Yorulacaksan, bıkacaksan, zorlanacaksan girme aşk yoluna.
Şikayetçi olacaksan, keşkelere sığınacaksan sakın girme aşk yoluna.
Söze ama diye başlayıp, yarı yolda bırakacaksan, yok girme aşk yoluna, sana göre degildir bu yol.
Bu temiz ve kutsal yola girme.
Bu yolu kirletme, bu yolu heba edip perişan etme, gönülleri yıkıp viran etme.
“Bir bahçeye giremezsen durup seyran eyleme. Bir gönül yapamazsan yıkıp viran eyleme.” Yunus Emre... bize ne güzel bildirmiş.
Bu yol aşıkların yoludur.
Bırakanların, bıkanların, zorlananların ve şikayet edenlerin yolu değildir.
Bu yol en ağır yükü omuzlananların, yemeyen ve yedirenlerin yoludur.
Bu yol gönülden inananların, mumdan kayıklarla ateş denizini geçenlerin yoludur.
Aşk için bedenini siper edenlerin, canan için canını verenlerin yoludur.
Bu yol cefa, eziyet görenlerin, her acıyı çekenlerin, malı mülkü yağmaya verenlerin yoludur.
Bu yol dağları delen Ferhat'ın, çöllere düşen Mecnun'un, Aslı için yanan Kerem'in yoludur.
Bu yol maşuğunu arayıp uğruna anda ölenlerin yoludur.
Erdem yılmaz balaban, bu şiirin de aşkı ne güzel ifade etmiş.
Eşsiz güzelliğinde kaybolarak
Sevdâlı gönlüme, sensiz dolarak
İliklerime kadar sen olarak
Aslımı fedâ ettim aşk yolunda.
Aşk için, akla hep zıd gitmeliyim
Bundan, aklı alan cinnet yeliyim
Seni gördüğümden beri deliyim
Aklımı fedâ ettim aşk yolunda.
Aşk yolu Aşıklara aydınlıktır, bu duyguyu bilmeyenlere karanlıktır.
Hevesi aşk olarak adlandırmamak gerek .. Aşk kutsaldır, aşıkda ihanet etmez, kirli gönüllerde mesken etmez.
Aşık Veysel'in dediği gibi...
Uzun, ince bir yoldayım
Gediyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gediyorum gündüz gece
Dünyaya geldiğim anda
Yörüdüm aynı zemanda
İki kapılı bir handa
Gediyorum gündüz gece.
Sonu gelmeyen bir yola girmek ve görmeden sevmek.Umutsuzca fakat hep beklemek.
Belki dememek için keşkeleri bırakmak,
anlatılamayan okunamayan kitap gibi anlamadan sonuna bakmaktır ve aşk yolunda ölmektir.