Mehmet CENGİZ
Köşe Yazarı
Mehmet CENGİZ
 

İYİ İZLER BIRAKMAK

İnsanlığa iyi işler yapmak, iyi izler bırakmak gerçek insanların meziyetlerindendir. İyi iz bırakmak isteyenler toplum menfaatini her şeyin üstünde tutanlardır. Bunlara toplum öncüleri de denilebilir Asrımızda her şey yozlaştığı için, bu iz bırakan zevat mumla aranıyor. Bu iyi iz bırakanlar özelde Müslüman, genelde ise gayri Müslimlerden de olabilir. Sözde Asrımız öncüleri genellikle beşeri siyasetin göbeğinde din dişi eylem söylemlere su taşıyorlar. Helal haramları telkin edeceklerine, zulmü ret edeceklerine, adil paylaşım için emek vereceklerine, soygun düzenlerine fren olacaklarına, saydıklarım sayamadıklarım insanlık için zararlı olanları koruyanlara öncülerce payanda olunuyorsa, gayri meşru eylem söylemlerine birde dini kisve uyduruluyorsa, böylesi bir toplumun akıbeti felakettir. İz bırakan insanlar, adalette, eğitimde, adil paylaşımda, şiirde, sanatta, insan sevgisinde, haksizlik karşısında susmamakta, toplum ıslahı, refahı için yorgunluk bilmemekte, sosyal adalette ümitsiz toplumların nefes alıcılarıdır. Tarih kadirşinas bu insanlarla doludur. Miras yediler ise bu çilekeş insanların alın teri eserlerine, izlerine konar duygu sömürüsü yaparlar. Namaz kılmayan, Caminin semtine uğramayanın Rahmetli ninem Namaz kılıyordu demesi gibi. Eylül ayı içerisinde bilmem kaçıncı birleşmiş milletler toplantısı yapılmış, dünya liderleri nutuklar atmış, sözde çözümler aranmış, en güzel konuşan Sayın Erdoğan olmuş, Tramp’la şöyle görüşmüş, İktidar yanlısı basın o kadar abartıyor ki, nereyse ise tüm dünya, Türkiye gül gülistan olacakmış. Sayın Erdoğan’ın samimiyetine inanıyorum. Sayın Erdoğan’ın söylemlerine, gözleri kör olanlar görmüyor kulakları sağır olanlar işitmiyor. Maddeleşmiş, karalanmış kalpler kabullenemiyor, gerçek sözlerimizin dinlenmesi için. Ekonomide sanayide, teknolojide, savunmada, kalkinmada en az bunlar seviyesinde olmak veya üstün olmak lazım gelir ki, bunlar bizi hesaba alsın. Bunlara bağımlı olanların ne yaptırım gücü olabilir ki, hâlbuki bu hainlerin çoklarının eli kanlı, insan katilleri, insan hürriyetlerinin gaspçıları, hangi yüzle konuşuyorlar? İnsan anlamıyor. Batıl batılılar İslam ülkelerini sömürmede çok mahirdirler. Siyonizmin İman esaslarında 22 Devletin sınırları değişecek, baş aktör İsrail’e alan genişleyecek bu planın bir kısmını başardılar. Şimdi kanlı ganimet paylaşımı mücadelesi veriyorlar. Ülkemiz neyle uğraşıyor TEOG LA, tutuklulara tek tip elbise ile, Müfredattan darvinizm kalkmış hezeyanları ile, Fındık alış verişi ile, okul servisleri ile, tutuklunun ziyaretine gidenlerin cebindeki kürdanla giremezsin talimatları vermekle, Adalet bakanının ifadesi ile yeni elli adet Cezaevi yapılacakmış, siyasetçiler iktidarda bulunanlar, bu basit şeylerle uğraşırken, kötülük fedaileri zaman kazanıyor. Kötü komşu insana ev aldırır derler. İşte i o misalle Türkiye özüne dönmeli, dönmek için engelde yok. Düşmanın silahı ile silahlanmalıdır. Sevmeyen, sevilmeyenlere pabuç bırakılmamalıdır. Üretime dayalı sanayi, istihdam, savunmada, eğitimde, Adalette yerlilik esas alınarak uzlaşmaca bir tavırla besmele çekilmelidir. Kimse kusura bakmasın eğitim politikası değişmeden, iyi iz bırakan nesilden uzaksınız demektir. Bu günkü ezberci eğitim sistemi ile tüm dini okullarla dindar, bilge nesil yetişmez… Diğer eğitim kurumları da aynıdır. Ümidimiz aksak da olsa yerine gerçek taşların oturmasıdır. Yeni Diyanet Reisimiz göreve başlamış, gerçek dini temsil edeceğini umuyorum. Tren vagonları aynı, kalkış, varış, eski bilinen, makinist değişmiş, hayr ola inşallah. Bazı il ve ilçelerde merkezi sistemle, ezan ve Vaiz halen devam ediyor. İflas etmiş eğitim üretimi mihrap ve vaaz kürsüleri insan yetiştiren gerçek dinin temsilcilerine hasret. Beton yığınları ile Camii inşa etmek, dine himmet değildir. İman dolum tesisleri olan Camilerde kaliteli insan yetiştirmek, dini en büyük hizmettir. Teknoloji bugün gençliğin ruhen katilidir. Gençlik sınırsız ifsad ediliyor. RTK güzel adımlar atıyor kim insana zarar veriyorsa ister dini olsun. Ayırım yapmadan gerekeni yapıyor. Bu durum çok sevindiricidir. İz bırakan bir eylemdir. İnsanlığın kurtuluşu için denenmiş dünya düzenlerinde insanlık için hayır yoktur. Söylemden ziyade eylemleri ile her kese hakkini veren,hakki ustun tutan,güçlünün yanında değil, mazlumun yanında olan, akan kani durduran, gözyaşını dindiren, ırkçılığı iten,asrimiz insanlarında ve gelecek nesillerde iz bırakan kurtarıcıları ezilen kitleler dört gözle beklemektedirler. Ne mutlu toplumda iz bırakanlara...
Ekleme Tarihi: 27 Eylül 2017 - Çarşamba

İYİ İZLER BIRAKMAK

İnsanlığa iyi işler yapmak, iyi izler bırakmak gerçek insanların meziyetlerindendir. İyi iz bırakmak isteyenler toplum menfaatini her şeyin üstünde tutanlardır. Bunlara toplum öncüleri de denilebilir Asrımızda her şey yozlaştığı için, bu iz bırakan zevat mumla aranıyor. Bu iyi iz bırakanlar özelde Müslüman, genelde ise gayri Müslimlerden de olabilir. Sözde Asrımız öncüleri genellikle beşeri siyasetin göbeğinde din dişi eylem söylemlere su taşıyorlar. Helal haramları telkin edeceklerine, zulmü ret edeceklerine, adil paylaşım için emek vereceklerine, soygun düzenlerine fren olacaklarına, saydıklarım sayamadıklarım insanlık için zararlı olanları koruyanlara öncülerce payanda olunuyorsa, gayri meşru eylem söylemlerine birde dini kisve uyduruluyorsa, böylesi bir toplumun akıbeti felakettir.

İz bırakan insanlar, adalette, eğitimde, adil paylaşımda, şiirde, sanatta, insan sevgisinde, haksizlik karşısında susmamakta, toplum ıslahı, refahı için yorgunluk bilmemekte, sosyal adalette ümitsiz toplumların nefes alıcılarıdır. Tarih kadirşinas bu insanlarla doludur. Miras yediler ise bu çilekeş insanların alın teri eserlerine, izlerine konar duygu sömürüsü yaparlar. Namaz kılmayan, Caminin semtine uğramayanın Rahmetli ninem Namaz kılıyordu demesi gibi. Eylül ayı içerisinde bilmem kaçıncı birleşmiş milletler toplantısı yapılmış, dünya liderleri nutuklar atmış, sözde çözümler aranmış, en güzel konuşan Sayın Erdoğan olmuş, Tramp’la şöyle görüşmüş, İktidar yanlısı basın o kadar abartıyor ki, nereyse ise tüm dünya, Türkiye gül gülistan olacakmış. Sayın Erdoğan’ın samimiyetine inanıyorum. Sayın Erdoğan’ın söylemlerine, gözleri kör olanlar görmüyor kulakları sağır olanlar işitmiyor. Maddeleşmiş, karalanmış kalpler kabullenemiyor, gerçek sözlerimizin dinlenmesi için. Ekonomide sanayide, teknolojide, savunmada, kalkinmada en az bunlar seviyesinde olmak veya üstün olmak lazım gelir ki, bunlar bizi hesaba alsın. Bunlara bağımlı olanların ne yaptırım gücü olabilir ki, hâlbuki bu hainlerin çoklarının eli kanlı, insan katilleri, insan hürriyetlerinin gaspçıları, hangi yüzle konuşuyorlar?

İnsan anlamıyor. Batıl batılılar İslam ülkelerini sömürmede çok mahirdirler. Siyonizmin İman esaslarında 22 Devletin sınırları değişecek, baş aktör İsrail’e alan genişleyecek bu planın bir kısmını başardılar. Şimdi kanlı ganimet paylaşımı mücadelesi veriyorlar. Ülkemiz neyle uğraşıyor TEOG LA, tutuklulara tek tip elbise ile, Müfredattan darvinizm kalkmış hezeyanları ile, Fındık alış verişi ile, okul servisleri ile, tutuklunun ziyaretine gidenlerin cebindeki kürdanla giremezsin talimatları vermekle, Adalet bakanının ifadesi ile yeni elli adet Cezaevi yapılacakmış, siyasetçiler iktidarda bulunanlar, bu basit şeylerle uğraşırken, kötülük fedaileri zaman kazanıyor. Kötü komşu insana ev aldırır derler. İşte i o misalle Türkiye özüne dönmeli, dönmek için engelde yok. Düşmanın silahı ile silahlanmalıdır. Sevmeyen, sevilmeyenlere pabuç bırakılmamalıdır. Üretime dayalı sanayi, istihdam, savunmada, eğitimde, Adalette yerlilik esas alınarak uzlaşmaca bir tavırla besmele çekilmelidir. Kimse kusura bakmasın eğitim politikası değişmeden, iyi iz bırakan nesilden uzaksınız demektir.

Bu günkü ezberci eğitim sistemi ile tüm dini okullarla dindar, bilge nesil yetişmez… Diğer eğitim kurumları da aynıdır. Ümidimiz aksak da olsa yerine gerçek taşların oturmasıdır. Yeni Diyanet Reisimiz göreve başlamış, gerçek dini temsil edeceğini umuyorum. Tren vagonları aynı, kalkış, varış, eski bilinen, makinist değişmiş, hayr ola inşallah. Bazı il ve ilçelerde merkezi sistemle, ezan ve Vaiz halen devam ediyor. İflas etmiş eğitim üretimi mihrap ve vaaz kürsüleri insan yetiştiren gerçek dinin temsilcilerine hasret. Beton yığınları ile Camii inşa etmek, dine himmet değildir. İman dolum tesisleri olan Camilerde kaliteli insan yetiştirmek, dini en büyük hizmettir. Teknoloji bugün gençliğin ruhen katilidir. Gençlik sınırsız ifsad ediliyor. RTK güzel adımlar atıyor kim insana zarar veriyorsa ister dini olsun. Ayırım yapmadan gerekeni yapıyor. Bu durum çok sevindiricidir. İz bırakan bir eylemdir. İnsanlığın kurtuluşu için denenmiş dünya düzenlerinde insanlık için hayır yoktur. Söylemden ziyade eylemleri ile her kese hakkini veren,hakki ustun tutan,güçlünün yanında değil, mazlumun yanında olan, akan kani durduran, gözyaşını dindiren, ırkçılığı iten,asrimiz insanlarında ve gelecek nesillerde iz bırakan kurtarıcıları ezilen kitleler dört gözle beklemektedirler. Ne mutlu toplumda iz bırakanlara...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.