Bizzat yaşadım, içindeydim.
Saat 04: 17.
Hepimiz uykudaydık.
Hemde uykunun en derininde.
Derinden güm,güm bir sesle yatakta fırladık ve uykulu, korkulu bir şekilde hepimiz dış kapıya doğru koşmaya başladık.
Koştuk ama 8 metrelik antre, bize 1 km. mesafe oldu.
Nasıl bir depremdi?... ilk defa böyle şiddetli bir deprem yaşadım.
Bizi antrede değirmen taşı gibi dönderdi durdu.
Koşuyoruz ama yine geri geliyoruz gibi.
Sanki Kulaklarımızı tıkatmış bir kuyunun dibinde boğucu ve oksijensiz kaldık.
Kendimizi dışarıya attık.
Deprem devem ediyordu, duracağıda yok gibi di.
Yağmur yağıyor, dondurucu bir hava var,
çıplak ayaklarımız su içinde.
Su o' kadar soğuktu ki ayaklarımıza bıçak gibi vuruyordu.
Sokak'ta bizden başka bir kaç kişi daha vardı.
Binalar yıkılırsa üstümüze gelir diye etrafimızdaki binalara bakiyordum.
Binalar o' kadar sağa sola sallaniyorduki binaların çatıları bir birine değiyor gibiydi. Sallanan elektrik telerin kıvılcım atması ürperticiydi. Yıkılan bina sesleri, tekbir sesleri, ağlayan insanlar, korkulu ve çığlık sesleri sanki dünyanın sunu geldi gibi.
Nasıl bir depremdi?... Allahım ilk defa böyle şiddetli ve uzun bir deprem yaşadım. 3,dk sürdü. Deprem uzmanları dünyada böyle uzun süren bir deprem olmamıştır dediler.
Bu durmak bilmeyen deprem bir çok binayı yerle bir etti.
Sarsıntı bittikten sonra hemen yıkılan binaların yanına gittik. Elektrik yok, karanlık hiç bir şey görünmiyor, sadece binanın çatısını görebiliyoruz.
Elimizden hiç bir şey gelmedi çaresiz kaldık, buda bizi kahretti.
Nasıl bir geceydi?... anlatamam. Bizzat yaşadım, içindeydim, felaket.
Rabbim bir daha göstermesin.