Şanlıurfa’nın 96. Kurtuluş Yıldönümü, İstiklal Madalyası, Bakanlar Kurulu’nun kentimizde toplanması ve gazetemizin kuruluş yıldönümü nedeniyle gurur dolu bir gün yaşıyoruz. Keşke şehit haberleri olmazsa, keşke analar ağlamasa, keşke aramızda ayrılık, gayrılık olmasa… Ama dünya hali bu, iyilerle kötülerin mücadelesi kıyamete kadar süreceğine göre her tür olumsuzluklara karşı, her koşulda sabırlı davranmalıyız. Yüce Rabbimden bu vesile ile bir kez daha, şehitlerimize rahmet, yakınlarına ve milletimize sabırlar diliyoruz…
KURTULUŞ BAYRAMI
Birinci Dünya Savaşı’nda Urfa, 1919 yılının Mart ayında önce İngilizlerin, yaklaşık 7 ay sonra da Fransızların işgaline uğradı. İngilizler kentte kaldıkları sürede şimdiki gibi hep sinsi davranarak halkı ürkütmediler. Fransızlar ise patavatsız şekilde hareket ettiler. İçişlerimize karışmaya, pervasızlıklarını resmi kurumlara Fransız bayrağını dikmeye kadar götürdüler. Bunun üzerine halk tedirgin olup tedbir almaya başladı. Bu duruma karşı önceden hazırlık yapan milis güçlerin Şubat ayında yazmaya başladıkları “destan” 11 Nisan 1920’de tamamlandı. Fransızları şehirlerinden kovan Urfalılar, o günden bu yana hep devletinden, milletinden yana tavır almış, her seçimde istisnalar hariç sağduyuyla hareket eden partileri tercih etmiştir.
İSTİKLAL MADALYASI
Yazımızın başlığında “GURUR ÜSTÜNE GURUR” dedik ya, işte bugün bir gurur kaynağımız da “İstiklal Madalyası” alacak olmamızdır. İstiklal Madalyası; Kurtuluş Savaşı’nda cesareti ve başarısıyla mücadele etmiş gazilere verilen çok önemli, gurur duyulan bir unvan. Bugüne kadar şehir olarak sadece Gaziantep ve Kahramanmaraş’ın yanı sıra Kastamonu’nun İnebolu ilçesinin sahip olduğu İstiklal Madalyası’nı, geçtiğimiz günlerde TBMM’deki 4 partinin ortak kararıyla Şanlıurfa da almaya hak kazanmıştır. Milli duygu ve heyecanını daima korumayı başaran Şanlıurfa, sabır ve sadakatinin karşılığını her zaman en üst makamlardan almıştır. İşte bugün de, Türkiye’de sadece 2 il ve bir ilçede bulunan İstiklal Madalyası unvanı, bizzat Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Şanlıurfa’ya teslim edilecektir.
BAKANLAR KURULU
Bugüne has övünç duymamız gereken bir diğer başlık ise “Bakanlar Kurulu’nun Şanlıurfa’da toplanacak” olması. Bakanlar Kurulu, Türkiye ve dünyadaki gelişmelerin değerlendirildiği, Türkiye Cumhuriyeti’yle ilgili hayati kararların alındığı bir kurul. Bir defa bütün Türkiye’nin gözü, kulağı Şanlıurfa’da olacak. Medya ordusu, ülkenin geleceği ile ilgili konuların görüşüleceği Şanlıurfa’ya taşınıp haberlerini buradan iletecek. Genelde Ankara’da toplanan Bakanlar Kurulu’nun Anadolu’nun bir kentinde yapılması Şanlıurfa’ya verilen önemin bir değeri olduğu düşünülürse, bunun ekonomik, siyasi gibi yansımaları da Şanlıurfa’nın hanesine yazılacak.
Ayrıca; bütün bakanlar Şanlıurfa’da olacakları için bir sorunumuzu iletmek amacıyla Bakan peşinde koşmaya gerek kalmayacak. Gerek valilik gerekse belediye başkanlığında bekleyen, planlanan projeler doğrudan ilgili bakanlara sunulabilecek.
Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’na, bakanlarımıza kentimize “Hoş Geldiniz” derken, toplantıyı Şanlıurfa’da düzenledikleri için ayrıca teşekkür ediyoruz…
YENİURFA YENİ YAŞINDA
Bu arada, 11 Nisan 2009 tarihinde yayın hayatına başlayan YENİURFA Gazetesi bugün 7. Yaşına girmenin gurur ve mutluluğunu yaşıyor. “ŞANLIURFA İÇİN YENİ SES, YENİ NEFES” sloganıyla Şanlıurfalılara “Merhaba” diyen YENİURFA, geride bıraktığı 6 yıllık dönemde iyi bir sınav verdi. Yeni dönemde de aynı şevk ve aynı heyecanla hizmet edebilmek için bütün okurlarımızdan dua bekliyoruz…
POLİS TEŞKİLATIMIZI KUTLUYORUZ
Öte yandan, değeri bugünlerde daha iyi anlaşılan Türk Polis Teşkilatı’mızı da, kuruluşunun 171. Yıldönümü dolayısıyla kutuluyoruz. Dünyanın en güçlü polis teşkilatlarından olan polis teşkilatındaki şehitler için üzülmemek elbette mümkün değil. Ancak; şehitliğin İslam’da Peygamber’den sonra gelen en büyük rütbe olduğunu unutmayalım. Şehitlikle ilgili Ayet-i Kerime’de şöyle buyrulmaktadır: “Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız.” (Bakara, 154).
Türk Polis Teşkilatı o kadar gelişti ki, hemen hemen aydınlanmayan suç, yakalanmayan suçlu kalmadı. Allah’a şükürler olsun, eski Türk filmlerindeki “Olur böyle vakalar Türk polisi yakalar” imajındaki teşkilatımızla şimdiki teşkilatımız arasında dağlar kadar fark var. Yani; bugün bir gurur da Türk Polis Teşkilatımızın kuruluş yıldönümüyle duyuyoruz, nice yıllara…
Yazımızı, bütün şehitlerimizin ruhuna hediye edilmek üzere sizden birer Fatiha okumanızı rica ederek tamamlayalım…