“O Hâlde, Rabbin için Namaz kil, Kurban kes.” Kevser s.a.2- Kurban kesimi kitap ve sünnette emredilmiştir. Namaz kıl ve Kurban kes emri hemen Namazdan sonra emredilmesi Kurbanın ne kadar ehem olduğunun ifadesidir. Kurbanı inkâr etmek, hafife almak insanı küfre götürür. Kurbanla ilgili tüm detaylar fıkıh kitaplarında mevcuttur. Kurban kesecek kardeşlerimiz televizyon vaizlerini dinlemeden, Kurban simsarlarına kulak asmadan önce, biliyorlarsa kendileri kurbanla ilgili konuyu İlmihal kitaplarından okusunlar, bilmiyorlarsa ilmi ile amil hocalarımızdan sorsunlar öylece kurbanlarını kessinler. Çoğu âlimlere göre kurbanlık hayvani kilo ile almak caiz değildir. Kurbanla ilgili ilahi kelamda ondan fazla ayet, çok hadisi şerifler vardır Yapacağımız kurbanları kitap, sünnete göre yaparsak büyük sevap alır, vacip olan bir borçtan kurtuluruz. Borcu harcı olmadan kurban Bayramı günlerinde kurban alıp kesebilecek parası olanın kurban kesmesi, kesmemesi halinde, mescidime yanaşmayın Peygamber ikazı, gerçek Müslümanları düşündürmez mi? Kurban etinin hep fakirlere verilmesi pompalanır, çoğu zaman fakirler üzerinden duygu sömürüsü yapılır. Ülkemizde en az beş milyona yakin Suriyeli kardeşlerimiz var, bunun kaç katıda ülkemiz insani var neden kurban kesme, etini dağıtma, hep uzaklarda araniyor. Hayırlar en yakına verilir. Vakıfların, derneklerin STK nın bu mevsimde hep bu işle uğraşmaları, ekranlarda, yazılı basında hep reklamla bu işi sulandırmaları yaş kuruyu beraber şüphelendiriyor. Gerçekten bu işin ehli olanlar yazdıklarımın dışındadır. İlahi emir olan kurban, beşeri siyaset malzemesi bile yapılabiliyor. Çağ atlayan ülkemizde, etimizin bir kısmı ithal ediliyor. Belki Kurbanlıklar da ithal edilecek. Tarım ve Hayvancılık bakanımız Urfa’mızın Yiğit evlatlarından Sayın Fakıbaba dır. Yanlışları kabul etmez değerli bir hemşerimiz, işinin başındadır sınavını iyi verir inşallah. Buğdayın, etin dışarıdan ithal edilmesi ülkemiz için yüz karasıdır. Üretmeden tüketim toplumunu şişirirseniz bu tablonun olması kaçınılmazdır. 28 Şubatın fırtınalı günlerinde Ş.Urfa merkez Bahçelievler’de bir vakıf başkanıyım kurban derisini toplamak riskli olduğu halde Kurban Bayramında kurban derileri toplayacağız, bu gelirle okuyan fakir gençlerin ihtiyaçlarını temin etmek içindi. Deriler iyi para ediyordu. Diğer taraftan devlet asker ve polisi Deriler Türk Hava Kurumuna verilsin diye seferber etmişti. Bir Kurban Bayramında gençler Mahalleden deri toplamaya çıktılar bayramın birinci günü, bir genç ağlayarak yanıma geldi hocam üç deri topladım polisler derileri benden aldılar siz devlete karşı suç işliyorsunuz demişler,(bazılarınca devlet dokunulmazdır her şey devlete fedadır. Hindistan’da inek’e tapanların ineğe taptıkları gibi.) Netice polislerin yanına ben gittim, polisler hocam bu gençleri kötü yolda kullanıyorsunuz Mehmetçik vakfı mı daha iyi yoksa bu gençler mi? Deyince bende, güveneceğim devletim olsun, değil bir deriyi devlete vermeyi, ben yılda bir maaşımı devlete veririm deyince, iş çözüldü. Kurban konusunda aynen bunun gibidir her şey güven meselesidir. Tereddütler ortadan kalksın kim devleti veya fakir insanları daha çok seviyor berrak bir şekilde ortaya çıkar. Kurbandan çok İslam Coğrafyasında küresel güç odaklarına Müslüman canI kurban ediliyor. Bu bir zillettir. Kesilecek kurban kani kadar Müslüman kani katillerce akıtılıyor. Bu tablo Müslümanların kaderi olmasa gerek. İlahi emirleri işlemekle Müslümanların Allaha yakin olması gerekirken, Dünyevileşme, nefse, şeytana, Şehvete uymayla ümmet fertleri yaratan Rab’den çok uzaklaşmıştır. Parti, lider, meşrep, bayrak, devlet, para, kadın, ene mefhumları Allah sevgisinin önüne geçmiştir. İlahi rıza gözetletileceğine, lider rızası ilahi rızanın önüne geçmiştir… Kurban İnsanı Allaha yakinlik ise, sadece kurban değil, tüm ilâhi emirlere uyma insani Allaha yaklaştırdığı gibi, ilahi yasaklardan kaçmada kulu Allaha yaklaştırır. Yapılan meşru tüm işlerde ilahi kelimetullah olursa karşılığı güzel meyvelerdir, ecirdir… Allaha yakin olmak için İslama göre kurban kesmek, gösterişsiz dağıtmak dileklerimle.