Nefsimize hakim olacağımız gibi dilimize'de hakim olacağımız bu sabır ayında trafikte,iş yerinde ve alışverişlerde bazen oruçlu olduğumuzu unutup çirkin sözler sarf ediyoruz,kalp kırıyoruz. Bazı oruç tutan insanlar sinirli ve insanlara karşı Öfkeli davranışlarıyla adeta Patlamaya hazır bir fıçı gibiler. Bu tür davranışlar tuttuğumuz orucumuza bir fayda dokunmaz,tam tersine zarar vermektedir.
Ramazan ayında genele baktığımızda Oruçlu iken sinirli ve insanlara karşı Öfkeli davranan en çok 50,60 yaşında amca dediğimiz kişileri görüyoruz. Ama oruç bu değildir.Oruçlu iken kendimizi her konuda muhafaza edip,kendimize hakim olmalıyız.
Oruca niyet eden mü’min sadece yiyip içmeye ara vermez. Ağzına, midesine oruç tutturduğu gibi, diline,kulağına ve diğer duygularını'da oruç tutturur. Dolayısıyla her organımız ayrı bir çeşit oruç tutarlar. Her birisi kendisine göre bir ibadete başlar.
Dilin orucu, çirkin sözlerden,yalandan ve gıybetten uzak durması ve Kur’ân,salavat ve istiğfar gibi ibadetlerle meşgul olmasıdır.Gözün orucu, harama bakmamaktır. Kulağın orucu, lüzumsuz sözleri işitmemektir. Bunların yerine göz ibretle bakmaya, kulak hak sözleri, Kur’ân’ı dinlemeye çalışır. Kalp, hayal ve fikir gibi duygular da güzel şeyleri düşünür.Böylece mide ile birlikte bütün duygular'da oruç tuttuğu için, boş yere aç susuz kalmamış olur,buda mükemmel bir oruca yaklaşır.