İlahi kelamda insan zalim, cahil, nankör, olarak tarif edilir. İnsan için yol ikidir birinci yol insanı cennete, ikinci yol ise insanı Cehenneme götürür. Cennet yolunun azığı iyi amellerdir.
Cehennem yolunun azığı ise Yüce yaratana isyan bayrağıdır. Bu fani dünyada insan dünyevileştiği için ahiret tarlasına pek önem vermiyor. Hâlbuki dünya Ahretin tarlasıdır. Dünya tarlasına ne ekerse Ahrette onu biçecektir.
Ebedi âlem için hazır olmamak, cenneti hak etmemek için iyi ameller işlememek insana yakışan iyi bir vasıf değildir.
İnsanın kolay kolay yenilmez çok düşmanları olmakla beraber asıl insanın dört düşmanı bulunmaktadır.
Birinci düşman: insanın nefsidir nefse uymak isteklerini yerine getirmek insanı Allah'ın ipinden koparabilir. İkinci düşman: şeytandır. Şeytanın görevi insanı doğru yoldan saptırmaktır.
Şeytanın yaradılış gayesi de budur zaten. Üçüncü düşman: şehvet'tir şehvet helal dairede gemlenmezse, insanı azdırır, aklını yitirir. Ateşin odunu yaktığı gibi insanın iyi amellerini yakar şehvet.
Dördüncü düşman ise şöhrettir. Bu haslette kibir, ilahlık taslama, kimseyi beğenmeme vardır. Mevlam hepimizi bu kötü hasletlerden muhafaza eylesin.
Bu kötü hasletlerin panzehiri İslama sımsıkı sarılmak iyi ameller işlemektir.
İçinde bulunduğumuz aylar hasat, Rahmet, mağfiret aylarıdır. Recep ayını geride bıraktık, Şaban ayına girmiş bulunuyoruz. Ramazan ayı gölgesi üzerimize düştü, Allah Resulü S.A.V Allah'ım Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır diye dua ederdi. Bu mübarek ayları gafletle geçirmemek her Müslüman'ın görevidir.
Recep ayında Regaip gecesini kutladık, ardından Miraç gecesi, Miraç gecesinde Allah resulünün Miraçtan dönüşü ümmetine üç müjde ile dönmüştür. Birincisi: Beş vakit Namazdır. İkincisi: Bakara süresinin son üç ayetidir bu üç ayette Rabbimize sözleşme akdi vardır. İşittik itaat ettik vardır. Bağışlanma dilekleri vardır. Kâfirlere karşı mücadelede yardım talep etme vardır.
Üçüncüsü: Allah'a şirk koşmamak şartı ile ümmet fertlerinin günahlarının bağışlanmasıdır. Bu rahmet aylarında, kutlu günlerde laik sistemin istediği nispette çilekeş hocalarımız günlerin ayların ehemmiyetini anlatmaya çalışıyorlar. Hatta samimi hocalarımız az olmakla beraber indirilmiş dinin hâkimiyeti için gece gündüz çalışıyorlar. Ferdi ibadetlerin insanı kurtaramayacağını anlatıyorlar. Bu anlatımlardan nasibini alanlar alıyor. Akılları başkalarının cebinde, varlıkları başkalarına ipotekli ruhlar bunlardan mahrum kalıyor.
Bu günlerde insanı en çok günaha sokan şey siyasi çekişmelerdir. Yalan, iftira, laf götürüp getirme, gıybet, fasıkları övme gibi kötü hasletler seçimler bitinceye kadar insanlar arasında var olacaktır. Zenginin malı fakirin çenesini niçin yorsun. Dört yılda bir hatırlanan seçmen oyu yetmiyor mu? Bu günahlı kelimelerle insan niçin uğraşıyor.
Başkasının laf cambazlığını yapmış oluyor.Siyasi tabloların çoğu Darünnedveyi andırıyor.Müslüman'ın görevi Darül ERKAMI elde etmek ve çaba göstermektir. Gerçek bir Müslüman dininin fanatiği olmalıdır. Yoksa günahkâr olur.
Rabbimiz nereye gidiyorsunuz diye bizi ikaz ediyor.
Her gün doğan ölenlerden gafil insan ibret almayacak mı? Hak belli batıl belli iyi belli kötü belli insanlıkta amelsizlik vardır. Saydığım dört düşman tuzağına düşme vardır. Dua Müslüman'ın silahıdır, abdest İnananın kalkanıdır. Üniversite gençliği abdestten, Namazdan, Cami'den çok uzak maddeci eğitim gençliği uyutmuş.
Ülkede çok Cami yapılıyor mevcut camiler, görevlileri, gerçek dini anlatabiliyor mu? Çoğu zaman camiler boş.
Hâlbuki camiler İman dolum tesisleridir. Bu mübarek üç aylarda genellikle zengin kardeşlerimiz zekâtlarını verirler.
Bu verilen zekâtlar mutlaka fakirlere nakit olarak verilmelidir. Zekât Camiye, Medreseye, hayır kurumuna verilmez Hele Ramazan ayında yardım paketleri fakire veriliyor ki, tam bir işkence zengin fakirin ihtiyacını belirlemede yetkili değildir. Yardım paketi yüz milyon TL.. tutuyorsa o para fakire nakit olarak verilmelidir. Nakit para ile fakir ihtiyacını kendisi karşılasın.
Bir yanlış daha var zekât sadaka verilirken sözde dindar tercih ediliyor. Kur'an da sayılan sınıflardan kalpleri İslama ısındırma sınıfı var ki, dininden bahsedilmiyor. Verilen zekât veya sadaka yüzünden belki kalbi İslama ısınır diyor.
Karun gibi zengin olanın kazancı ne kadar helal kazançtır sorgulanmalıdır. Her Müslüman üç ayları fırsat bilip yaşantısına çeki düzen vermelidir. Dünya zevkleri bizi ilahi emirlerden koparmasın.
Mevlam başı Rahmet Ortası mağfiret sonu cehennem ateşinden azat olan Ramazan ayına şuurlu olarak kavuşturmayı mevlam hepimize nasip etsin inşallah…
Anasayfa
Yazarlar
Mehmet CENGİZ
Yazı Detayı
Bu yazı 1209+ kez okundu.
Dünya Zevkleri İnsanı Aldatıyor
İlahi kelamda insan zalim, cahil, nankör, olarak tarif edilir. İnsan için yol ikidir birinci yol insanı cennete, ikinci yol ise insanı Cehenneme götürür. Cennet yolunun azığı iyi amellerdir. Cehennem yolunun azığı ise Yüce yaratana isyan bayrağıdır. Bu fani dünyada insan dünyevileştiği için ahiret tarlasına pek önem vermiyor. Hâlbuki dünya Ahretin tarlasıdır. Dünya tarlasına ne ekerse Ahrette onu biçecektir. Ebedi âlem için hazır olmamak, cenneti hak etmemek için iyi ameller işlememek insana yakışan iyi bir vasıf değildir. İnsanın kolay kolay yenilmez çok düşmanları olmakla beraber asıl insanın dört düşmanı bulunmaktadır. Birinci düşman: insanın nefsidir nefse uymak isteklerini yerine getirmek insanı Allah'ın ipinden koparabilir. İkinci düşman: şeytandır. Şeytanın görevi insanı doğru yoldan saptırmaktır. Şeytanın yaradılış gayesi de budur zaten. Üçüncü düşman: şehvet'tir şehvet helal dairede gemlenmezse, insanı azdırır, aklını yitirir. Ateşin odunu yaktığı gibi insanın iyi amellerini yakar şehvet. Dördüncü düşman ise şöhrettir. Bu haslette kibir, ilahlık taslama, kimseyi beğenmeme vardır. Mevlam hepimizi bu kötü hasletlerden muhafaza eylesin. Bu kötü hasletlerin panzehiri İslama sımsıkı sarılmak iyi ameller işlemektir. İçinde bulunduğumuz aylar hasat, Rahmet, mağfiret aylarıdır. Recep ayını geride bıraktık, Şaban ayına girmiş bulunuyoruz. Ramazan ayı gölgesi üzerimize düştü, Allah Resulü S.A.V Allah'ım Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır diye dua ederdi. Bu mübarek ayları gafletle geçirmemek her Müslüman'ın görevidir. Recep ayında Regaip gecesini kutladık, ardından Miraç gecesi, Miraç gecesinde Allah resulünün Miraçtan dönüşü ümmetine üç müjde ile dönmüştür. Birincisi: Beş vakit Namazdır. İkincisi: Bakara süresinin son üç ayetidir bu üç ayette Rabbimize sözleşme akdi vardır. İşittik itaat ettik vardır. Bağışlanma dilekleri vardır. Kâfirlere karşı mücadelede yardım talep etme vardır. Üçüncüsü: Allah'a şirk koşmamak şartı ile ümmet fertlerinin günahlarının bağışlanmasıdır. Bu rahmet aylarında, kutlu günlerde laik sistemin istediği nispette çilekeş hocalarımız günlerin ayların ehemmiyetini anlatmaya çalışıyorlar. Hatta samimi hocalarımız az olmakla beraber indirilmiş dinin hâkimiyeti için gece gündüz çalışıyorlar. Ferdi ibadetlerin insanı kurtaramayacağını anlatıyorlar. Bu anlatımlardan nasibini alanlar alıyor. Akılları başkalarının cebinde, varlıkları başkalarına ipotekli ruhlar bunlardan mahrum kalıyor. Bu günlerde insanı en çok günaha sokan şey siyasi çekişmelerdir. Yalan, iftira, laf götürüp getirme, gıybet, fasıkları övme gibi kötü hasletler seçimler bitinceye kadar insanlar arasında var olacaktır. Zenginin malı fakirin çenesini niçin yorsun. Dört yılda bir hatırlanan seçmen oyu yetmiyor mu? Bu günahlı kelimelerle insan niçin uğraşıyor. Başkasının laf cambazlığını yapmış oluyor.Siyasi tabloların çoğu Darünnedveyi andırıyor.Müslüman'ın görevi Darül ERKAMI elde etmek ve çaba göstermektir. Gerçek bir Müslüman dininin fanatiği olmalıdır. Yoksa günahkâr olur. Rabbimiz nereye gidiyorsunuz diye bizi ikaz ediyor. Her gün doğan ölenlerden gafil insan ibret almayacak mı? Hak belli batıl belli iyi belli kötü belli insanlıkta amelsizlik vardır. Saydığım dört düşman tuzağına düşme vardır. Dua Müslüman'ın silahıdır, abdest İnananın kalkanıdır. Üniversite gençliği abdestten, Namazdan, Cami'den çok uzak maddeci eğitim gençliği uyutmuş.Ülkede çok Cami yapılıyor mevcut camiler, görevlileri, gerçek dini anlatabiliyor mu? Çoğu zaman camiler boş. Hâlbuki camiler İman dolum tesisleridir. Bu mübarek üç aylarda genellikle zengin kardeşlerimiz zekâtlarını verirler. Bu verilen zekâtlar mutlaka fakirlere nakit olarak verilmelidir. Zekât Camiye, Medreseye, hayır kurumuna verilmez Hele Ramazan ayında yardım paketleri fakire veriliyor ki, tam bir işkence zengin fakirin ihtiyacını belirlemede yetkili değildir. Yardım paketi yüz milyon TL.. tutuyorsa o para fakire nakit olarak verilmelidir. Nakit para ile fakir ihtiyacını kendisi karşılasın. Bir yanlış daha var zekât sadaka verilirken sözde dindar tercih ediliyor. Kur'an da sayılan sınıflardan kalpleri İslama ısındırma sınıfı var ki, dininden bahsedilmiyor. Verilen zekât veya sadaka yüzünden belki kalbi İslama ısınır diyor.Karun gibi zengin olanın kazancı ne kadar helal kazançtır sorgulanmalıdır. Her Müslüman üç ayları fırsat bilip yaşantısına çeki düzen vermelidir. Dünya zevkleri bizi ilahi emirlerden koparmasın. Mevlam başı Rahmet Ortası mağfiret sonu cehennem ateşinden azat olan Ramazan ayına şuurlu olarak kavuşturmayı mevlam hepimize nasip etsin inşallah…
Ekleme
Tarihi: 21 Mayıs 2015 - Perşembe
Dünya Zevkleri İnsanı Aldatıyor
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.