Günümüzde mutluluğu ; rahatlık, mal, mülk, para ve çılgın şeyler yapmakta olduğunu düşünüyoruz. Oysa Mutluluk ve rahatlık bir yaşam tarzıdır. Biz insanlar mutsuz olup ve canımız sıkıldığı zaman ihtiyacımız olmadığı halde alışveriş yaparak sıkıntımızı gidermeye çalışıyoruz. Yani tüketim çılgınlığı yapıyoruz.
Tüketim çılgınlığı ruhumuzu'da tükettiğini farkında değiliz.
Çağımızın en büyük problemlerinden biri olan tüketim çılgınlığının başlıca nedeni doyumsuzluk aktörü olarak biliyoruz. Sanılanın aksine ne kadar çok şeye sahip olursak o kadar çok mutlu oluruz düşüncesi insanların zamanla umutsuzluğa sürüklüyor.
Çok zaman sahip olduklarımız yeterli gelmiyor. Yeme, içme, barınma, sağlık, giyinme ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek de yani arayışlar içerisine giriyoruz. İş yerinde doyumsuzluk yaşıyor kariyer ve yükselme hırsıyla başarıya giden yolda hatalar yapıyoruz. Bir fabrikası varsa ikinci fabrikayı, birinci dükkanı varsa ikinci dükkanı açmak ve arabası varsa son model araba almak istiyor.Para kazandıkça daha çok para kazanma hırsı ve isteği oluyor. Bu nedenle de strese girerek yaşamımızı yaşanmaz hale getirip çok az şeylerden zevk alıyor, doyumsuz ve şikayetçi oluyoruz.
İçinde bulunduğumuz manevi boşluğu giderebilmek için olumsuz davranış biçimleri sevgiliyoruz. Sürekli alıyoruz ama mutlu değiliz bu mutsuzluk aile içine de yansıyor. Akşam eve geldiğimizde eşimiz ve çocuklarımızla yeterince ilgilenmiyoruz. Böylece aile içinde mutsuzluğa ve huzursuzluğa neden oluyor.
Kariyer,yükselme ,para hırsı maneviyat ve paylaşmayı hayatımızın yok olma noktasına getirmiştir.
Bir fakir ailenin aylık giderinden daha fazla sabah hizmetçilerinin hazırladığı kuş sütü eksik kahvaltı sofrasında karnını doyuran insanları mutlumu sanıyoruz. Kariyer, yükselme,para hırsı aklını başından almış bir vaziyette sofraya oturmuştur.Etrafındaki eşini çocuklarını göremeyecek kadar kafası mal ve para hırsıyla dolmuştur.Soğan ekmek ile karnını doyuran insan,Kuş Sütü eksik kahvaltı yapan insandan daha mutludur.
Mutlu olmak yüzeysel olarak baktığımızda küçük ve basitmiş gibi görünenlere değer vermektir. 1980 yıllar ve öncesine baktığımızda insanlar yokluk icerisinde dahi mutlu olarak yaşamaktaydilar.
Elindekini kıymetini bildikçe mutlu olursun küçük ve az şeylerle kanaat getirdikçe mutlu olursun Çünkü Mutlu yaşayabilmek; bir yaşam tarzıdır.