MUHAMMED ALİ URFALI
Köşe Yazarı
MUHAMMED ALİ URFALI
 

İSTANBUL'U GÖRENDE PİŞMAN GÖRMEYENDE PİŞMAN

İstanbul'u görmek, gezmek herkesin hayalidir. Âmâ Trafik, kalabalık, gürültü, hava kirliliği çekilmez durumdadır. Dolayısıyla İstanbul'u görmek, gezmek, yaşamak bir hayal değil artık bir kabustur. En büyük sorunlardan biride trafiktir. Bir yerden bir yere gitmek büyük bir dert. Bir toplantıya, bir seminere saatinden yetişmek büyük bir başarıdır. Hele Sabah 08.00 de çıkıp da 11.30 uçağına yetişememenin ve 12.00 uçağına güçlükle yetişebilmenin tarifini yapabilmek o kadar zor ki! İstanbul küçükten seyrettiğimiz çizgi filmlerdeki küçükken aniden büyüyen ejderhalar gibi büyüyor. İstanbul yüzölçümü 1.539 km. Buda ortalama Beş milyon insanın ancak yaşayabilir demektir. Ama şuan İstanbul’da 25 milyon insan yaşamaktadır. İç savaş nedeniyle Türkiye'ye sığınan Suriyeli mülteciler İstanbul’da kayıtlı 550 bin civarı. Kayıt için müracaat etmeyenleri dahil edersek sanıyorum sayı 600 bin civarı olduğunu düşündüğümüzde İstanbul’da yaşamak hayal değil artık bir kabustur. Beş milyon insanın dahi yaşamasının zor olduğu İstanbul’da 600 bin Suriyeli hariç 25 milyon insana çıkartmanın aklı ve planı kime ait? Böylesine bir kalabalık ve keşmekeş yaşamı inşa etmek için; mühendis, mimar, işletmeci, planlamacı ve şehirci olmaya gerek var mı? Kentte boş bir arsa bulmak imkansız. Hepsi ev, hepsi insan, bu nedenle İstanbul’un etrafındaki kentlerde dolup taşmaktadır. Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Edirne ve Çanakkalede'de kalabalıkta durum farklı değil. İstanbul'da böyle devam ederse bir gün galiba kimse yerinden kıpırdayamayacak. Gecen ay bir İstanbul gezimde emin önü ve istiklal caddesini gezme imkanımız oldu. Öyle bir kalabalık vardiki, askerde acemi birliğinde kol hizası uygun adım yürüyüşü gibi yürüyorduk. kentte trafik yoğunluğu, insan kalabalığı, gürültü, hava kirliliği çekilmez durumdadır. Bu Nedenle Hemen herkesin ruh sağlığı bozuk. Stres, sinir ve gürültü içerisinde başlayan gün akşama kadar telaşla bir şeyleri yetiştirmekle geçiyor. Örneğin bağcılarda oturuyorsanız şişliye İşe yetişmek bir dert. Eve dönmek daha büyük bir dert aslında Köprüler, duble yollar, hızlı trenler, tüneller takdire şayan ama keşke her şeye önce İstanbul’dan başlansaydı! Biliyorum, İstanbul’u görmek, gezmek herkesin hayali ancak İstanbul’u görende pişman görmeyende pişman.
Ekleme Tarihi: 20 Kasım 2018 - Salı

İSTANBUL'U GÖRENDE PİŞMAN GÖRMEYENDE PİŞMAN

İstanbul'u görmek, gezmek herkesin hayalidir. Âmâ Trafik, kalabalık, gürültü, hava kirliliği çekilmez durumdadır.

Dolayısıyla İstanbul'u görmek, gezmek, yaşamak bir hayal değil artık bir kabustur.

En büyük sorunlardan biride trafiktir. Bir yerden bir yere gitmek büyük bir dert. Bir toplantıya, bir seminere saatinden yetişmek büyük bir başarıdır.

Hele Sabah 08.00 de çıkıp da 11.30 uçağına yetişememenin ve 12.00 uçağına güçlükle yetişebilmenin tarifini yapabilmek o kadar zor ki! İstanbul küçükten seyrettiğimiz çizgi filmlerdeki küçükken aniden büyüyen ejderhalar gibi büyüyor.

İstanbul yüzölçümü 1.539 km. Buda ortalama Beş milyon insanın ancak yaşayabilir demektir. Ama şuan İstanbul’da 25 milyon insan yaşamaktadır. İç savaş nedeniyle Türkiye'ye sığınan Suriyeli mülteciler İstanbul’da kayıtlı 550 bin civarı. Kayıt için müracaat etmeyenleri dahil edersek sanıyorum sayı 600 bin civarı olduğunu düşündüğümüzde İstanbul’da yaşamak hayal değil artık bir kabustur.

Beş milyon insanın dahi yaşamasının zor olduğu İstanbul’da 600 bin Suriyeli hariç 25 milyon insana çıkartmanın aklı ve planı kime ait?

Böylesine bir kalabalık ve keşmekeş yaşamı inşa etmek için; mühendis, mimar, işletmeci, planlamacı ve şehirci olmaya gerek var mı?

Kentte boş bir arsa bulmak imkansız. Hepsi ev, hepsi insan, bu nedenle İstanbul’un etrafındaki kentlerde dolup taşmaktadır. Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Edirne ve Çanakkalede'de kalabalıkta durum farklı değil. İstanbul'da böyle devam ederse bir gün galiba kimse yerinden

kıpırdayamayacak.

Gecen ay bir İstanbul gezimde emin önü ve istiklal caddesini gezme imkanımız oldu.

Öyle bir kalabalık vardiki, askerde acemi birliğinde kol hizası uygun adım yürüyüşü gibi yürüyorduk. kentte trafik yoğunluğu, insan kalabalığı, gürültü, hava kirliliği çekilmez durumdadır.

Bu Nedenle Hemen herkesin ruh sağlığı bozuk. Stres, sinir ve gürültü içerisinde başlayan gün akşama kadar telaşla bir şeyleri yetiştirmekle geçiyor.

Örneğin bağcılarda oturuyorsanız şişliye İşe yetişmek bir dert. Eve dönmek daha büyük bir dert aslında Köprüler, duble yollar, hızlı trenler, tüneller takdire şayan ama keşke her şeye önce İstanbul’dan başlansaydı!

Biliyorum, İstanbul’u görmek, gezmek herkesin hayali ancak İstanbul’u görende pişman görmeyende pişman.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.