Mehmet CENGİZ
Köşe Yazarı
Mehmet CENGİZ
 

KUTSAL YOLCULUK

Kutsal yolculuk denilince, Hac ve Umre akla gelir. 2020 de Hacca gidecek Din kardeşlerimizin kuraları 9 Ocak 2020 de çekilecektir. Kısmeti olan Hacca gidebilecek. Gerçi toto loto gibi hac kuraya tabi tutulmuş bununda nedenleri var. Hac için kesin kayıt işlemi 24 Ocakta sona erecek. Bu yazıyı yazdığım an itibarı ile hac bedeli henüz belirlenmemişti. Takriben en alt limit 24.000 TL. Civarında olacak iki senedir Hac paralarını Diyanet alıyor (Şirketlerin) Hac kontenjanının 60 oranı Diyanetin 40 ise A gurubu seyahat Acentelerine aittir. Geçen Yıl Diyanet Hac ödemelerini iki taksit yapmıştı. Mesafe çok kısaydı bu Yıl geçen senenin serzenişini nazara alarak en az dört taksit yapsa hacı adaylarına büyük kolaylık sağlamış olur. Hac kura ile olur mu? Hac paraları önceden alınıyor bankaya yatırılıyor, Dini İbadet Hac Kuraya tabi tutuluyor bu konuları gerçek hocalarımız cevabını versin. Her ne suretle olursa olsun Hac İslam’ın şartlarından biridir. Hali vakti yerinde olanın ömründe bir defa hac yapması farzdır. Eldeki malın nisabı çok değişmiş. Zaruri olmayan çok şey zaruri hale gelmiş. Kapitalizm Müslümanları madde ile imtihan ediyor. Sonumuz iyi değil. Kanaat yok, şükür yok, İsraf çok. Hac ibadetini sonradan görme bazıları süper hac olarak yapıyor. Umre de böyle, neymiş Müslüman’a her şey layıkmış. Gerçekten İnanarak el emeği helal para ile hac yapan insanımız çok azınlıktadır. Hac yolculuğu İslami kriterlere uymamakla beraber, İnsanımızın kutsal yolculuk aşkı doruktadır. Hac bir eylemdir. Bir sözleşmedir, ümmetin sorunlarını çözmek için en büyük İslam kongresidir. Milyonlarca Müslüman’ın aynı kıyafetle Arafat’ta vakfeye durması, dua etmesi büyük manalar ifade ediyor. Hac süresince sembolikte olsa şeytanlar taşlanıyor. Bu bir sözleşmedir. Dönünce tüm şeytanı düşünceleri, putları ret ediyorum demektir. Geçen sene bu sene, önümüzdeki sene hac ibadeti yapılırken, İslam coğrafyası kan ağlıyor. Kurtarıcı arıyor ve bekliyor. Siyonist düşünce ve maşaları Müslümanları param parça etmiş. Çözüme kimse yanaşmıyor. Yaralar çok derin. En basiti tüm sorunlar İslam kardeşliği ile çözülür. Irkçı söylemler çözümlerle böyle devam ederse İslam coğrafyası huzur bulmaz. Çözüm için Irkçılardan, gavurdan hiç dost olmaz ve olmamıştır. Kahrolsun Amerika, Kahrolsun İsrail demekle bu zalimler kahır olmuyor. Maddi yönde bunları ayakta tutan İslam ülkelerinin bazılarıdır savaştırıyor, silahını satıyor, kanı akmadan sömürüyü devam ediyor. Allah Ümmet fertlerini bu hainlerden korusun. Fuarlarda, büyük marketlerin çoğunda bu katillerin malları satılıyor. Bu sömürücüler karıştırıcılar, cani seviciler Irakta bir İslam halifesi ilan ettiler, Kadim şehir Musul’u ona teslim ettiler. Tokuşturmada çok kan akıttılar. Vuran Müslüman, vurulan Müslüman. Asıl katil paşalar sadece silahlarını sattılar. Demek bir ülkeyi işgal etmek tüm zenginlik kaynaklarına konmak bunları doyurmamış, Ayni senaryo. Suriye’de sahnede, Halife olarak görevlendirilen BAĞDADİ’Yİ Önce görev sonra şişirme daha sonra işini görme en sonunda imha ettiler. Üstelik denize gömdüler buda yeni bir buluş. Bin Laden de olduğu gibi. Şimdi hedef Ülkemiz Suriye bataklığına dalmaya bizi mecbur ettiler. Şunu demek istiyorum. Baş teröristler ile terörizm önlenemez. Yanlış dış Politika anlayışı ile bizi bu hale getirenleri düşünmeye davet ediyorum. İnşallah yanılıyorum. Dış terör bizi yok etmeye çalışırken, iç terörümüz yok mu? Olmaz olur mu? İstanbul sözleşmesi, kadına süresiz nafaka verilmesi, Feminizme alan açılması desteklenmesi, Aile yuvalarımızın dağılması, adaletsizlik, yokluk, yolsuzluk en az terör kadar tehlikelidir. Söylemler çok çözüme kime yanaşmıyor. Ümmet fertleri aşılmaz sorunlarla boğuşurken, Kutsal yolculuk bu havada devam ediyor. Her tarafa afişler asılmış (ben varsam şiddete yer yok) Deniyor keşke böyle olsa, bu akım söylem aile yuvasını dağıtım şebekesidir. Bu güne kadar kaç kadın hunharca öldürüldü, kaç koca içerde, kaç yuva dağıldı, geride kaç yetim kaldı siz onu görün ve yazın. Kadına şiddet bu yöntemle önlenemez. Bu yöntemin derin bir gayesi var. Kadın erkek eşitliği ki, fıtrata müdahaledir. Aile bir ülkenin temel taşıdır. Neslimizi bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Allah Mülkü Millet hakkında hayırlı işler yapmayı idarecilerimize nasip eylesin. Tüm sorunlarımızın çözümü vahiy kültürü ile olur. Dini İbadetlerimizin çoğu bile Dine uymuyor. Helal kazançla kutsal yolculuğunu Allah hepimize nasip eylesin. Vesselam…  
Ekleme Tarihi: 29 Kasım 2019 - Cuma

KUTSAL YOLCULUK

Kutsal yolculuk denilince, Hac ve Umre akla gelir. 2020 de Hacca gidecek Din kardeşlerimizin kuraları 9 Ocak 2020 de çekilecektir. Kısmeti olan Hacca gidebilecek. Gerçi toto loto gibi hac kuraya tabi tutulmuş bununda nedenleri var. Hac için kesin kayıt işlemi 24 Ocakta sona erecek. Bu yazıyı yazdığım an itibarı ile hac bedeli henüz belirlenmemişti. Takriben en alt limit 24.000 TL. Civarında olacak iki senedir Hac paralarını Diyanet alıyor (Şirketlerin) Hac kontenjanının 60 oranı Diyanetin 40 ise A gurubu seyahat Acentelerine aittir. Geçen Yıl Diyanet Hac ödemelerini iki taksit yapmıştı. Mesafe çok kısaydı bu Yıl geçen senenin serzenişini nazara alarak en az dört taksit yapsa hacı adaylarına büyük kolaylık sağlamış olur.

Hac kura ile olur mu? Hac paraları önceden alınıyor bankaya yatırılıyor, Dini İbadet Hac Kuraya tabi tutuluyor bu konuları gerçek hocalarımız cevabını versin. Her ne suretle olursa olsun Hac İslam’ın şartlarından biridir. Hali vakti yerinde olanın ömründe bir defa hac yapması farzdır. Eldeki malın nisabı çok değişmiş. Zaruri olmayan çok şey zaruri hale gelmiş. Kapitalizm Müslümanları madde ile imtihan ediyor. Sonumuz iyi değil. Kanaat yok, şükür yok, İsraf çok. Hac ibadetini sonradan görme bazıları süper hac olarak yapıyor. Umre de böyle, neymiş Müslüman’a her şey layıkmış. Gerçekten İnanarak el emeği helal para ile hac yapan insanımız çok azınlıktadır. Hac yolculuğu İslami kriterlere uymamakla beraber, İnsanımızın kutsal yolculuk aşkı doruktadır. Hac bir eylemdir. Bir sözleşmedir, ümmetin sorunlarını çözmek için en büyük İslam kongresidir. Milyonlarca Müslüman’ın aynı kıyafetle Arafat’ta vakfeye durması, dua etmesi büyük manalar ifade ediyor. Hac süresince sembolikte olsa şeytanlar taşlanıyor. Bu bir sözleşmedir. Dönünce tüm şeytanı düşünceleri, putları ret ediyorum demektir. Geçen sene bu sene, önümüzdeki sene hac ibadeti yapılırken, İslam coğrafyası kan ağlıyor. Kurtarıcı arıyor ve bekliyor.

Siyonist düşünce ve maşaları Müslümanları param parça etmiş. Çözüme kimse yanaşmıyor. Yaralar çok derin. En basiti tüm sorunlar İslam kardeşliği ile çözülür. Irkçı söylemler çözümlerle böyle devam ederse İslam coğrafyası huzur bulmaz. Çözüm için Irkçılardan, gavurdan hiç dost olmaz ve olmamıştır. Kahrolsun Amerika, Kahrolsun İsrail demekle bu zalimler kahır olmuyor. Maddi yönde bunları ayakta tutan İslam ülkelerinin bazılarıdır savaştırıyor, silahını satıyor, kanı akmadan sömürüyü devam ediyor. Allah Ümmet fertlerini bu hainlerden korusun. Fuarlarda, büyük marketlerin çoğunda bu katillerin malları satılıyor. Bu sömürücüler karıştırıcılar, cani seviciler Irakta bir İslam halifesi ilan ettiler, Kadim şehir Musul’u ona teslim ettiler. Tokuşturmada çok kan akıttılar. Vuran Müslüman, vurulan Müslüman. Asıl katil paşalar sadece silahlarını sattılar. Demek bir ülkeyi işgal etmek tüm zenginlik kaynaklarına konmak bunları doyurmamış, Ayni senaryo. Suriye’de sahnede, Halife olarak görevlendirilen BAĞDADİ’Yİ Önce görev sonra şişirme daha sonra işini görme en sonunda imha ettiler. Üstelik denize gömdüler buda yeni bir buluş. Bin Laden de olduğu gibi.

Şimdi hedef Ülkemiz Suriye bataklığına dalmaya bizi mecbur ettiler. Şunu demek istiyorum. Baş teröristler ile terörizm önlenemez. Yanlış dış Politika anlayışı ile bizi bu hale getirenleri düşünmeye davet ediyorum. İnşallah yanılıyorum. Dış terör bizi yok etmeye çalışırken, iç terörümüz yok mu? Olmaz olur mu? İstanbul sözleşmesi, kadına süresiz nafaka verilmesi, Feminizme alan açılması desteklenmesi, Aile yuvalarımızın dağılması, adaletsizlik, yokluk, yolsuzluk en az terör kadar tehlikelidir. Söylemler çok çözüme kime yanaşmıyor. Ümmet fertleri aşılmaz sorunlarla boğuşurken, Kutsal yolculuk bu havada devam ediyor. Her tarafa afişler asılmış (ben varsam şiddete yer yok) Deniyor keşke böyle olsa, bu akım söylem aile yuvasını dağıtım şebekesidir. Bu güne kadar kaç kadın hunharca öldürüldü, kaç koca içerde, kaç yuva dağıldı, geride kaç yetim kaldı siz onu görün ve yazın. Kadına şiddet bu yöntemle önlenemez. Bu yöntemin derin bir gayesi var. Kadın erkek eşitliği ki, fıtrata müdahaledir. Aile bir ülkenin temel taşıdır. Neslimizi bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Allah Mülkü Millet hakkında hayırlı işler yapmayı idarecilerimize nasip eylesin. Tüm sorunlarımızın çözümü vahiy kültürü ile olur. Dini İbadetlerimizin çoğu bile Dine uymuyor. Helal kazançla kutsal yolculuğunu Allah hepimize nasip eylesin. Vesselam…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.