Ülkemizin son yıllardaki en önemli seçim dönemini yaşadığımız bu günlerde hangi ittifakın kazanacak sorusunun cevabını araştırma şirketleri zaman zaman yayınlıyorlar. Tabiki bu şirketlerin bazıları cumhur yada millet ittifaki tarafı gibi hareket edince aradaki fark bizleri şaşırtıyor. Demokrasi ile yönetilen tüm ülkelerde 4 yıl 5 yıl gibi belirli sürelerde seçimler tekrarlanır. Bazen hükümetlerin mecliste çoğunluğu sağlayamadıkları takdirde bu çok daha kısa sürede tekrarlanır. Ülkemizde de 1946 itibaren  çok partili sisteme geçildikten sonra bunun örneklerini çok partili  koalisyon hükümetleri olarak  fazlaca gördük. Ordu, 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 tarihlerinde darbe ile yönetime el koyarken 12 Mart 1971 ve 28 Şubat 1997 tarihlerinde hükûmeti istifaya zorladı. Ayrıca sonuncusu 15 Temmuz 2016’da olmak üzere pek çok başarısız darbe girişimi ve ayaklanma da yaşandı. ABD başta olmak üzere son yıllarda Erdoğan hükümetinin değişmesi yönünde ülkemize sayısız girişimde bulundular. Biden ABD başkanı seçilmeden önce bir röportajında “Türkiyede hükümetin değişmesi için muhalefete destek vermeleri gerektiğini, şuan ki hükümetin ABD çıkarlarına uymadığı söylemişti. Nitekim bu dış müdahale sadece ABD ile sınırlı kalmadı, Alman, İngiliz, Fransızlarda fikirlerini açık açık beyan etmekte sakınca görmediler. Ukranya Rusya savaşında tarafsız kalmamız, Suriye”nin Türkiye sınırında ileriye yönelik Büyük İsrail projesinin hayata geçirilmesini ABD ve Rusya”nın tüm itirazlarına rağmen 30 mil içeriye girmemize engel olamadılar. Maşa olarak kullandıkları PKK, PYD, YPG gibi terörist gruplarda kendilerine verilen tonlarda askeri malzemelere rağmen başarı elde edemediler. Ülkemizi Yunanistan ile savaşın eşiğine getirmekle kalmadılar, Suriye ve Irak”ta yaptıkları gibi binlerce tır yüklü askeri savaş araç-gereçlerini karşı Yunan kıyılarına konuşlandırdılar. 14 mayısta seçimi muhalefetin kazanmasını ümit eden bu akbaba sürülerinin niyetlerini anlamayan muhalefet kazanması halinde ülkeyi kaosa sürükleyeceğini, HDP vekillerinin özerklik talepleri, KHK ile ihraç edilen ve cezaevinde bulunan tutukluların, gezi olaylarında finans sağlayan Osman Kavalak”ın, konuşmalarının çoğunda bölücülük yapan yaklaşık 35 yıldır binlerce asker, polis sivil katliamı yapan PKKyı terör örgütü görmeyen Selahattin Demirtaş”ın bırakılmasını isteyen, LBGT gibi aile yapımıza uymayan oluşuma destek veren hemen yanı başımızda bulunan İran”ın Azerbaycan sınırına yığınak yaptığını ve saldıracağını, Ermenistan”ın tekrar Karabağ”a saldıracağını, Akdenizde Libya ile yaptığımız anlaşmanın sekteye uğrayacağını veya iptal edileceğini, Karadeniz karşı kıyısındaki savaşa bizi dahil ettirileceğini siyaseti takip eden herkesin bildiği tahmin ettiği aşikardır. Bunların olup olmayacağını zaman gösterecek, umarım bunların hiç biri gerçekleşmez, başta savunma sanayimiz olmak üzere G-20 ülkeleri içerisinde ilk 10 a girme yolunda gelişmemize devam ederiz.