MUSA KAZIM YILMAZ
Köşe Yazarı
MUSA KAZIM YILMAZ
 

BİR DOSTUMUN SORUSUNA CEVAP

Bir dostum, “Hocam Kılıçdaoğlu kazanırsa gerçekten memleket batar mı?” diye bir soru sormuş. Ona şu cevabı verdim. Değerli kardeşim, Kılıçdaroğlu kazansa, Batılılar, Başta Türkiye’nin kanını emen bütün terör örgütlerini meşrulaştırmak şartıyla Türkiye’yi desteklerler. Bunun adına da “Barış” diyecekler. Zaten Batılılar açısından bu seçimi önemli kılan tek şey, terörü ve terör örgütlerini meşrulaştırmaktır. Her ne kadar PKK, Avrupa Birliği ve ABD tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyorsa da bunu kabul ettikleri için bin pişman olmuşlar. Zaten açıktan terör örgütünü destekleyerek bu pişmanlıklarını açıkça gösteriyorlar. Erdoğan başkanlığındaki Türkiye Cumhuriyeti hükümeti teröristlere nefes aldırmadığı için Batılılar (Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD) koro halinde Erdoğan’ın mutlaka gitmesi gerektiğini söylüyorlar. Hiç kimse, “Batılılar ve teröristler Türkiye’nin iyiliğini istedikleri için Kılıçdaroğlu’nu destekliyorlar” diyemez. Batılı devletlerin ve terör örgütlerinin açıktan destek verdikleri Kılıçdaroğlu kazanırsa, kamuoyuna açıklanmayan fakat Terör örgütü liderlerinin ve HDP milletvekillerinin beyanlarıyla ortaya çıkan gizli protokole göre PKK'nın bir terör örgütü değil, Kürtlerin meşru bir partisi olduğunu ortaya koyacaklardır. Hapiste olan Kürtlerin terörist değil birer esir olduklarını ilan edeceklerdir. Müebbet hapis alan Öcalan dâhil bütün teröristleri cezaevlerinden çıkaracaklardır. Doğu ve güneydoğuda özerklik ilan edecekler. Yani öz yönetim, öz güvenlik ve öz yargılarını oluşturacaklar. Açık protokole göre ise Türk ordusu Suriye ve Irak’tan çekilecek. ABD, Irak sınırını da tıpkı Suriye sınırı gibi yüz bin tırın taşıyabileceği ağır silahlarla doldurulacaktır. Bu durumda hem Suriye sınırında hem Irak sınırında komşumuz ABD ve terör örgütü PKK olacaktır. Bu arada ABD, Irak tarafından İran sınırına da silah yığacaktır. İran da artık Irak’la değil ABD ve terör örgütüyle komşu olacaktır. Niyetleri Irak, Suiye, İran ve Türkiye’yi baskı altında tutup bir şeytan üçgeni kurarak üç ülkeye dağılmış Kürt topraklarını birleştirmek ve kendilerine bağlı kukla bir devlet kurmaktır. ABD ve müttefiki olan sözde demokrasi güçleri (teröristler) bu işleri yaparken, sınırlarımızı ABD ve Terör örgütlerine emanet (!) eden Kılıçdaroğlu ve arkadaşları da, her şeyden habersiz ekonomiyi düzeltmekle meşgul olacaklar. Batılı tefecilerin verecekleri birkaç milyar dolarla geçici bir refahı hissettirecekler. Ancak bu refah payı, milli meseleleri halka unutturmak için kullanılacaktır. Kısacası Kılıçdaroğlu kazanırsa bir tek kurşun sıkmadan ülkeyi bölücü emperyalistlere teslim edecekler. Peki, emperyalistler bunu başaracaklar mı? Türk ordusu ve vatan sevdalıları bütün bu oyuna seyirci mi kalacaklar? Elbette ki başaramazlar. Ama cumhuriyetin yüzüncü yılında bize çok zaman kaybettireceklerdir. İki üç yıl içinde ülke fakirleşecek, büyük yatırımlar duracak ve başlatılan bütün modern hamleler askıya alınacaktır. Kanaatimce Türk ordusu, bağımsızlığımıza kast eden bu oyunlara seyirci kalmaz, karşı çıkar; hatta darbe bile olabilir. Bu kez Türkiye’yi kuşatan ABD ve terör örgütünün silahlı unsurları darbeyi bastıracaklar ve Türkiye’ye demokrasi getirdiklerini söyleyerek Kılıçdaroğlunu kahraman ilan ederler. Milyonlarca masum insanı katlederek Afganistan’a, Irak’a ve Suriyey’e demokrasiyi (!) nasıl getirdilerse Türkiye’ye de demokrasiyi böyle getirirler. Niyetleri Türkiye’yi Suriye gibi ikiye bölmektir. Batının asıl derdi budur. Asıl kaos Kılıçdaroğulu’nun kazanmasıyla başlar. Bu senaryo akıldan uzak değildir, değerli kardeşim. Selam ve saygıyla...
Ekleme Tarihi: 08 Mayıs 2023 - Pazartesi

BİR DOSTUMUN SORUSUNA CEVAP

Bir dostum, “Hocam Kılıçdaoğlu kazanırsa gerçekten memleket batar mı?” diye bir soru sormuş. Ona şu cevabı verdim.

Değerli kardeşim, Kılıçdaroğlu kazansa, Batılılar, Başta Türkiye’nin kanını emen bütün terör örgütlerini meşrulaştırmak şartıyla Türkiye’yi desteklerler. Bunun adına da “Barış” diyecekler. Zaten Batılılar açısından bu seçimi önemli kılan tek şey, terörü ve terör örgütlerini meşrulaştırmaktır. Her ne kadar PKK, Avrupa Birliği ve ABD tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyorsa da bunu kabul ettikleri için bin pişman olmuşlar. Zaten açıktan terör örgütünü destekleyerek bu pişmanlıklarını açıkça gösteriyorlar. Erdoğan başkanlığındaki Türkiye Cumhuriyeti hükümeti teröristlere nefes aldırmadığı için Batılılar (Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD) koro halinde Erdoğan’ın mutlaka gitmesi gerektiğini söylüyorlar. Hiç kimse, “Batılılar ve teröristler Türkiye’nin iyiliğini istedikleri için Kılıçdaroğlu’nu destekliyorlar” diyemez.

Batılı devletlerin ve terör örgütlerinin açıktan destek verdikleri Kılıçdaroğlu kazanırsa, kamuoyuna açıklanmayan fakat Terör örgütü liderlerinin ve HDP milletvekillerinin beyanlarıyla ortaya çıkan gizli protokole göre PKK'nın bir terör örgütü değil, Kürtlerin meşru bir partisi olduğunu ortaya koyacaklardır. Hapiste olan Kürtlerin terörist değil birer esir olduklarını ilan edeceklerdir. Müebbet hapis alan Öcalan dâhil bütün teröristleri cezaevlerinden çıkaracaklardır. Doğu ve güneydoğuda özerklik ilan edecekler. Yani öz yönetim, öz güvenlik ve öz yargılarını oluşturacaklar.

Açık protokole göre ise Türk ordusu Suriye ve Irak’tan çekilecek. ABD, Irak sınırını da tıpkı Suriye sınırı gibi yüz bin tırın taşıyabileceği ağır silahlarla doldurulacaktır. Bu durumda hem Suriye sınırında hem Irak sınırında komşumuz ABD ve terör örgütü PKK olacaktır. Bu arada ABD, Irak tarafından İran sınırına da silah yığacaktır. İran da artık Irak’la değil ABD ve terör örgütüyle komşu olacaktır. Niyetleri Irak, Suiye, İran ve Türkiye’yi baskı altında tutup bir şeytan üçgeni kurarak üç ülkeye dağılmış Kürt topraklarını birleştirmek ve kendilerine bağlı kukla bir devlet kurmaktır.

ABD ve müttefiki olan sözde demokrasi güçleri (teröristler) bu işleri yaparken, sınırlarımızı ABD ve Terör örgütlerine emanet (!) eden Kılıçdaroğlu ve arkadaşları da, her şeyden habersiz ekonomiyi düzeltmekle meşgul olacaklar. Batılı tefecilerin verecekleri birkaç milyar dolarla geçici bir refahı hissettirecekler. Ancak bu refah payı, milli meseleleri halka unutturmak için kullanılacaktır. Kısacası Kılıçdaroğlu kazanırsa bir tek kurşun sıkmadan ülkeyi bölücü emperyalistlere teslim edecekler.

Peki, emperyalistler bunu başaracaklar mı? Türk ordusu ve vatan sevdalıları bütün bu oyuna seyirci mi kalacaklar? Elbette ki başaramazlar. Ama cumhuriyetin yüzüncü yılında bize çok zaman kaybettireceklerdir. İki üç yıl içinde ülke fakirleşecek, büyük yatırımlar duracak ve başlatılan bütün modern hamleler askıya alınacaktır. Kanaatimce Türk ordusu, bağımsızlığımıza kast eden bu oyunlara seyirci kalmaz, karşı çıkar; hatta darbe bile olabilir. Bu kez Türkiye’yi kuşatan ABD ve terör örgütünün silahlı unsurları darbeyi bastıracaklar ve Türkiye’ye demokrasi getirdiklerini söyleyerek Kılıçdaroğlunu kahraman ilan ederler. Milyonlarca masum insanı katlederek Afganistan’a, Irak’a ve Suriyey’e demokrasiyi (!) nasıl getirdilerse Türkiye’ye de demokrasiyi böyle getirirler. Niyetleri Türkiye’yi Suriye gibi ikiye bölmektir. Batının asıl derdi budur. Asıl kaos Kılıçdaroğulu’nun kazanmasıyla başlar. Bu senaryo akıldan uzak değildir, değerli kardeşim.

Selam ve saygıyla...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.