Müslüman mücahitler, Kudüs'ü almak için ne kadar cansiperane savaşıyor, saldırıyorsa, haçlı güçleri'de bir o kadar olaganüstü bir güçle bu saldırılara karşı koymaya çalışıyorlardı.
Şehrin koruyucuları surların üzerinden oklar atarak, mancınıklar kullanarak müslüman ordusunu durdurmaya çalışıyorlardı. Ama güçleri savunmaları bir yere kadardı. Karşılarında Selahaddin Eyyübi gibi bir savaş ustası ve dehasının kordine ettiği bir ordu vardı. Bundan dolayı yapacakları fazla bir şey yoktu.
Müslüman ordusu hendekleri aşarak sur'a dayandılar, surlar delinmeye başladı. Haçlılar Müslüman ordusunun durmayan saldırıları karşısında sonlarının geldiğini anlayınca geri çekilmeye başladılar.
Haçlılar aralarında istişare ederek şehri bazı şartlar karşılığında Selahaddin'e teslim etmeye karar verdiler.Bu şartları kabul etmesi için Selahaddine bir heyet gönderdiler. Selahaddin onların şartlarını kabul etmedi.
Elçilere yönelik, siz Kudüs'ü nasıl işgal ettiyseniz aynı şekilde biz de size öyle davranışta bulunacağız, kötülük kötülükle cezalandırılacaktır demiştir. Selahaddin Haçlı kurulun koşullarını kabul etmeyince, Haçlılar şehir içinde toplanarak, müslümanlara karşı direnme kararı aldılar. Ancak Patrik Herakliyus onların bu kararına karşı çıktı. Böyle yaptıkları takdirde kadın ve çocuklar müslümanların kölesi haline gelirler dedi.
Bunun üzerine ikinci bir heyet bu defa Şehrin ileride gelen bir kişisi olan Balyan De Eblinle birlikte Selahaddin'in yanına geldiler. Senin insafına kaldık. Karar senindir dediler. Ancak, Selahaddin Kudüs'ü kılıçla teslim almak istiyordu. Balyan istedikleri şartları kebul ettirmeyince bu defa Selahaddin'e tehdit yoluyla, eğer kabul etmezseniz kadınları, çocukları, müslüman esirleri öldüreceklerini söyledi.
Bunun üzerine Selahaddin kurmaylarıyla görüştü. Sonuçta, haçlıların aman dilemesiyle şehri kılıç yolu ile zabt etmekten vazgeçti. Şehri haçlılarla anlaşarak teslim aldı. Askerlerin ve halkın belli bir miktarda para ödeyerek şehirden
çıkmalarını kabul etti. Parası olmayanlar ise Selahaddin'in emir vermesi üzerine esir alınmadı serbest bırakıldı.
Anlaşmaya göre haçlılara şehri terk etmeleri için kırk gün bir süre verildi. Kırk gün içerisinde şehri terk etmeyenler köle sayılacaklardı. Herkes götürebildikleri mallarını götürdüler. Götüremedikleri mallarını yok pahasına sattılar. Selahaddin Kudüs'ü nihayet 12 Ekim 1187 Cuma günü teslim aldı.
Tarih kaynakları şehirde altmış bin haçlı askerlerinin bulunduğunu bildiriyorlar. Daha önce belirttiğimiz gibi kadın çocuk sayısı en az askerlerden beş misli daha fazladır. Şehir çok kalabalıktı, insanlar yürümekte bile güçlük çekiyorlardı.
Şehrden çıkan haçlılardan şehir kapılarının muhafızları haçlı askerlerden silahlarını ve fidyelerini aldıktan sonra serbest bıraktılar. Kadın ve çocukların fidyeleri daha az verild.
Haçlılar şehirden çıktıktan sonra surlara, şehrin her tarafına İslam sancakları, bayrakları asılmaya başlandı. Şehir eski haline getirildi. Mescidi Aksada bulunan Hrıstiyan resimleri kaldırıldı. Bu mukaddes camiye bir imam tayın edildi.
Kudüs halkından olan Hıristiyanların şehirde kalmalarına , şehri terkeden Hıristiyanlardan istedikleri malları almalarına müsaade edildi. Devam edecek