OLUMSUZ DÜŞÜNCELİ BİR İNSANIN ÇEKİLMEYEN HALLERİ

Insanlar, ruh, beden, huy, mizaç ve fizik olarak birbirlerine fazla, benzemezler. Ruh bilimciler, insan kişiliklerinin çeşitl yapılar gösterdiklerini, kişiliğin bireyin kendine özgü karakteristik ve farklı davranış özelikleriinin ayırd edici yapıya sahip olduklarını saptamışlardır. Kişilik sözcüğü, günlük konuşmalarda sıkça kullanılan bir sözcüktür. Kişilik sahibi, güvenilir kişi gibi ifadeler kullanılır. Ruh bilimciler insan kişilik yapılarını çeşitli şekillerde tanımlama yapmışlardır. Bir kısmı, insanı fiziki yapılarına göre, sinirli, agresif, ılımlı, uzlaşmacı, barışçı olduklarnı, bazıları ise vücud şekillerine göre arsenik veya atletik yapıların insan karakterinde önemli rolü olduğunu söylemişlerdir. Bunların dışında, insanların kendilerine özgü ruhsal yapıları da vardır. Örneğin cimri insan, cömert insan, veya olumlu, iyimser, pozitif insan tipleri olduğu gibi, negatif, olumsuz, kötümser insan tipleri de vardır. Örneğin, iyimser, pozitif düşünen, yarım bardak suya dolu su derken, kötümser negatif olan bir kişi, yarım bardak suya boş bardak der. Böyle iflah ve islah olmaz insan halleri bulunur. Farklı kişilikler klasik toplumsal yaşama uyum sağlamada bir sorun yaşamazlar. Ama bir türlü normal yaşam aktivitesinden uzak bir yaşam sürerler. Bunlar, yani, negatif, cimri kişilikler, olması gereken, kişisel bir tasarruf ve davranışta bulunmazlar. Sonuç olarak, negatif olumsuz düşünen insanlar bir türlü olumlu yaklaşımlarda bulunmazlar. Eleştirdikleri kadar, kendilerine yönelik eleştiriyi sanki bir hakaret olarak kabul ederler. Bu tarz bir yaşamı, yaşamlarının amacı ve hedefi haline bilerek getirmişlerdir. Her şey bunlar açısından ya siyahtır, ya da beyazdır. Genelleme yaparak toptancı düşünürler. Gri bir rengin, veya başka renkler, mavi gibi barışı simgeleyen bir rengin olduğu hatırlarına bile gelmez. Yaptıkları bazen felaket tellalığı yapmaktır. Bundan rahatsızlık hiç duymazlar. Aksine Bu hallerinden memnunlardır. Empati yapmazlar. Bir türlü, normal bir düşünce yapısına gelmezler. Sosyal ortamlarda sıkça gözlemlenen bu insan tipleri, fazla sorun olmazken, evliliklerde önemli bir sorun haline gelirler. Bir kere düşünelim, kadın iflah olmaz bir kötümser, erkek ise iyimser bir insandır. Her iki insan bu huylarından bir ödün vermez, esneme nedir bilmezlerse o hayat o evlilik gerçekten trajik acı bir evlilik olur. Böyle olduğunda tam iki zıt kutup olarak, kadın ve erkek birbirlerine karşı, birer ömür törpüsü haline gelirler. Negatif Kişilikler bir şeye iyi demeye, pozitif düşünmeye adeta yeminli gibiler. Kindar olurlar, bir kimseden alınsalar, en yakınları olsa, eşleri bile olsa bunları hiçbir zaman af etmezler. Sevgi saygı duymaz, değer vermezler. Zoraki bir evlilik olarak kabul ederler. Hem bu tipler genel olarak değişmez tiplerdir. Özeleştiri yapmazlar. Bunlara mükemmeliyetçi insan demek, pekala mümkün olacaktır. Olumsuz, negatif düşünen biri hele temizlik hastası bir kadın, veya erkek olursa, o erkek veya kadın birbirlerinden ömur boyu çekecekleri vardır. Ülkemizde boşanma vakalarının çoğalmasında böyle etkenlerin oranı fazla olsa gerek. Gerçekte mükemmeliyetçi ruh ve düşünce yapısı bir yanılsamadır. Zira, klasik bir deyimle mükemmel, dört dörtlük bir kimse yoktur. Hani halk arasından "tam akıllı insan yoktur" sözü kast ettiğimiz, bu yalın gerçeği ustaca vurgular. Doğru olan düşünce ve davranış, her zaman mümkün mertebe itidalli ölçüllü olmaktır. Fazla iyimserlik, fazla kötümserlik te iyi değildir. Fazla umut iyi olmadığı gibi, fazla umutsuzlukta iyi değildir. Aslında yaşamak bir sanattır. Belki de sanatların en çok özen gösterilmesi gereken bir kolludur. İnsan davranışlarında aşırıya kaçmamalıdır. Bunu uygulamanın en iyi yöntemi orta yol izlemektir. Negatif kişilik, bir kişilik bozukluğudur. Bunun tedavisi mümkündür. Yeter ki bunun bir rahatsızlık olduğunu kişinin kabullenmesi ve bilincine varmasıdır. Böyle bir yazının amacı ise sosyal bir varlık olan, birlikte yaşayan insanların birbirlerini psikolojik olarak az çok tanımalarıdır.