MUHAMMED ALİ URFALI
Köşe Yazarı
MUHAMMED ALİ URFALI
 

GEL GÖNÜL ANADOLUYU GEZELİM

Gel gönül Ferhat ile Şirin'in  memleketi Amasya'ya gidelim.  Şirin için Külüngü kayaların böğrüne böğrüne vurup kayaları nasıl yardığını Ferhat'tan dinleyelim. Ferhat'ın actığı kayalardan yürüyelim, kayalardan oluk oluk şehre akan sudan içelim. Ordanda Hamamözü'ne uğrayalım İnce kabuklu, hoş kokulu misket elma toplayalım, kırmızı ve sarı renginden gözlerimiz kamaşsın, ruhumuz şenlensin. Gel gönül Trabzon'a gidelim. Boztepe'de Trabzon'u seyredip ferahlayalım, yaylalarından bahar şenliklerine katılalım, horon tepip coşalım. Altındere'ye gidelim yem yeşil dağlarda şırıl şırıl akan şelaleden ıslanalım. Maçka'ya gidip sütlaç yiyelim, Vakfikebir'e gelip buram buram kokan mayalı ekmek alalım.Giresunda fındık toplayalım, Rize'ye uğrayıp çay içelim. Ordanda Tokat'a uğrayalım Tokat kebabını yiyelim, yaylasında kuşburnu toplayalım, ballı mağarasına gidip görelim. Erbaa'da ince bağ yaprakları toplayalım, Niksara gelelim Kelkit çayı ve yeşil ırmağın birleştiği yerde cevizli ekmek yiyelim, bin bir derde deva ayvaz suyundan içelim. Çamiçi yaylasından reçine kokan çam ağaçların gümbürtü seslerini dinleyelim. Sonra Erzumlu Emrahın mezarından bir fatiha okuyalım. Gönül gurbet ele çıkma Ya gelinir ya gelinmez Her dilbere meyil verme Ya sevilir ya sevilmez. Bahçemizde nar ağacı Kimi tatlı kimi acı Gönüldeki dert ilacı Ya bulunur ya bulunmaz Şiirin öyküsünü soralım. Zigana tünelinden güzellerin diyarı Gümüşhane'ye gidelim. Ak gerdana yakut elmas dizelim. Hamsi köyünden hamsi tava yiyelim. Harşit çayı'nın kenarından yürüyelim. Gümüşhanenin enfes şırasından ve pestilinden yiyelim. Kar beyazdır gülleri Pestille beslenir güzelleri Bademe benzer gözleri Güzellerin meskenidir Gümüşhane Muhammed Ali Urfalı   Deyip bu dörtlük şiirle vedalaşalım. Gel gönül Malatya'ya gidelim kayısı bahcesinde kayısı toplayalım. Sürgüden geçip, Doğan şehire selam verelim, Hasan babanın bahçesinden kiraz yiyelim, sonrada Arguvandan yanık bir türkü dinleyelim. Oradan da Sivas'a uğrayalım. Arasında serin yel esen sokak ve caddelerini gezelim.  Karanlık dünyasında gönlü vatan ve insan aşkıyla yanan ve her zaman da haksızlığa ve vefasızlığa uğrayan halk ozanı Aşık Veysel'den aşkın kıymetini ve vefasını öğrenelim, kara toprağın sadıklığını öğrenelim. Nevşehir'de peri bacalarını görelim. Kapadokya'dan balon turu ile kuşlar gibi süzelim, Avanosa ve Göremeye selam verelim. Evliya ve enbiyaların şehri Diyarbakır'a gidelim gönülleri zengindir, onlardan zarar gelmez, insanları misafirperverdir bizleri bağırlarına basarlar, baldan tatlı karpuzundan yiyelim. Hasanpaşa hanında şark bülbülü Celal Güzelses'ten Diyarbekır yolu şarkısı  eşliğinden acı mırra içelim, gönlümüz bayram etsin, Agitlerin diyarı Siverek'te kara çadırda yayık ayranı eşliğinden kuzu cevirme yiyelim. Kapalı çarşısını gezelim Siverek şalvarını alıp giyelim. Adıyaman’dan Ali emmiden kaçak tütünden saralım, Nemrut dağına yaslanıp bir cıgara yakalım. Gel gölül Antep'ten öte geçelim. Kadir kıymet  bilmezler Aşk yolunda ölmezler Yetmiş can alır bir can vermezler İhanet eder sana bağlı kalmazlar Antepte öte Maraş'tan gecelim,  Gönül yaramızı orada saralım ardından Maraş dondurmasıyla yangın yeri yüreğimiz serinlensin. Gel gönül Hatay'a gidelim. Habib'i Naccarın bağrında misafir olalım, bu yıl orda mesken edelim, efsane öyküsü Şev yeke, dergah hezar deyip sabredelim. Kaybetmek sabrı öğretir can, Dert etme Hüzün olgunlaştırır, Derdi kederi sinemize çekip Bağrımıza Gül basalım.
Ekleme Tarihi: 09 Aralık 2024 - Pazartesi

GEL GÖNÜL ANADOLUYU GEZELİM

Gel gönül Ferhat ile Şirin'in  memleketi Amasya'ya gidelim. 

Şirin için Külüngü kayaların böğrüne böğrüne vurup kayaları nasıl yardığını Ferhat'tan dinleyelim.
Ferhat'ın actığı kayalardan yürüyelim, kayalardan oluk oluk şehre akan sudan içelim.
Ordanda Hamamözü'ne uğrayalım İnce kabuklu, hoş kokulu misket elma toplayalım, kırmızı ve sarı renginden gözlerimiz kamaşsın, ruhumuz şenlensin.

Gel gönül Trabzon'a gidelim.
Boztepe'de Trabzon'u seyredip ferahlayalım, yaylalarından bahar şenliklerine katılalım, horon tepip coşalım. Altındere'ye gidelim yem yeşil dağlarda şırıl şırıl akan şelaleden ıslanalım. Maçka'ya gidip sütlaç yiyelim, Vakfikebir'e gelip buram buram kokan mayalı ekmek alalım.Giresunda fındık toplayalım, Rize'ye uğrayıp çay içelim.

Ordanda Tokat'a uğrayalım Tokat kebabını yiyelim, yaylasında kuşburnu toplayalım, ballı mağarasına gidip görelim. Erbaa'da ince bağ yaprakları toplayalım, Niksara gelelim Kelkit çayı ve yeşil ırmağın birleştiği yerde cevizli ekmek yiyelim, bin bir derde deva ayvaz suyundan içelim.
Çamiçi yaylasından reçine kokan çam ağaçların gümbürtü seslerini dinleyelim.
Sonra Erzumlu Emrahın mezarından bir fatiha okuyalım.
Gönül gurbet ele çıkma
Ya gelinir ya gelinmez
Her dilbere meyil verme
Ya sevilir ya sevilmez.
Bahçemizde nar ağacı
Kimi tatlı kimi acı
Gönüldeki dert ilacı
Ya bulunur ya bulunmaz Şiirin öyküsünü soralım.

Zigana tünelinden güzellerin diyarı Gümüşhane'ye gidelim. Ak gerdana yakut elmas dizelim. Hamsi köyünden hamsi tava yiyelim. Harşit çayı'nın kenarından yürüyelim. Gümüşhanenin enfes
şırasından ve pestilinden yiyelim.
Kar beyazdır gülleri
Pestille beslenir güzelleri
Bademe benzer gözleri
Güzellerin meskenidir Gümüşhane
Muhammed Ali Urfalı 
 Deyip bu dörtlük şiirle vedalaşalım.


Gel gönül Malatya'ya gidelim kayısı bahcesinde kayısı toplayalım. Sürgüden geçip, Doğan şehire selam verelim, Hasan babanın bahçesinden kiraz yiyelim, sonrada Arguvandan yanık bir türkü dinleyelim.

Oradan da Sivas'a uğrayalım.
Arasında serin yel esen sokak ve caddelerini gezelim. 
Karanlık dünyasında gönlü vatan ve insan aşkıyla yanan ve her zaman da haksızlığa ve vefasızlığa uğrayan halk ozanı Aşık Veysel'den aşkın kıymetini ve vefasını öğrenelim, kara toprağın sadıklığını öğrenelim.

Nevşehir'de peri bacalarını görelim.
Kapadokya'dan balon turu ile kuşlar gibi süzelim, Avanosa ve Göremeye selam verelim.

Evliya ve enbiyaların şehri Diyarbakır'a gidelim gönülleri zengindir, onlardan zarar gelmez, insanları misafirperverdir bizleri bağırlarına basarlar, baldan tatlı karpuzundan yiyelim. Hasanpaşa hanında şark bülbülü Celal Güzelses'ten Diyarbekır yolu şarkısı  eşliğinden acı mırra içelim, gönlümüz bayram etsin, Agitlerin diyarı Siverek'te kara çadırda yayık ayranı eşliğinden kuzu cevirme yiyelim. Kapalı çarşısını gezelim Siverek şalvarını alıp giyelim.

Adıyaman’dan Ali emmiden kaçak tütünden saralım, Nemrut dağına yaslanıp bir cıgara yakalım.

Gel gölül Antep'ten öte geçelim.
Kadir kıymet  bilmezler
Aşk yolunda ölmezler
Yetmiş can alır bir can vermezler
İhanet eder sana bağlı kalmazlar

Antepte öte Maraş'tan gecelim, 
Gönül yaramızı orada saralım ardından Maraş dondurmasıyla yangın yeri yüreğimiz serinlensin.

Gel gönül Hatay'a gidelim.
Habib'i Naccarın bağrında misafir olalım, bu yıl orda mesken edelim, efsane öyküsü Şev yeke, dergah hezar deyip sabredelim.
Kaybetmek sabrı öğretir can,
Dert etme Hüzün olgunlaştırır,
Derdi kederi sinemize çekip Bağrımıza Gül basalım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.