İsrail ülkemiz ile olan ilişkilerini düzeltmek zorundadır. İsrail dünya üzerinde her ülke ile kendi sözünü ve kendi istediğini yapmasına sahip olsa da konu ülkemiz olunca orada bir duraklama göstermek zorunda kalmaktadır.İsrail ülkesinin en büyük göçmenlerinin aslen Türkiye'den giden Türklerin Yahudi kökenli ailelerinden olduğu da tespittir.Yahudilerin Osmanlı döneminden Müslüman olmadıklarından Osmanlı Müslüman olmayan kesimlerden asker almıyorlardı.Gayri Müslümanlar o zamanlar da iş hayatlarına atıldıklarından iş kolları hep gayri Müslüman olan kesimlerden oluşmakta idiler. Bu vesile ile Yahudiler iş konumunda kendilerini geliştirip ekonomik olarak güçlenmeye yöneldiler.Bu gelişmeden dolayı ülkeleri yok iken orta doğuda Filistin ve Mescidi Aksa kendilerine kutsal gördüklerinden oraya yerleşip oradaki insanların evlerini mallarını hatta tüm varlıkları ellerinden almayı başardıklarından dolayı oraya İsrail devletini kurdular.Bu devletin bu ülkeyi almakla yetinmeyip gözlerini ülkemizin topraklarına kadar göz dikmeye koymuşlardır. Ticaret zihniyetiyle geldikleri için onlar için her şeyin bir ticaret zihniyeti gibi görüp ülkeleri bile almak bir mal alıp satmak gibi görmektedirler.Bu zihniyetler içerisinde olan İsrail yıllarca büyük İsrail olmak için ellerinden gelen tüm çabaları yaparken bu konuda ülkemiz ile ilişkilerinin kötü olması kendileri için kötü bir durum olacağının bilincindeler. İsrail Türkiye ile ilişkilerinden daha önemlisi ülkemizin yer altı ve yer üstü zenginliklerinin kendileri için sağlanacak gelirlerin işletme ve pazarlama işlemlerinden mahrum olacaklarının farkına varılmasından böylesi bir işlemden kendilerinin mahrum kalması denmesi demektir.Bu netice ile ülkemiz ile ticari ve siyasi ilişkilerini düzeltmek zorunluluğuna sahiplerdir.İsrail dünya üzerinde ki gelişmelerinde ülkemizi karşısına alma riskini alamaz çünkü gelecekte ülkemizin dünya liderleri ülkesi olma özeliğine sahiptir.Böylesi bir durumda dünya lideri olan ülke ile siyasi ilişkileri bozuk olmasında bu ticari ilişkilerinden de olmayacağının apaçık göstergesi olacağıdır. Gelişen ülkemizin birde Arap yarım adasının sermaye ve yatırım cazibe merkezine dönüşmesinden dolayı gelecekte Arap yarım adasının güçlü sermayesinin ülkemize akın etmesinden doğacak gelişmelerden haberdar ve ortak olmasını sağlamak için şimdiden böylesi kararları alma zorunluluğuna sahiptir.İsrail asla Türkiyesiz olamayacağının açık göstergesini görmüş oldu bu süre zarfında ülkemizle ilişkileri iyi olmasını sağlayıp kendi emellerini rahatlıkla yapmasını sağlamak için böylesi anlaşmaları yapmak zorunluluğuna haizdir.