HDP'ye hesap soran yürekleri yanan anaların sayısı çoğalıyor. Analar canından can olan, ciğer parelerini yıllardır nerede olduğunu bilmediği ve seslerini duymadıklarını evlatlarını arıyorlar. Analar yürek acısıyla gözlerinden sel olup akan gözyaşlarıyla haykırıyor. HDP binasının önünde yanan yüreklerinin feryatları, isyanları ve yiğitçe haykıran dirençleri sürüyor. Yaşları 15 - 20 olan genç evlatlarını kandırıp terör örgütüne teslim edenlerin peşindeler. Kürt Analar konuşuyor. Hesap soruyor. Siyasi parti adı altında sözde Kürt haklarını savunuyor diye terör örgütüyle bağını kopartmayan HDP susuyor Kürt analara cevap veremiyorlar.
Diyarbakır HDP il Başkanlığı önünde feryatla haykırıyorlar analar. Ben kürdüm hiç kimse bana karışmamış, Kürt, Türk, Arap, Laz, Çerkez ve Alevi hepimiz bir arada yaşıyoruz. Kapı komşum Türk, karşı komşum Arap tır bense Kürt olup evlerimize gidip geliyoruz, yemeğimizi paylaşıp, sorunlarımızı ve sevinçlerimizi paylarıyoruz. Devletimizi ülkemizi seviyoruz. Bu neyin davasıdır, bu ülkemizde gözü olan bizi bir birimize düşürmek isteyen emperyalist ve dış güçlerin bir oyunudur. Dağa çıkıp savaşıyorlar. Çoluk çocuğumuzu yuvasında ve Ülkesinden koparıp hayatlarına son verdiriyorlar. Sizin çocuklarınız yurtdışında en güzel okullarda okuyor eşleriniz tatilde sefa sürdürüyor.Ne hakla büyüttüğümüz çocuklarımızı kandırıp dağa götürüyorsunuz.
Dağı çok seviyorsanız kendi çocuklarınızı götürün biz çocuklarımıza kavuşana kadar buradayız. Evlatlarımızı nereye götürdüyseniz bize getirin.
Bu sözler HDP'nin önünden nöbet tutan
yüreği yanan annelere ait..Hangi Yürek dayanır evlatlarını yitirmiş bu annelerin feryatlarına. Evlatlarını kandırarak dağa götüren ve yıllarca evladının yüzünü, sesini ve nerede olduğunu bilmediği evlat hasretiyle yürekleri ateş gibi yanan Kim bilir daha kaç anamız vardır.