Ben kendi ülkemin asla bir metre toprağını düşmana kaptıracak değilim. Ülkemin bölünmez bütünlüğüne birliğine beraberliğine en büyük değerleri veren atamızdan günümüze hep sahip çıkmışız sahibiz de. Şimdi ülkemde ayırım yapmak isteyenlerin sizleri nasıl kandırdıkları apaçık ortada iken sizler halen böylesi galeyanlara gelmekle gerçekten sizlere şaşıyorum. Bakın özelikle büyük şehirlerde Kürt asıllı kardeşlerimizi iş vaatleriyle kandırıp yerel seçimlerde büyük şehirleri kazanan siyasetçilerin bana göstersinler bakalım güneydoğu ve doğu illerinden iş istihdamına aldıkları vatandaşlarımı göstersinler. Bu kardeşlerimizin üzerinden böylesi siyaset yaparak kendilerini seçtiren bu adayların şimdi sizlere soruyorum. Siyaset bitti. Seçim sonlandı. Gidin birde onların çevresinde özelikle memleketlerinde Kürt olarak biz geldik sizin adamınızı biz seçtik biz olmasaydık kazanamazdı deyin göreyim. Bu şahısların illerine gitmeden bunların hemşerilerinin bile yaşadığı semtte siz kendi varlığını kabullendiremeyeceksiniz. Peki, sizlerden bu kadar nefret eden birilerin peşinde gidip bunlara oyunuzu verip sizleri hakir görülmesine size ne denilir. Gidin bunu onlara sorun sizleri kabul etmeyen ama sizin yanınıza gelince bir zafer işareti ile sizi hemen kendine yandaş edip sizleri kandırmaktan başka bir işlem değildir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine aynı hatayı yaptınız. Bakın bunların hepsi tek merkezden yönetilen biz sistem içinde kendi iradeleri olmayan birer görevli memur gibiler. Bakın anlayanlar galeyana gelmeden ve kullandıklarını açıklamasalar da artık belirtiler vermeye başladılar. Siyonist Emperyalist güçler böylesi sistem şeklinde çalışırlar. Bunların sistemleri işlerini gördüğünde ve kendilerine yaradığında en iyisi sensin. İşleri bittiğinde seni otomatikman imha ederler. İşte bakın şimdi yıllarda liderliğini ve onun sayesinde ülkemizi yıllarca bir parçalama için kullandıkları şahısın işi bittiğinde ülkemizin güvenlik güçlerine teslim ettiler. Bunun bir şart koşarak böylesi bir işe girdikleri içerde faaliyet gösteren yapı artık dışardan parçalama son aşamasına gelinmiştir içten biz tüm kurumları, makamları ele almışız. Artık içerde yapı ne derse o oluyordu. İçerde yapının tüm kurumları ve makamları ele geçirdiğini düşünürken seçimler ve ülkenin bekası olacak bir değişim ile büyük başarılar yapıldı. Şimdi bakın içerde bulunan eş başkan bile artık hakikati görünce bakın cumhurbaşkanlığına direk göstermiş olsalardı kesin kazanacak olurdu. Bunu istemeyen güçlerin böylesi bir değişime olmaz diyenlerin gerçek manada kayıp ettiklerini gördüler. Ülkemde özelikle Kürt halkının böylesi yapılan işleyişine kukla olmaları ve böylesi gelişimlere kendilerini kullandıran güçlere maşa olmalarına ve özelikle Kürt halkı Osmanlı döneminden bu güne her zaman varlıklarıyla ülkelerine büyük destekler vermişlerdir. Kürt milleti hiçbir zaman boyun eğmemişlerdir. Kimselerin esareti altına girmemişlerdir ta ki cumhuriyet dönemine kadar cumhuriyet kurulunca Kürtlere zülüm ve hakkaniyetsizlikler başlamıştır. Kürt halkına en büyük züllümler hep cumhuriyet kurulduktan sonra görmüştür. Benim Kürt halkım geçmişinden beri devletinin yanında Osmanlı batı ülkeleri alırken özellikle doğu ve güney doğu ülkelerinden gelecek saldırılardan çok rahat idiler nedeni işte yine bu bölgede bulunan Kürt kardeşlerimiz vatandaşlarımız adeta Osmanlı hanedanlığına siz rahat olun gözünüz arkada kalmasın diyerek vatanına sahiptiler. Şimdi bakıyorum aynı millet vatanını parçalamak vatanını bölmeye çalışan ihanetçi yapıların peşlerinde var güçleriyle çalışıyorlar. Burada hemen aklıma Gerçek Kürt değiller mi yoksa gerçek vatandaş değiller mi? Geçmişten günümüze ne değişmiş te bu kadar ihanetçilerin peşinde sizleri sürükleyen durum nedir.