Otobanda gidecekseniz karşılaşmanız muhtemel pek çok tehlike var. Birde iş insanıysanız iş için sık sık otobanda seyahat ediyorsanız, bu da demek oluyor ki daha çok tehlike demek. En son İzmir'de yaşanan makas atma hadisesi neticesinde yaşanan can kayıpları hadisenin vehametini ortaya koydu. Hiç şüphe yok, bu makas işi bir karakter arızasından neşet ediyor. Serserilik mi magandalık mı aşağılık kompleksi mi ne derseniz diyin... Hiçbir şekilde temize çıkartacak halimiz yok bu serseriliği yapanları. Gel gelelim, otobanda araç sürmek kimi zaman en munis karakterde olanımızı dahi çileden çıkartabiliyor. Size otobandan bir hadiseyi aktarayım. Osmaniye - Adana arası otobanda üç tır soldan üç şeridi kapamış, en sağ şeritte gitmeye ar ediyorlar. Şehirlerarası otobüsler zaten üçüncü şeritte seyrediyor; sağı solu önü arkası boş olduğu halde. Telefonuyla meşgul olduğu için sekiz çizerek giden araçtan bol bir şey yok... Sanki yol onlara aitmiş gibi hiçbir şey umurlarında bile değil. Bir de yol ver diye uyardığın zaman da sen misin yol isteyen, istemez olaydım diyecek kadar pişman oluyorsun.  Barmarlık, el kol sallayıp ve tırı senin üstüne sürerler. Bu durumun en önemli sebebi, otobana çıktığında herhangi bir otorite tarafından kontrol edilmediğini düşünen şoförler. Pek çok ehliyet sahibini eli yüzü düzgün bir trafik bilgisi sınavına soksanız geçemez. Yol üstünlüğü kimindir, otoyol kuralları nelerdir, şerit bilgisi vs... Kimileri aile  gibi bir görüntü verip sanki arabaları bozulmuş yardım istiyor gibi yol kenarında durması,  kimileri de ahlak dışı işler için yol kenarında duran kadınlar sürüçüleri dolandırıyorlar. Buna hiçbir müdahale yok. Adeta sabah işe çıkar gibi yol kenarında otobanda sürücülerin paralarını alıyorlar Sürücüler şikayetçi olduklarında da şöyle bir cevap alıyorlar...  Önüne geçemiyoruz ve bunları her gün otobandan alıyoruz. Karakolda işlemlerini yapıyoruz ve serbest bırakıyoruz, bıraktığımız gibi de otobana gidip yine kendi mesleklerini yapıyorlar. Yani yapacak bir şey yok. İlköğretimde trafik bilgisi dersimiz yok. Trafik kültürü, zaten bunu el yardımıyla öğrenmiş atadan çocuğa aktarılıyor. Kamu spotlarımız sanki bütün meselemiz sigaraymış gibi, olanca himmetini bu sahaya sarf ediyor. Trafik kültürümüz hakikaten gelişmemiş. Bir toplumsal eğitim, sürekli kontrol mekanizması şart. Evet yollarımız çok güzel, çocukluğumuzdaki o her gün onlarca kişinin can verdiği trafik kazaları haberlerini okumuyoruz belki, fakat bu toplumsal trafik cehaletimizi ortadan kaldırmıyor ne yazıkki. Bu mesele katiyen ertelenecek bir mesele değil. Vatandaş olarak trafik kültürümüzü geliştirmeliyiz ve otobanlarda da Almanya gibi otoban polisi kontrollerini yapmalıdır.