Son yıllardaki üst çevrelerde yer alan bazı çekişmelerden dolayı malumdur ki resmi bayram kutlamaları askıdadır.
MEB okulları resmi bayramlarda 2 gün tatil ederken şimdilerde tek güne indi. Çünkü bayram kutlamalarında çocuklar gençler yoruluyorlardı. Artık kutlama ve yorgunluk kalmadığı için müteakkabindeki tatile de ihtiyaç duyulmuyor.
Daha 20 yıl öncesine kadar TRT’de farklı ülkelerden gelen çocukları izlerdik. Öğrenciler yürüyüş yaparlardı ana caddelerde, sahaları stadları doldururlardı her şehirde.
Ülkemizden yayılan tüm Dünyaya emsal olan çocuk Bayramı 2. Plana itilirken peki dinimiz çocuğa nasıl bakıyor.
Dinimiz çocuklara değer veriyor. Onları bir bireymiş gibi kabul edip Allah’ın evine kabul ediyor. Çocukların camilere gelmelerini arka saflarda durmalarını ibadetlere alışmalarını istiyor.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) kuşu ölen küçük bir çocuğa taziye bildiriyor üzüntüsünü hafifletmek için.
Dinimizin de öngördüğü gibi bizler de küçüklere önem vermeliyiz. Ve hepimizin içinden o masum saf yıllara geri dönmek gelmiyor mu çocuklarımıza bakarken:
Gökyüzüne merdiven kursam çıksam sevgiden
Yıldız alsam saçıma taksam ayna olsa aydedem
Bulutlarla oynasam güneşe dokunmasam
Yağmur olsam toprağa düşsem çocuk olsam yeniden