Son yıllarda İnsanlar ilişkileri konusunda ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.
İnsanlar birbirlerini aşağılayıp kötülemektedir. Birbirlerine madden ve manen zarar vermektedirler. Toplumu bir kabus, bir karamsarlık, hatta yer, yer öfke, kin ve nefrete bürünmüş vaziyete gelmiş durumdadırlar.
Sokakta insanlar birbirine iyi gözle bakmıyor. Para mevki için her türlü yalan, dolan, düzenbazlık ve her kez birbirine karşı heran patlayabilir mayın gibiler. Komşular birbirleriyle iyi geçinmiyorlar. Eskiden bir büyük geldiğinde küçükler ayağa kalkardı saygı, hurmet, gösterirlerdi; Ancak şimdi küçük büyüğüne saygısı kalmamış. Kendi çıkarlarını arkadaşından, dostundan daha üstün görüyorlar.
Evimizde pek huzur yok. Hiç kimse akşam evine giderken huzurlu gitmiyor. Evden gelirken de huzurlu gelmiyor. Televizyon ve gazetelerde bir sürü haber, Hırsızlık, dolandırıcılık, gasp, aile şiddeti, kadın cinayeti, taciz, tecavüz, kavgalar cinayetler, madde kullanan gençlerin halleri, bir sürü olay.
Televizyonlarda olumlu ve faydalı bir haber görmüyoruz.
Yeri geldiğinde bizler Müslümanız diyoruz lakin Müslüman nasıl yaşar Müslümanlık kuralı nelerdir onu da pek umursamıyor ve bilmiyoruz.
Bizlere ne oluyor, bizler ne yapıyoruz. Neden bu duruma geldik. Nedir bu karamsarlık, bu öfke, bu huzursuzluk, bu sıkıntının sebepleri nelerdir. Niye mutlu değiliz. Çünkü biz doğruluğu, adaleti, iyiliği sağlamak için ciddi caba sarf etmediğimiz ve her şeyi maddiyata döktüğümüz içindir.
İnsan en iyiye ulaşabilmek, insanlığa iyi davranmak, yardım etmek kabiliyeti ile donatılmış, idrakiyle günden güne gelişen hissiyat güzelliği, aklı ile ulaşabileceği güzel kabiliyetleri, ahlak ve edep yönüyle inkişaf donanımı olan bir varlıktır. Onun için insan iyiliği tavsiye etmesi, toplumun iyileşmesi için aklı ile güzelliklerle donatılmış kabiliyetiyle çaba sarf etmelidir. Mutlu ve huzurlu olabilmek için hayatın gerektirdiği olumlu faaliyetlerde bulunmalıdır. Birbirimize saygılı ve güzellikleri tavsiye etmeli ve insani vecibelerimizi yerine getirmeliyiz.
Biz insanlar bu dünyada hepimiz sorumluyuz. Doğruluk, hak, hukuk, iyiliği ve birbirimizin haklarını savunmakla mükellefiz.
Komşumuzun bir sıkıntısı varsa gidermesi için çaba göstermeliyiz. İnsan çevreyi,
Toplum kaynaşması, huzurlu bir ortam yaratması için çaba, emek sarf etmeli.
Onun için sistemlerini de kurumlarını ‘da buna göre oluşturmalı; Çünkü İnsan sosyal bir varlıktır. Başkalarıyla birlikte, toplum halinde yaşayacağı için ferdi anlamda topluma iyi ve faydalı faaliyetler yapmalı, topluma adalet, hak, iyiliğin hakim olması için çalışılmalı güzelliğin, ahlakın yerleşmesine ve yaygınlaşmasına çaba sarf etmektedir.