MUHAMMED ALİ URFALI
Köşe Yazarı
MUHAMMED ALİ URFALI
 

DÜNYA'NIN EN MUTLU İNSANI KİMDİR?.

Dünyanın en mutlu insanı kimdir? bana sorarsanız... iyi bir eşe sahip olan kişidir derim.  İnsan için dünyada en büyük nimet;  güzel ahlaklı, anlayışlı, sevecen, uyumlu bir eşe sahip olmasıdır.  Bir hatası olduğunda senin canın sağ olsun diyebilecek, bir kusuru varsa sarılıp sen dünyanın en mükemmel insanısın diyebilecek, birbirlerinin kusurlarını ve eksiklerini ne ailesine ne de çevresine söylemeyen bir eş olmalı.  Tok olduğunda'da aç olduğunda da asla şikayetçi olmayan bir eş olmalı.  Dışarı çıktığında değil, evde eşine güzel elbiseler giyip süslenen bir eş olmalı.  Nikahına ve eşine sadık olan bir eş olmalı.  Eş derken hem kadını hem de erkeği kastediyorum.  Kadın uyumsuz ve geçimsizse, erkek de onun gibiyse hadi gel de ayıkla pirincin taşını.  Birinin iyi olmasıyla da iş bitmiyor. Kadın ve erkeğin ikisi de uyumlu, sabırlı, anlayışlı ve geçimli olması lazım.  Mutluluk için bu özellikler illaki gerekiyor. Uyum olmasa sadece evlilik olur fakat aile olunmaz.  Kadın evli olan başka bir erkekle, erkek de evli olan başka bir kadınla gayri menşur ilişkilerin tek sebebi eşlerin aile olmadığı içindir.  Eş seçeceklerin bazı hususlara dikkat etmesi yararınadır.  SAKIN GÖRÜNTÜYE ALDANMAYIN.  Evlilik hayatı tanışma sırasında ki görüntü gibi değildir. Asıl evlilik, evlendikten sonra başlıyor.  Evlenmeden önce giyim kuşam ve kendinden bahsedip baş dönderip bir amaç için de olabilir.  Bu nedenle sakın görüntüye aldanmayın.  Erkek hayatını paylaşacağı kadını seçerken son derece titiz ve dikkatli olmalıdır.  Görüntüye aldanmamalı.  Aynı husus kadın için de geçerlidir.  Güzellik, zenginlik, fiziki mükemmellik, soy, ailenin bilinir olması gibi değerler geçici şeylerdir.  Kalıcı ve mutluluk getirici şey, güzel ahlak, dürüslük, hoşgörü ve samimiyettir.  Hz. Peygamber (sav) eş seçeceklere, Eş seçerken güzellik, zenginlik ve soy en belirgin şartınız olmasın; esas ahlaka bakın diyor ve yanlış tercih yapanların pişmanlık yaşayacağını ikaz ediyordu. ANLAYIŞLI DAVRANIN  Erkek zaman zaman  bana kayıtsız şartsız itaat et,  kadın ben buyum ister kabul et ister etme.  Ben özgür bir kadınım istediğim arkadaşımla tatile de giderim yolculuk da yaparım bana kimse karışamaz.  Bu ev benimdir ahada kapı şurda gibi yetki karmaşası yaşarlar.  Doğru olan şey anlamsız ve akılsız bir itaat değil, karşılıklı anlayış ve uyumdur ve saygıdır en önemlisi nikaha saygıdır.  Bazen erkek, bazen kadın yanılabilir. Bunu kabullenmek lazım. İtaate gelince, iki taraf da Allah'a itaat etmekle yükümlüdür.  İtaat ancak doğru olanda olur buyuruyor Hz. Peygamber. (sav)  Zaten birbirini anlayan iki kişi arasında İlla ben haklıyım veya kayıtsız şartsız sen haksızsın gibi boş tartışmalar olmaz.  Kadın erkek birbirlerini dinleyecek kimin hatası varsa hatasını görecek  ve eşinden özür dileyecek.  Konu bir daha açmamak üzere mutlulukla noktalanacak.  İşte evlilik budur, aile olmak budur. KUSURLARI ÖRTEN OLUN  Herkesin bir kusuru vardır. Hatası, hoş olmayan huyu vardır.  Beşeriz nihayetinde.  Bu nedenle karşımızdakini öyle kabul etmeliyiz.  Biz melek değiliz. Nefis, ego ve beşeri zafiyetler taşıyoruz.  O hâlde karşımızdakini de, eşimizi de öyle kabul etmeliyiz.  Kusur aramak yerine kusur kapatalım.  Hele bu evliliği severek yapmışsanız asla eşinizden kusur aramamanız gerek.  Eşinizi sevin ve saygı gösterin.  Özellikle eşinizin kusurlarınızı ailenize anlatmamanız gerek, tam tersi ailenize karşı eşinizi savunmalısınız.  Aile olmak istiyorsanız bunu yapın.  En iyi eş siz olun.  Eğer en iyi eş siz olursanız, dünyanın en mutlu insanı da siz olursunuz.
Ekleme Tarihi: 01 Eylül 2023 - Cuma

DÜNYA'NIN EN MUTLU İNSANI KİMDİR?.

Dünyanın en mutlu insanı kimdir? bana sorarsanız... iyi bir eşe sahip olan kişidir derim. 

İnsan için dünyada en büyük nimet;  güzel ahlaklı, anlayışlı, sevecen, uyumlu bir eşe sahip olmasıdır. 

Bir hatası olduğunda senin canın sağ olsun diyebilecek, bir kusuru varsa sarılıp sen dünyanın en mükemmel insanısın diyebilecek, birbirlerinin kusurlarını ve eksiklerini ne ailesine ne de çevresine söylemeyen bir eş olmalı. 

Tok olduğunda'da aç olduğunda da asla şikayetçi olmayan bir eş olmalı. 

Dışarı çıktığında değil, evde eşine güzel elbiseler giyip süslenen bir eş olmalı. 

Nikahına ve eşine sadık olan bir eş olmalı. 

Eş derken hem kadını hem de erkeği kastediyorum. 

Kadın uyumsuz ve geçimsizse, erkek de onun gibiyse hadi gel de ayıkla pirincin taşını. 

Birinin iyi olmasıyla da iş bitmiyor. Kadın ve erkeğin ikisi de uyumlu, sabırlı, anlayışlı ve geçimli olması lazım. 

Mutluluk için bu özellikler illaki gerekiyor. Uyum olmasa sadece evlilik olur fakat aile olunmaz. 

Kadın evli olan başka bir erkekle, erkek de evli olan başka bir kadınla gayri menşur ilişkilerin tek sebebi eşlerin aile olmadığı içindir. 

Eş seçeceklerin bazı hususlara dikkat etmesi yararınadır. 

SAKIN GÖRÜNTÜYE ALDANMAYIN. 

Evlilik hayatı tanışma sırasında ki görüntü gibi değildir. Asıl evlilik, evlendikten sonra başlıyor. 

Evlenmeden önce giyim kuşam ve kendinden bahsedip baş dönderip bir amaç için de olabilir. 

Bu nedenle sakın görüntüye aldanmayın. 

Erkek hayatını paylaşacağı kadını seçerken son derece titiz ve dikkatli olmalıdır. 

Görüntüye aldanmamalı. 

Aynı husus kadın için de geçerlidir. 

Güzellik, zenginlik, fiziki mükemmellik, soy, ailenin bilinir olması gibi değerler geçici şeylerdir. 

Kalıcı ve mutluluk getirici şey, güzel ahlak, dürüslük, hoşgörü ve samimiyettir. 

Hz. Peygamber (sav) eş seçeceklere, Eş seçerken güzellik, zenginlik ve soy en belirgin şartınız olmasın; esas ahlaka bakın diyor ve yanlış tercih yapanların pişmanlık yaşayacağını ikaz ediyordu.


ANLAYIŞLI DAVRANIN 

Erkek zaman zaman  bana kayıtsız şartsız itaat et,  kadın ben buyum ister kabul et ister etme. 

Ben özgür bir kadınım istediğim arkadaşımla tatile de giderim yolculuk da yaparım bana kimse karışamaz. 

Bu ev benimdir ahada kapı şurda gibi yetki karmaşası yaşarlar. 

Doğru olan şey anlamsız ve akılsız bir itaat değil, karşılıklı anlayış ve uyumdur ve saygıdır en önemlisi nikaha saygıdır. 

Bazen erkek, bazen kadın yanılabilir. Bunu kabullenmek lazım. İtaate gelince, iki taraf da Allah'a itaat etmekle yükümlüdür. 

İtaat ancak doğru olanda olur buyuruyor Hz. Peygamber. (sav) 

Zaten birbirini anlayan iki kişi arasında İlla ben haklıyım veya kayıtsız şartsız sen haksızsın gibi boş tartışmalar olmaz. 

Kadın erkek birbirlerini dinleyecek kimin hatası varsa hatasını görecek  ve eşinden özür dileyecek. 

Konu bir daha açmamak üzere mutlulukla noktalanacak. 

İşte evlilik budur, aile olmak budur.


KUSURLARI ÖRTEN OLUN 

Herkesin bir kusuru vardır. Hatası, hoş olmayan huyu vardır. 

Beşeriz nihayetinde. 

Bu nedenle karşımızdakini öyle kabul etmeliyiz. 

Biz melek değiliz. Nefis, ego ve beşeri zafiyetler taşıyoruz. 

O hâlde karşımızdakini de, eşimizi de öyle kabul etmeliyiz. 

Kusur aramak yerine kusur kapatalım. 

Hele bu evliliği severek yapmışsanız asla eşinizden kusur aramamanız gerek. 

Eşinizi sevin ve saygı gösterin. 

Özellikle eşinizin kusurlarınızı ailenize anlatmamanız gerek, tam tersi ailenize karşı eşinizi savunmalısınız. 

Aile olmak istiyorsanız bunu yapın. 

En iyi eş siz olun. 

Eğer en iyi eş siz olursanız, dünyanın en mutlu insanı da siz olursunuz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.