Urfa’nın, kaderimi, kadersizliğimi onu bilemem, siyasetten Urfa ya baktığınızda her yönüyle şansız oluşu, apaçık ortada… Şehrin sorunları her geçen gün büyüyor.
İstihdam alanları gittikçe daralıyor Urfa’da. Günümüzün hizmet ağı ise, siyasi erkle oluyor.
Siyasilerimiz ilkbahar gülü gibi, vaadkarlar, İlkbahar günlünün ömrü kısa oluyor, solduktan sonra etrafındaki dikenlerin çokluğu kendini gösterir… Urfa siyasilerinki'de öyle sözde var, iş icraata geldiğince; ortaya bir şey çıkmaz hizmet adına…
Yine sorunlarıyla baş başa kalır Şehir. Siyasetten Urfa’nın hiç yüzü gülmedi. Hala Sayın Necmettin Cevherinin döneminde yapılan ciddi projelerin dışında, son dönemlerde kayda değer, bir proje siyasilerimizce önümüzü, Şehrin için geldiğini göremedik.
Elektrik, sorunun çözüleceğini, tüm Vekiller söyledi. Dedaş sorunu katlanarak devam ediyor. Kırsalda, ilçelerde ve Şehir Merkezinde doğru dürüst elektrik yok. Eylemlerle halk sorunu çözmeye çalışıyor, buda nafile…
Urfa sporu siyasiler hep kullandı. Sarı yeşil renklerden nemalandılar, fakat iş yardıma gelince, Belediye Başkanları, STK'lar ve vekiller kendilerini hep kenara attılar.
Urfaspor komada şunda ne yapılacak hiç belli değil. Operasyon şart. Neşteri atacak Doktor yok.
Bana sorarsanız siyasiler kulübün kapanmasını istiyor
Sağlık alanı evlere şenlik; arkadaş, dost, ahbap istidam yeri olmuş gibi, pandemi süreci oldukça kötü yönetiliyor. Hastanelerde hijyen, branş, ekip sorunu var.
Vekillerden bu anlamda 'tık' yok.
Kapalı olan Hastanelerin durum nasıl olacak? Hiçbir açıklama yok. Oysaki Ursu ve Edessa Hastanelerine ve eski tıp fakültesine ivedi ihtiyaç var Ursu Bakanlık açılacak denildi. Oda olmadı, hala...
Bu Hastanelere zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Sağlık müdürü Emre Hoca’nın önünde nasıl bir takvim var; kendisinin dışında kimse bilmiyor.
Sağlık alanında ciddi boşluk oluşmuş ve tehlike çanları çalışıyor.
Tarım alanlarında devasa anlamda tahribatlar var. Özelikle sulama alanları içindeki tarım alanları gittikçe betonlaşıyor, çirkinleştiriliyor. Karaköprü’de, Güzelim 30- 40 yaşındaki fıstıkları yerinde sökülüp, bina dikiliyor. Harran’da Pamuk tarlaları yerini betona bırakıyor. Akçakale’de, Viranşehir’de, Suruç ve Bozova’da güzelim 1. Sınıf tarım alanları yine talan ediliyor.
Başta Tarım İl müdürlüğü, Belediye Başkanları ve Vekiller, GAP İdaresi ve Urfa Valiliği engelleme konusunda hiçbir çalışması yok.
Bugün GAP’ın belki başkenti konumdayız.
15 yıl sonra bu tahribatla giderse, bir arada 10 dönümlük ekilecek alan bulmamız bile zor olacak.
Şehir her yönüyle eksenin kayıp ediyor. Aksamalara ciddi anlamda “dur” demek lazım.
Buda siyasetle olacak bir iştir. Gelin daha yol yakından güzelim toprak kıyımına “dur” diyelim; gerekiyorsa caydırıcı cezalar işgalcilere uygulansın…
Toprak kanunun maddeleri açık, toprak talanını önlemek için devreye konulmalı zannımca…
Başka sorunlar: İstihdam yok, işsizlik artıyor, Şehir Hastanesi bildiğiniz gibi, Çevik kuvvet seçimlere yakın biter bence, Çevre yolları durağanlık var. Hızlı tren ne olacak? Trambüs hikâyesi ne zaman bitecek. Yeşil alanlar sözde çok. Dedaş faciası devam ediyor.
Kurumların, Belediyelerin atamalarında Liyakat yerlerde sürünüyor, akraba, dost, arkadaş atamaları revaçta...
Biz malumun ilanı olsun diye, sorunları gündeme taşıdık.
Umarız, etkili ve etkisiz yetkililerimizin dikkatini çekmişizdir!...