Mehmet CENGİZ
Köşe Yazarı
Mehmet CENGİZ
 

TOPLUMUN GÜNDEMİ

Gündemler o kadar değişken ki, İnsan konu seçmede zorlanıyor. Kutsal yolculuk dönüşü bir nebzede olsa bazı konuları okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Öncelikle bana yazan tüm yazar kardeşlerime hak yoldan ayrılmamaları, hak adına haykırmaları, yazmaları, doğrunun yanında olmaları temennimdir. Yazı yazmada da hem günah hem de sevap vardır. Mevla’m bizi sevap kazandıran cenahtan eylesin. Toplumun gündemini genel olarak iki konu işgal ediyor. Biri seçim diğeri ise geçimdir. Geçim bence seçimden daha önemlidir. Üzerinde durulması gereken elzem konudur. Çünkü kesesi, kasası, midesi boş olanın geçim derdinden başka bir derdi yoktur. Kapitalizm ekonomi anlayışı, yaşayışı, insanlığı doyumsuzluğa sürüklemiştir. Banka kredileri ile ne kadar çözüm aransa toplumda ki, işsizlik, karın tokluğuna çare değildir. Üretime, istihdama geçilmedikçe geçimde insan nefes alamaz. Bir ferdin zaruri ihtiyacı olan, barınak, gıda, eğitim, sağlık, yakacak, zuladan masraflar hele sabit gelirli için sıkıntı yüküdür. Bir eli balda bir eli yağda olanlar bunları bilmezler. Hele kazanma sarf etmede harama helale riayet ediliyorsa sıkıntı çekmede vay o insanın haline. İslam âlimleri Meşru daire keyfe kâfidir deseler de meşru daire çoktan kayıp edilmiş. İnsanlık geçim için helal haram demeden geçim peşinde koşmaya mecbur bırakılmış diyorum. Birileri geçimle ilgili pembe tablolar çizse de toplumda çok ciddi maddi sıkıntılar var. Para çarkı durmuş vaziyette piyasada para yok. Olanlarda bankadan alınıyor tekrar bankaya yatırılıyor. Kısacası halkın gündemi değişik ne yazık ki, halk istemese de geçimle seçim arasına sıkıştırılmış, kâhinlerle, meddahlarla emaresi görünmeyenlerle halk avutuluyor. Ben tabloyu böle görüyorum ve yazıyorum. Toplumda üç sınıf insan var ki, cübbelidir.  Biri Din Görevlileri, biri de yargı mensupları, diğeri ise sağlıkçılar yani doktorlardır. Bu üç sınıfta çok önemlidir. Bu sınıfların bozulması toplumu hasta eder. Cübbeden anladığım bağımsızlık emaresi, kimseye boyun eğmeme kriteridir. Bu üç sınıfın toplumda taraflı davranması toplumun helaki demektir. Toplumun gündemi derseniz, 1-      Çocuğum haksız yere fetodan açığa alındı İdare Mahkemesine dava açtım yirmi beş Milyon avukat parasını verdim suçsuz bulundu göreve iade edildi halen toplumda o isimle anılıyor çocuğun psikoloji bozulacak. 2-      İş kur işçi alacak her taraf torpil kayırma adil bir alımdan ümidim yok. 3-      Çocuğum Üniversite mezunu Polislik imtihanını kazandı özel harekâtçı olarak sekiz ay kurs gördü, son günde elendi çocuk yirmi sekiz yaşında tekrar askere almak istiyorlar nerede adalet. 4-      Yatalak Hasta babamı Dicle üniversitesinde muayene ettirdim yatış için yer yokmuş, çaba sonucu şu an Ergani Devlet Hastanesinde yatıyor hani insana değer eşitlik. 5-      Çocuğum ev almak için bankadan Doksan iki Milyon kredi aldı birkaç ay ödedi iş yeri yani işveren çocuğu işten çıkardı bu yükü nasıl kaldıracağım. Hayatım karardı. 6-      On senedir hac için Müracaat etmişim yaşım yetmişin üstünde bu sene hac kurasında yine ismim çıkmadı şu an üzerime hac farz ölürsem günahım kime, dini kurumda da haksızlık olur mu? 7-      Mahallede Suriyeli bir komşum var. İkame almış evi de satın almış komşuluk ilişkilerimiz çok farklı her gece sabaha kadar gürültüden beni rahatsız ediyor. Komşuluk hakkının da bir sınırı var. Dağdaki bağdakini basmış Musallat edenler düşünsün. 8-      Komşumuz Suriye ile ilişkiler iyi iken, Beş dublo araba aldım sınır ticareti yapmak rızık elde etmek için aldığım arabaların parasını bankadan yani krediden ödedim gün geldi kapılar kapandı ticaret damarları kesildi arabaları zararla sattım kaç senedir bankaya borç para ödüyorum. 9-      Kirada oturduğum evde soba bacası yok ısınmak için Klima ve ufo kullandım 360 TL elektrik faturası geldi, faturayı inceledim yaktığım elektrik bedeli: 192 TL gerisi vergi bu parayı benden kim alıyor? Bu yazıda halkın gündemi bu kadar yeter yazdıklarım devede kulak. Basından edindiğim bilgiye göre Şanlıurfa’mız da başta Diyanet Reisimiz olmak üzere Dünyadan âlimlerin katılımı ile din âlimleri toplantısı olmuş, Siyasetçiler de destek olmuş Dünyaya İslam’ın barış, adalet, özgürlük konuları işlenerek küresel güçlere mesaj verilmiş. Hayırlara vesile olsun diyorum.İmha şebekesi tam bunun tersidir. Mısırda gaspçı Sisinin yanında sahte sarıklılar var. Katil, Zalim Esedin yanında da sahte sarıklı cübbeliler var. Hatta Katil, siyonist devlet İsrail yönetimini devlet olarak meşru gören dünyada çok sarıklı cübbeli var ki, insan kahroluyor. Âlimlerin ağırlığı dindir her şeyin üstündedir. Beşeri siyaset anlayışı ise heva ile doludur. Âlimler helal haram konusunda siyasetçilere yön verir toplum yararına çığır açmaya öncü olurlarsa nurun ala nurdur. Bunun tersi âlimler siyasetçilerin kötü emellerine alet olurlarsa hafizallah deriz. Türkiye şartlarında âlimlerin siyasetçilerle yan yana bulunmaları takdire şayandır. Çünkü artık İrtica, gericilik, yobazlık ülkemizden kovulmuştur. Gerçek gündemlerle buluşmak dileğimle…
Ekleme Tarihi: 06 Mart 2017 - Pazartesi

TOPLUMUN GÜNDEMİ

Gündemler o kadar değişken ki, İnsan konu seçmede zorlanıyor. Kutsal yolculuk dönüşü bir nebzede olsa bazı konuları okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Öncelikle bana yazan tüm yazar kardeşlerime hak yoldan ayrılmamaları, hak adına haykırmaları, yazmaları, doğrunun yanında olmaları temennimdir.

Yazı yazmada da hem günah hem de sevap vardır. Mevla’m bizi sevap kazandıran cenahtan eylesin. Toplumun gündemini genel olarak iki konu işgal ediyor.

Biri seçim diğeri ise geçimdir. Geçim bence seçimden daha önemlidir. Üzerinde durulması gereken elzem konudur.

Çünkü kesesi, kasası, midesi boş olanın geçim derdinden başka bir derdi yoktur. Kapitalizm ekonomi anlayışı, yaşayışı, insanlığı doyumsuzluğa sürüklemiştir. Banka kredileri ile ne kadar çözüm aransa toplumda ki, işsizlik, karın tokluğuna çare değildir.

Üretime, istihdama geçilmedikçe geçimde insan nefes alamaz. Bir ferdin zaruri ihtiyacı olan, barınak, gıda, eğitim, sağlık, yakacak, zuladan masraflar hele sabit gelirli için sıkıntı yüküdür.

Bir eli balda bir eli yağda olanlar bunları bilmezler.

Hele kazanma sarf etmede harama helale riayet ediliyorsa sıkıntı çekmede vay o insanın haline. İslam âlimleri Meşru daire keyfe kâfidir deseler de meşru daire çoktan kayıp edilmiş. İnsanlık geçim için helal haram demeden geçim peşinde koşmaya mecbur bırakılmış diyorum. Birileri geçimle ilgili pembe tablolar çizse de toplumda çok ciddi maddi sıkıntılar var. Para çarkı durmuş vaziyette piyasada para yok.

Olanlarda bankadan alınıyor tekrar bankaya yatırılıyor. Kısacası halkın gündemi değişik ne yazık ki, halk istemese de geçimle seçim arasına sıkıştırılmış, kâhinlerle, meddahlarla emaresi görünmeyenlerle halk avutuluyor.

Ben tabloyu böle görüyorum ve yazıyorum. Toplumda üç sınıf insan var ki, cübbelidir.

 Biri Din Görevlileri, biri de yargı mensupları, diğeri ise sağlıkçılar yani doktorlardır. Bu üç sınıfta çok önemlidir. Bu sınıfların bozulması toplumu hasta eder. Cübbeden anladığım bağımsızlık emaresi, kimseye boyun eğmeme kriteridir. Bu üç sınıfın toplumda taraflı davranması toplumun helaki demektir.

Toplumun gündemi derseniz,

1-      Çocuğum haksız yere fetodan açığa alındı İdare Mahkemesine dava açtım yirmi beş Milyon avukat parasını verdim suçsuz bulundu göreve iade edildi halen toplumda o isimle anılıyor çocuğun psikoloji bozulacak.

2-      İş kur işçi alacak her taraf torpil kayırma adil bir alımdan ümidim yok.

3-      Çocuğum Üniversite mezunu Polislik imtihanını kazandı özel harekâtçı olarak sekiz ay kurs gördü, son günde elendi çocuk yirmi sekiz yaşında tekrar askere almak istiyorlar nerede adalet.

4-      Yatalak Hasta babamı Dicle üniversitesinde muayene ettirdim yatış için yer yokmuş, çaba sonucu şu an Ergani Devlet Hastanesinde yatıyor hani insana değer eşitlik.

5-      Çocuğum ev almak için bankadan Doksan iki Milyon kredi aldı birkaç ay ödedi iş yeri yani işveren çocuğu işten çıkardı bu yükü nasıl kaldıracağım. Hayatım karardı.

6-      On senedir hac için Müracaat etmişim yaşım yetmişin üstünde bu sene hac kurasında yine ismim çıkmadı şu an üzerime hac farz ölürsem günahım kime, dini kurumda da haksızlık olur mu?

7-      Mahallede Suriyeli bir komşum var. İkame almış evi de satın almış komşuluk ilişkilerimiz çok farklı her gece sabaha kadar gürültüden beni rahatsız ediyor. Komşuluk hakkının da bir sınırı var. Dağdaki bağdakini basmış Musallat edenler düşünsün.

8-      Komşumuz Suriye ile ilişkiler iyi iken, Beş dublo araba aldım sınır ticareti yapmak rızık elde etmek için aldığım arabaların parasını bankadan yani krediden ödedim gün geldi kapılar kapandı ticaret damarları kesildi arabaları zararla sattım kaç senedir bankaya borç para ödüyorum.

9-      Kirada oturduğum evde soba bacası yok ısınmak için Klima ve ufo kullandım 360 TL elektrik faturası geldi, faturayı inceledim yaktığım elektrik bedeli: 192 TL gerisi vergi bu parayı benden kim alıyor?

Bu yazıda halkın gündemi bu kadar yeter yazdıklarım devede kulak. Basından edindiğim bilgiye göre Şanlıurfa’mız da başta Diyanet Reisimiz olmak üzere Dünyadan âlimlerin katılımı ile din âlimleri toplantısı olmuş, Siyasetçiler de destek olmuş Dünyaya İslam’ın barış, adalet, özgürlük konuları işlenerek küresel güçlere mesaj verilmiş.

Hayırlara vesile olsun diyorum.İmha şebekesi tam bunun tersidir. Mısırda gaspçı Sisinin yanında sahte sarıklılar var. Katil, Zalim Esedin yanında da sahte sarıklı cübbeliler var.

Hatta Katil, siyonist devlet İsrail yönetimini devlet olarak meşru gören dünyada çok sarıklı cübbeli var ki, insan kahroluyor.

Âlimlerin ağırlığı dindir her şeyin üstündedir. Beşeri siyaset anlayışı ise heva ile doludur. Âlimler helal haram konusunda siyasetçilere yön verir toplum yararına çığır açmaya öncü olurlarsa nurun ala nurdur.

Bunun tersi âlimler siyasetçilerin kötü emellerine alet olurlarsa hafizallah deriz. Türkiye şartlarında âlimlerin siyasetçilerle yan yana bulunmaları takdire şayandır.

Çünkü artık İrtica, gericilik, yobazlık ülkemizden kovulmuştur. Gerçek gündemlerle buluşmak dileğimle…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.