Ülkemizde konut idaresinin en kısa zamanda sosyal devletliğini göstermesi ve özelikle halkımıza vatandaşımıza büyük villalar değil kendi yaşamlarını idame edecek sosyal konutların inşaatına hız vermesi gerekmektedir.
Ülkemizin metro kentlerinde yabancıların akın etmesiyle gelen yabancıların ülkemde mülk sahibi olması için keselerin ağızlarını açarken ülkemde kazanan inşaat ve mülk sahipleri ile kaybeden alt tabaka vatandaşlarımızın düştükleri durum hayli bir üzücü durumlara gelmiştir.
Kendi ülkemizde yabancı uyruklu yatırımcıya kiracı olmuş durumdayız.
Birçok vatandaşımız yabancı uyrukluların kiracısı olmuş kendi ülkesinde. Böyle bir ülkenin varlığı bana büyük bir kaygı uyandırmaya başlanmış olmaktadır.
Sosyal devletim devletim hükümetlerim beni mağdur etmiş dışardan gelen yatırımcı ülkemde mülk sahibi olmuş ve ben onun kiracısı olmuşum.
İşte size İsrail Filistin modeli bir duruma düşme çağını yaşar olmaktayız.
Yarın bu yabancı hak sahipleri gelecek ve benim vatandaşımı benim halkımı milletimi evinden atacak ve gerekirse birde ülkemin güvenlik güçlerinin aracılığıyla bu kuvveti kullanarak uygulayacaktır. Tabi ki bu o yabancının en doğal hakkıdır.
Beni bu duruma düşüren beni o yabancılara mahkum eden ülkemin hükümetleri ve ülkemin devletidir. Ülkemin devleti ülkemde yer alan yabancılara siz burayı aldınız ama siz oturmak zorundasınız. Kiraya veremezsiniz. Siz bu aldığınız yerleri işletme yapar iseniz ülkemin maliye kayıtlarına vergi mükellefi olma zorunluluğu vardır denilse ülkemde böylesi rahatlıkla mülk sahibi olup sahip oldukları mülkleri kiraya verip gelir elde etme girişiminde bulunmazlar.
Şimdi bu mülkiyet alan şahsiyetlerin ülkeme getiri yapmamışlar sadece kendilerine göre kazanç sağlayan mülk sahipleri müttehitlerin ceplerini o anlık doldurup donradan koymuş oldukları paralarını kira şekliyle geriye almış olmaktadırlar. Ülkemde fabrika kurmuş değiller. Ülkemde iş istihdamı yaratmış değiller.
Onun için onların iş yapmadıklarından dolayı paraların hem değer kazanıp hem gelir elde edeceği tek ülke Türkiye olduğunu bilerek gelip özelikle İstanbul ilinde böylesi mülkleri almakla yarışmaktadırlar.
Ülkemizin hükümetleri geçmişte 250.000 ABD doları bazında konut alan yabancıya vatandaşlık veriyorum demesiyle akın edildi. Şimdi bu meblağı yükseltmiş ama neye yarar konutların fiyatları da buna paralel olarak yükseltildi.
Gelecek olan yabancının istenilen en önemli iş istihdamı yapsın yanında beli sayıda personel çalıştırsın. Ayrıca işletme ve üretim sahasında iş istihdamı yapsın o zaman o şahsiyetlere vatandaşlık verin.
Bakın şimdi başta muhalefet olmak üzere birçok siyasetçi halk ve basın camiasından büyük sesler gelmekte Suriye vatandaşlarını durumu dile gelmektedir. Size kısa örnekler vereyim şimdi başta İstanbul olmak üzere birçok Suriyeli kardeşlerimizin ülkemizde açmış oldukları işletmeler ve bu işletmelerde iş istihdamı vermekte olduğunu çok iyi bilmekteyiz.
Hadi bakalım tüm dış uyruklu mültecilerin böylesi iş istihdamını istiyorum. Antalya sahilleri başta Almanya olmak üzere Rusya daha nice ülkelerin vatandaşları konutlar kalmakta bunların konutlardan başka ne yaptıkları görülmektedir.
Ülkemizin öncelikle ülkesinin vatandaşlarını kesinlikle ev sahibi yapmakla ülke devlet olarak mükelleftir. Zaten bakın özelikle İstanbul gibi illerde sahipsiz çocuksuz vefat eden insanların mal varlıkları hepsi devletimize kalmaktadır. Madem benim mal varlığım devletime kalacak ise o zaman şimdide devletim bana bakmakta zorunludur.