enkaza dönen yuvalarının altında kalarak, feci bir şekde can verdiler. Buna yanmayan yürek, yürek değildir.  Arap ve diğer müslüman ülkeler sözde bazı açıklamalar dışında  bu mezalimi adeta seyrediyorlar. Ciddi bir tepki, direniş  gösterilmiyor. Arap birligi ülke temsilcileri Çin halk cumhuriyetin'de toplanıyor. Daha yeni bir tarih olan 31.5. 2024 tarihinde, Çin ile birlikte Israil katliamını kınıyorlar. Ne kadar'da büyük bir iş yapmışlar, sadece kınamak. Şaka gibi gülermisin, ağlarmısın. Zaten şimdiye kadar Yapılan açıklamalar, idarei maslahatçi zevahiri kurtarma kabilinden ileri gitmiyor. Sonuçta bu cılız tepkiler sözde kalıyor. Elbette önemli olan teori, söz değil, pratiktir, eylemdir.  Hergün devam eden  öldürmelere karşın, Üstelik, hiç bir şey olmamış gibi Suudi Arabistan'da festivaller, eğlence günleri düzenleniyor. Ürdün nerdeyse faşist İsrail hükümetinin yanında gibi duruyor. İsrail'e en ciddi bir şekilde hasım olan Suriye devleti ise emperyalist ülkelerce güçten düşürüldü ve bölündü, saha İsrail devletine boş kaldı. Arap ve diger müslüman ülkeler başta Mısır olmak üzere ABD emperyalizminin güdümünde bulunuyorlar. Duygusal olmadan, real gerçekliği, doğruyu demek gerekirse, İsrail'e karşı önce Arap ülkeleri sonra diğer müslüman ülkeler, sorumlu olarak,  birlikte büyük bir tepki gösterip savaşmayı bile göze alarak, her şeylerini ortaya koymaları gerekir. Ama nafile.  İnsan anlamakta zorluk çekiyor. Filistin'de büyük bir katliam yaşanıyor. 22 Arap ülkesi ve 57 devletten oluşan İslam İşbirliği Teşkilatı hiç bir şey yapmıyor veya yapamıyor. Zalim bir dünya'da yaşıyoruz. Çünkü teknolojik üstünlüğü olan ülkeler, ekonomik gücü'de ellerinde bulunduruyor. Emperyalist ülkeler geri kalmış ülkeler olan,  Arap ve diğer müslüman devletlerde, yerli, maddi menfaat karşılığı, eğemen iş birlikçi sınıflar oluşturmuşlardır. Bundan dolayı büyük bir tepki gösterilmiyor. Böylece, Israil'in ırkçı faşist Netanyahu hükümeti, Filistinli masum halkı pervasızca  katletmeye devam ediyor. İnsan sormak istiyor?  neredesiniz sözde ey İslam ülkeleri, hangi İslam İş birligi teşkilatı, hangi iş birliğinden söz ediyorsunuz. Nerede müslümanlık, nerede insanlık. Her şey sözde, çıkar üzerine kurulu. Gücü yeten yetene. Hangi İslam zirvesi. İslam zirvesinin sözde olduğunu şuurlu müslümanlar,  Filistin'de  Halepçe'de, Darfur'da, Doğu Türkistan'da somut olarak gördüler. Nasıl sesiz, seyirci kalındığıni ibretle teşhis ettiler. Sonuç olarak Müslüman ülkeler ve halkları,  sözde değil, özde birlik olmadıktan sonra haksızlık ve zulüm devam eder. Bunun için okumalı, yazmalı, çalışmalı, dostunu düşmanını tanımalıdır. Böyle yapılırsa tavır ve tepkinin bir anlamı olur, yerini bulur. Müslüman devletlerin etkili ve güçlu olmalarının en önemli koşullu, kendi aralarında hak hukuka riayet etmeleriyle mümkündur. Yoksa şimdi  olduğu gibi  küçük bir devlet, küçük bir nüfusu ile büyük bir nüfus'e sahip olan İslam ülkelerinden çekinmez. Son çözümde nicelik değil nitelik önemlidir. En önemlisi birlik olmaktır. Birliğin gerçek tesisi İslam ülkelerinin kendi içlerinde'ki sorunlarda çifte standart taşımadan adil olmalarıdır. Kudüs fatihi Selahaddin Eyyübi içte müslüman milletler arasında birlik sağladıktan sonra, 88 yıl Haçlı Hristiyan eğmenliginde kalan Kutsal şehir Kudüs'ü feth etmiştir. Şimdi yapılması gereken içte birliğin ekonomik eşitliğin sağlanmasıdır. Ayrıca en önemlisi  Israil'e karşı  haklı olma özgüveni ile karşı koymanın yegane şartı, dört müslüman ülkede Türkiye, İran, Irak, Suriye'de yaşayan, Kürt halkının kimlik sorunlarını kabul etmek, insani, islami bir şekilde adil olarak çözmektir. Böyle yapılırsa bu mesele, İsrail ve Emperyalist ülkeler tarafından istismar edilemez. Birlik içerisinde güçlü bir duruş sergilenir. İçte her konuda hak, hukuk, adalet, dışta bir zafer getirir.
Ekleme Tarihi: 10 Haziran 2024 - Pazartesi

FİLİSTİN'DE KATLIAM YAŞANIYOR İSLAM ÜLKELERİ NEREDE?

Filistin'de sekiz aydır bir insanlık dramı yaşanıyor. Şimdiye kadar çoğu çocuk, bebek, kadın yaşlı, olmak üzere yaklaşık kırk bin Filistinli masum.,müslüman, Arap, evlerine bombalar yağdırılarak, depremden beter olan, enkaza dönen yuvalarının altında kalarak, feci bir şekde can verdiler. Buna yanmayan yürek, yürek değildir. 
Arap ve diğer müslüman ülkeler sözde bazı açıklamalar dışında  bu mezalimi adeta seyrediyorlar. Ciddi bir tepki, direniş  gösterilmiyor. Arap birligi ülke temsilcileri Çin halk cumhuriyetin'de toplanıyor. Daha yeni bir tarih olan 31.5. 2024 tarihinde, Çin ile birlikte Israil katliamını kınıyorlar. Ne kadar'da büyük bir iş yapmışlar, sadece kınamak. Şaka gibi gülermisin, ağlarmısın. Zaten şimdiye kadar Yapılan açıklamalar, idarei maslahatçi zevahiri kurtarma kabilinden ileri gitmiyor. Sonuçta bu cılız tepkiler sözde kalıyor. Elbette önemli olan teori, söz değil, pratiktir, eylemdir.  Hergün devam eden  öldürmelere karşın,
Üstelik, hiç bir şey olmamış gibi Suudi Arabistan'da festivaller, eğlence günleri düzenleniyor. Ürdün nerdeyse faşist İsrail hükümetinin yanında gibi duruyor.
İsrail'e en ciddi bir şekilde hasım olan Suriye devleti ise emperyalist ülkelerce güçten düşürüldü ve bölündü, saha İsrail devletine boş kaldı. Arap ve diger müslüman ülkeler başta Mısır olmak üzere ABD emperyalizminin güdümünde bulunuyorlar. Duygusal olmadan, real gerçekliği, doğruyu demek gerekirse, İsrail'e karşı önce Arap ülkeleri sonra diğer müslüman ülkeler, sorumlu olarak,  birlikte büyük bir tepki gösterip savaşmayı bile göze alarak, her şeylerini ortaya koymaları gerekir. Ama nafile.  İnsan anlamakta zorluk çekiyor. Filistin'de büyük bir katliam yaşanıyor. 22 Arap ülkesi ve 57 devletten oluşan İslam İşbirliği Teşkilatı hiç bir şey yapmıyor veya yapamıyor. Zalim bir dünya'da yaşıyoruz. Çünkü teknolojik üstünlüğü olan ülkeler, ekonomik gücü'de ellerinde bulunduruyor. Emperyalist ülkeler geri kalmış ülkeler olan,  Arap ve diğer müslüman devletlerde, yerli, maddi menfaat karşılığı, eğemen iş birlikçi sınıflar oluşturmuşlardır. Bundan dolayı büyük bir tepki gösterilmiyor. Böylece, Israil'in ırkçı faşist Netanyahu hükümeti, Filistinli masum halkı pervasızca  katletmeye devam ediyor. İnsan sormak istiyor? 
neredesiniz sözde ey İslam ülkeleri, hangi İslam İş birligi teşkilatı, hangi iş birliğinden söz ediyorsunuz. Nerede müslümanlık, nerede insanlık. Her şey sözde, çıkar üzerine kurulu. Gücü yeten yetene. Hangi İslam zirvesi. İslam zirvesinin sözde olduğunu şuurlu müslümanlar,  Filistin'de  Halepçe'de, Darfur'da, Doğu Türkistan'da somut olarak gördüler. Nasıl sesiz, seyirci kalındığıni ibretle teşhis ettiler. Sonuç olarak Müslüman ülkeler ve halkları,  sözde değil, özde birlik olmadıktan sonra haksızlık ve zulüm devam eder. Bunun için okumalı, yazmalı, çalışmalı, dostunu düşmanını tanımalıdır. Böyle yapılırsa tavır ve tepkinin bir anlamı olur, yerini bulur. Müslüman devletlerin etkili ve güçlu olmalarının en önemli koşullu, kendi aralarında hak hukuka riayet etmeleriyle mümkündur. Yoksa şimdi  olduğu gibi  küçük bir devlet, küçük bir nüfusu ile büyük bir nüfus'e sahip olan İslam ülkelerinden çekinmez. Son çözümde nicelik değil nitelik önemlidir. En önemlisi birlik olmaktır. Birliğin gerçek tesisi İslam ülkelerinin kendi içlerinde'ki sorunlarda çifte standart taşımadan adil olmalarıdır. Kudüs fatihi Selahaddin Eyyübi içte müslüman milletler arasında birlik sağladıktan sonra, 88 yıl Haçlı Hristiyan eğmenliginde kalan Kutsal şehir Kudüs'ü feth etmiştir. Şimdi yapılması gereken içte birliğin ekonomik eşitliğin sağlanmasıdır.
Ayrıca en önemlisi  Israil'e karşı  haklı olma özgüveni ile karşı koymanın yegane şartı, dört müslüman ülkede Türkiye, İran, Irak, Suriye'de yaşayan, Kürt halkının kimlik sorunlarını kabul etmek, insani, islami bir şekilde adil olarak çözmektir. Böyle yapılırsa bu mesele, İsrail ve Emperyalist ülkeler tarafından istismar edilemez. Birlik içerisinde güçlü bir duruş sergilenir. İçte her konuda hak, hukuk, adalet, dışta bir zafer getirir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.